Kumpasın sözlükteki anlamı şöyle: “Gizli bir iş, hile, düzen hazırlamak. Birini aldatmak için tuzak kurmak, gizli bir iş düzenlemek”
Kumpası yapanların cinsiyeti bile çoğu zaman belli değildir..
Neyse oraya geleceğim
Geçen hafta gerçekleşen Trabzon Gazeteciler Cemiyeti seçiminde yeniden güven tazeleyen Ersen Küçük ve ekibini kutluyorum
Yolları açık olsun diyor, başarılar diliyorum
Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Atakan Tok’ta yönetimde. Bu camianın temiz kalabilen çalışkan gençlerinden biri olan Atakan kardeşimi de kutluyorum.
Genel Koordinatör oldu başarı diliyorum
Bir önceki seçimde TGC Başkan adayı olan, daha sonra da üyelikten çıkarılan biri olarak ben de seçimlerde söz almak istedim.
Meslekte 20 yılını doldurmuş, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti tarafından “Hizmet Ödülü” almış biri olarak ben ve diğer 50 kişinin Neden? Nasıl? ve hangi gerekçelerle üyelikten çıkarılmasına yönelik tepkimi dile getirecektim.
Bu süreç öncesi nasıl bir haksızlığın yaşandığını ifade edecektim.
Sosyal medya üzerinden dedikodu yapmak ve iftira atmak yerine kürsüden konuşacaktım..
Çünkü oralar demokratik zeminlerdir ve sokakta değil kongrelerde konuşulmalıdır.
Cesurca, korkmadan, saklanmadan, gizlenmeden
Belgelerle, fotoğraflarla ve somut delillerle..
İsim-isim..
Ama olmadı..
Neler konuşacağımı tahmin edenler beni susturmak için elinden geleni ardına koymadı..
Canları sağ olsun..
Oysa neler anlatacaktım ?
Kürsüye gelebilseydim benim de aday oluğum(2019) bir önceki TGC seçimlerine iki gün kala Kanuni Parkı’nda oturup 8 sayfalık bildiri hazırlayan ve bunu basına servis yapmak isteyenlerin kumpasını anlatacaktım.
O metinde benim zaten üyelikten atılmama karar verilmiş..
Daha seçim yapılmamış ama kararlar çoktan alınmış..
Kişilik haklarıma, aileme yönelik akla-ziyana gelmeyen, onursuzca suçlamalarda bulunanları kürsüye davet edip “yüreğiniz varsa buradan konuşun” diyecektim..
Dedikodu yapan , iftira atan, arkadan konuşan aşımızla-işimizle-ekmeğimizle oynayanların gözlerinin içine bakarak anlatacaktım her şeyi.
Daha düne kadar “abi birlikte liste yapalım, bir dönem sen başkan ol bir dönem ben olayım” diyenlerin seçimlerden sonra sırtını nasıl döndüğünü, bize karşı neden bu kadar kin ve nefret dolu olduğunu soracaktım..
Senin de canın sağ olsun kardeşim..
İnşallah benim yaşadıklarımı yaşamazsın..
Kimseye artık kızamıyorum..
O değil de çok garibime giden bir durum oldu kongrede..
TGC seçimleri öncesi sosyal medya üzerinden atıp-kesenler öfke nöbeti geçirenler kongre salonunda sustular.
Gelip oysa bana neler-neler anlatmışlardı..
Sosyal medya üzerinden neler yazılmıştı neler?
Hani sizin o sahte kahramanlığınız, o cesur yüreğiniz.
Niye çıkıp konuşmadınız?
Sağda-solda yatırdınız-kaldırdınız cemiyeti ama..
Bu nasıl iş aklım almıyor..
Bir seçimde böyle geçti yapacak bir şey yok.
Divan başkanının seçimlerde dediği gibi “Benim de aklım karışık ben de doğru bulmuyorum sana yapılanları ama git hakkını mahkemede ara”
Gideriz değerli abim oraya da gideriz.
Onlar orda da bir yolunu bulur önümüzü keser sen merak etme..
Hele bu olaydan sonra daha da katlandı..
FETÖ 2007’den beri benimle uğraşıyor..
Hepsine alıştık..
Onları biliyorduk da daha düne kadar baş tacı yapıp abi dediklerimiz ve yol arkadaşı olarak gördüklerimizin bu kadar ama bu kadar değişeceğini nereden bilebilirdik ki..
Bir seçim uğruna…
Yazık çok yazık...
Allah’a havale ediyorum..