…CAS'IN İÇİNE!
Fenerbahçe'nin şike yaptığı hususunda,
Devletin elinde çuval dolusu deliller var.
Ama malum,
Hiç kimse,
Görmek istemeyen kadar kör olamaz!
*
Ama yine de,
Göstermelik de olsa,
Fenerbahçe Başkanı içeri tıkılır.
*
Ama adam,
İçeride kahramanlar gibi,
Yaptığı o meşhur açıklamada,
"Son sözüm yine Fenerbahçe!"
Deyivermişti...
*
Yani,
Demek istiyordu ki,
"Ne yapmışsam Fenerbahçe için yaptım."
Evet,
İçeriden dışarıya verdiği bu beyanlarla,
Yıldırım gibi tesir ediyordu,
Taraftarlarının gönlüne.
Böylece daha da değer kazanıyor,
Hatta kodeste bile başkan seçiliyordu,
Bu Aziz ve Muhterem insan.
*
Tabi bu gelişmeler üzerine FİFA,
Bu Fenerbahçe'yi şampiyonlar ligine almayınca;
Zannettik ki,
FİFA'ya göre de,
Fenerbahçe şike yaptı.
*
Hele hele bu FİFA,
Şampiyonlar ligine Trabzonspor'u çağırınca,
Dedik ki,
"Adalet yerini buldu,
2010-2011 yılı şampiyonu Trabzonspor'dur."
*
Ancak tüm bunlara rağmen,
Türkiye Futbol Federasyonu,
Trabzonspor'un şampiyonluk kupasını yine de vermiyor.
Şikeyi tescilleyen onca delillere rağmen,
Şikeye adı karışan,
Sporcu ve Antrenörlere,
Şike için alınan/verilen,
jipler vesairelere rağmen,
Yine Türk Futbol Federasyonu,
"Şike olmuştur!"
Trabzonspor şampiyondur,
Demiyordu....
*
Hatta,
Zamanın Federasyon Başkanı,
Mehmet Ali Aydınlar,
"Ben olmasam,
Fenerbahçe küme düşmesi lazımdı"
Demesine rağmen,
Yine,
"Fenerbahçe masumdur."
Muamelesi görmüş,
Trabzonspor'un alın teriyle kazandığı kupası ısrarla verilmemiştir.
*
Çünkü,
Fenerbahçe Cumhuriyeti güçlüydü(!)
*
Tabi bu arada,
Kupa üzerinden hamasetler de yapıldı.
*
İşte,
"O kupa Trabzon'a gelecek"
"Ya ben o kupayı alacağım,
Ya o kupa beni alacak" diyenler de oldu...
Evet,
Onlar da geldi geçti,
Hayal kırıklıklarına devasa borçlar ekleyerek...
*
Bu arada,
Trabzon cephesinde,
Siyasiler hep sustu.
Sanki dilleri mahpustu.
Ancak,
Halk yürüyüşler yapıyor,
Haksızlığı kınıyor,
Kupasını istiyordu...
Bu arada zamanın Trabzon Belediye Başkanı,
Gümrükçüoğlu ve Kulüp Başkanı İbrahim Haciosmanoğlu,
Şehrin en baba yerine
Şike anıtı kuracaklarını açıklıyorlardı.
Bırakın kupa anıtını,
Adını bile anmadılar sanra.
*
Ne gariptir ki,
Derdimizi anlattığımız,
Çare beklediğimiz,
Dünya Futbolunun o zamanki Fransız patronu,
Michel Platini bile,
Şike yapmaktan yargılandı...
*
Yani biz derdimizi meğer şikecilerin,
İşbirlikçilerine anlatmış,
Onlardan adalet beklemişiz.
Bu ne acayip dünya?!
*
Derken,
İş döndü dolaştı,
Sonra,
Son çare,
Aklımızın arkasındaki,
Gaf Dağı denilen,
O Cas'a geldi.
*
İşte o Cas da dedi ki:
"Hamam tası gümüşten,
Ben anlamam o işten."
*
Ben de diyorum ki,
Cas'ın içine...
BİR ÇINAR KURUYOR!
