CHP Trabzon Teşkilatından İmamoğlu'na Destek Yürüyüşü
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yöneltilen casusluk suçlamasına karşı tepkisini kitlesel bir yürüyüş ve basın açıklamasıyla gösterdi. Maraş Caddesi’nde başlayan yürüyüş, Atatürk Alanı’nda yapılan açıklamayla son buldu. İl Başkanı Mustafa Bak, açıklamasında suçlamaların hukuki değil siyasi bir linç girişimi olduğunu ifade etti.
“Bu Sadece Bir İftira Değil, Demokrasimize Saldırıdır”
CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, basın açıklamasında sert ifadeler kullanarak şu sözleri sarf etti:
“İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yöneltilen ‘casusluk’ suçlaması yalnızca bir iftira değildir. Bu, Türkiye’nin hukuk düzenine, demokrasisine ve halkın iradesine açık bir saldırıdır. Bu halk, geçmişte olduğu gibi bugün de bu tarz tezgâhların farkındadır. Türkiye artık yalanlarla, kumpaslarla yönetilemez.”
“Korkunun ve Çaresizliğin Senaryosu: Casusluk”
Açıklamada, daha önce İmamoğlu hakkında dile getirilen çeşitli suçlamaların çürütüldüğü hatırlatıldı:
“Daha önce ‘belediyede terörist var’ dediler, ardından ‘ihalelerde yolsuzluk’ dediler. Hiçbiri tutmadı. Şimdi çaresizlikle casusluk senaryosuna sarıldılar. Ama halk gerçeği görüyor. Ekrem İmamoğlu artık sadece bir belediye başkanı değil; halkın umudunun adıdır.”
“Bu Halk Teslim Olmaz”
Mustafa Bak, açıklamasının sonunda güçlü bir mesaj vererek şu sözlere yer verdi:
“Bu iftira tutmaz. Bu senaryo çöker. Ekrem İmamoğlu yalnız değildir. Trabzon yalnız değildir. Türkiye yalnız değildir. Ne yaparlarsa yapsınlar, bu ülkenin umudunu zindana sığdıramayacaklar. Gün gelecek, kumpaslar çökecek; biz kazanacağız, Türkiye kazanacak. Bu dava bir kişiye değil, bir millete açılmıştır.”
Tüm Türkiye’den Destek Yükseliyor
Ekrem İmamoğlu’na yöneltilen casusluk suçlamasına karşı Türkiye’nin dört bir yanından destek mesajları gelmeye devam ediyor. CHP teşkilatları, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar, İmamoğlu’nun yalnız olmadığını göstermek adına meydanlara çıkıyor. Sürecin yalnızca hukuki değil, siyasi ve toplumsal bir boyut taşıdığı yorumları yapılıyor.
