Çocuk işçiliğine karşı bütüncül mücadele

Türkiye, özellikle mevsimlik tarımda karşılaşılan çocuk işçiliği sorununa karşı sadece çocuğu sahadan uzaklaştırmakla yetinmeyen, aileyi, işvereni ve sosyal çevreyi de kapsayan çok yönlü bir yaklaşım benimsiyor. Bu yaklaşım, eğitim olanaklarını genişletmeyi, yaşam koşullarını iyileştirmeyi ve işverenlerin farkındalığını artırmayı hedefliyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın öncülüğünde yürütülen bu model; İŞKUR, SGK ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın saha ekipleriyle güç kazanıyor. Türkiye genelinde kurulan Çocuk İşçiliği ile Mücadele Birimleri, risk altındaki çocukların tespitinden takibine kadar süreci yakından izliyor. Finansman ise METİP, Avrupa Birliği, ILO ve UNICEF gibi çeşitli kaynaklardan sağlanıyor. Bu sayede mücadele hem sürdürülebilir hem de yaygın etkili bir zemine oturtuluyor.

Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kurumsal yapı güçlendi

2024/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile birlikte, mevsimlik tarım işçilerinin koşullarının iyileştirilmesi süreci kurumsal bir yapıya kavuştu. Bu genelge, çocuk işçiliğiyle mücadeleye dair yerel ve merkezi kurumlar arasında koordinasyonu artırarak karar alma süreçlerini hızlandırdı.

Sekiz ilde düzenlenen bölgesel çalıştaylar, sahadaki uygulayıcıların deneyim paylaşmasına olanak sağladı. Aynı zamanda Şubat 2025’te kurulan Mevsimlik Tarım İşçiliği İzleme ve Değerlendirme Kurulu, bu sürecin takibini kurumsallaştırdı. Dijital altyapı da bu yeni yapıya entegre edildi. e-METİP sistemi, artık sadece mevsimlik tarımda değil, tüm sektörlerde çocuk işçiliği riskini anlık izleyebilecek kapasiteye sahip. Bu dijital dönüşüm, çocukların korunmasında hızlı ve etkin adımlar atılmasını mümkün kılıyor.

Ayrıca Türkiye, İttifak 8.7 Küresel Ortaklığı kapsamında rehber ülke statüsüne sahip. Bu da Türkiye’yi sadece uygulayıcı değil, aynı zamanda uluslararası deneyim aktarıcı bir ülke konumuna getiriyor.

Tarımda çocuk işçiliğinin önlenmesi için sahada neler yapılıyor?

Mevsimlik tarım alanlarında çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik olarak başlatılan proje, 1,5 milyar TL’yi aşan bütçesiyle kapsamlı bir saha çalışmasına dönüştü. Çocuklar için eğitim, hijyen, kıyafet ve beslenme destekleri sunulurken; ailelere sosyal yardımlar sağlandı, geçici yaşam alanları düzenlendi ve METİP noktaları aktif hale getirildi.

TBMM'de Suça Sürüklenen Çocuklar İçin Araştırma Komisyonu Kuruluyor
TBMM'de Suça Sürüklenen Çocuklar İçin Araştırma Komisyonu Kuruluyor
İçeriği Görüntüle

Tarım işverenleri ve aracılarının eğitimi ve sertifikalandırılması, projenin önemli adımlarından biri oldu. Aynı zamanda tarlalarda güvenli çalışma koşulları sağlamak için seyyar tuvaletler yerleştirildi, çocuklar için yaz kampları ve kültürel etkinlikler düzenlendi. Bu çalışmalar, çocukların sadece sahadan uzaklaştırılmasını değil, yaşamlarının bütünlüklü şekilde desteklenmesini hedefliyor.

UNICEF ortaklığıyla yeni bir dönem başladı

Çocuk işçiliğine karşı verilen mücadele, uluslararası ortaklıklarla da güçleniyor. 2025 yılında UNICEF ile başlatılan yeni proje, 5 milyar TL’yi aşan bütçesiyle çocukların eğitim yoluyla güçlendirilmesini amaçlıyor. Bu proje ile en az 5 bin çocuğa doğrudan ulaşılması planlanıyor.

Projenin hedefleri arasında; tedarik zincirlerindeki risklerin azaltılması, yerel yönetimlerin kapasitesinin artırılması ve Türkiye’nin uluslararası çocuk hakları standartlarıyla uyumlu politikalarının görünürlüğünün artırılması yer alıyor. UNICEF iş birliği, Türkiye’nin çocuk işçiliğiyle mücadelede küresel alanda da sorumluluk üstlenen bir aktör haline geldiğinin göstergesi niteliğinde.

Türkiye modeli uluslararası örnek haline geliyor

Türkiye, sahaya dayalı, veriye dayalı ve çok aktörlü bir mücadele modeliyle çocuk işçiliği konusunda örnek gösterilen bir ülke konumuna geliyor. Ancak bu çok boyutlu mücadeleyi gölgelemeye çalışan, bilgi eksikliğine dayalı yorumlar ve haberler, toplumsal duyarlılığı istismar edebiliyor.

Bu nedenle hem kamu kurumları hem sivil toplum hem de medya organlarının aynı sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, yürütülen çalışmaları daha etkili kılacaktır. Çocuk işçiliğiyle mücadelenin yalnızca bir sosyal politika konusu değil, insan onurunu korumaya yönelik bir etik sorumluluk olduğu unutulmamalı.

Kaynak: İletişim Başkanlığı Basın Bülteni