Ülkemizin önemli eğitim kurumlarından olan,
Bu güne kadar toplumun geleceğine yön veren,
Pek çok önemli şahsiyetler yetiştiren ve
Vatanın kurtuluşu için Çanakkale Savaşı’na öğrenci gönderip,
2 yıl mezun veremeyen,
Şu efsane Trabzon Lisesi,
Şimdiki adı, Trabzon Fen Lisesi,
Bugünlerde önemli iddialarla çalkalanıyor...
*
Bu denli öneme sahip bir eğitim kurumunun,
Geçmişine,
Vizyonuna yakışmayan bu iddialar umulur ki doğru değildir.
İddia edilen durumlar,
Yüksek öğretin Kurumları Sınavından alınan olumsuz sonuçlar neticesinde gün yüzüne çıktı.
*
Yüksek beklentileri olan aileler,
Sonuçların açıklanmasıyla adeta şoku yaşadı.
Alışıldığı üzere,
Türkiye genelindeki,
Sıralamalarda,
İlk bin içinde olması kesin gözüyle bakılan Trabzon Fen Lisesi Öğrencileri,
Ancak 30 binlerde yer almış olması aileleri adeta şoke etti.
*
Buna gerekçe olarak,
"Bir yıl içinde çok defa yönetim değişmesi,
Öğretmen eksiklilikleri giderilmemesi,
Sınavlar için kurslar açılmaması,
Veya öğretmenlerin bu kurslara gerekli ihtimamı göstermemesi,
Okuldaki disiplinsizliklerin önlenememesi.
Öğrenci devamsızlıklarının takip edilip tedbir alınmaması,
Okul İdaresi;
Öğretmen/öğrenci iletişimsizliğinin hat safhaya varmış olması,
Öğrencilerin sorunlarına yönelik rehberlik hizmetinin yeterince verilmemesi,
Bu olumsuz sonucu doğurmuştur."
İşte öğrenci velilerinin dillendirdikleri sorunlardan bazıları bunlar.
*
Evet,
Adı/şanı belli bir tarihi okulda,
Başarısızlığın anatomisi yukarıda anlatılmıştır.
Oluşan bu istenmedik durumun derhal ele alınarak,
Çocukların geleceğine zincir vurulmamalıdır.
Zira,
Bu durum,
Sadece o çocukları ve onların ailelerini değil,
Bu şehr-i Trabzon'u,
Hatta tüm Türkiye'yi ilgilendirir.
TÜNELİN UCUNDA GÜMÜŞHANE
Bizim,
Aşkının talihsiz kahramanı,
Ferhat'ımız var ya.
Şirin aşkına o dağları delen Ferhat'ımız.
İşte görülen o ki,
O bize ibret oldu.
Ferhat dağları delerek Şirin'e,
Karadeniz de bu Zigana Tüneli ile şirin Anadolu'ya kavuşuyoruz...
*
Gümüşhane Trabzon arasında yapılmakta olan bu tünel,
Halen yüzde 63 seviyesinde gerçekleşmiş,
Bittiğinde,
Türkiye'nin birinci,
Dünyanın 2.
En büyük tüneli olacak.
*
Trabzon Gümüşhane ile aradaki uzaklık,
11 kilometre kısalarak 79 kilometreye düşerken,
Ölümcül virajların ortadan kalkmasıyla
Özellikle kış mevsimlerinde sık sık yaşanan kazalar son bulacak,
*
Ortalama bir buçuk saatlik bir yolculuk ise,
Yaklaşık 45 dakikaya düşecektir.
*
Bu aynı zamanda,
Özellikle,
Gümüşhanelilerin,
Bayburtluların,
Erzurum ve
Erzincanlıların da,
Trabzon'u daha çok tercih etmelerine neden olacaktır.
*
Elbette ki,
Bu hizmetlerin görülmesinde,
Sayın Bakan Cahit Turhan Bey'in ve
Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu'nun da önemli katkılarının olduğunu belirtmek lazım.
Kendilerine ve emeği geçen her kademedeki çalışanlara,
Bölge insanı olarak gönülde
teşekkür ediyorum.
FIKRA
Bir kadın Karadeniz'de bir restorana girmiş.
Laz böreği istemiş.
Garson da getirmiş.
Kadın garsona sormuş;
Neden yapılıyor bu börek?
Garson da;
Neden yapılmasın,
herkes seviyor,
demiş.