Türkiye nüfusu hızla çoğalan ülkelerdendir.
Sürekli aramıza çocuklar ilave ediliyor ve onları seviyoruz...
Onlar bizim için elbette çok değerli.
Hal böyle olunca iyi anne baba oluyor muyuz?
İşte sorulması gerek soru bu.
 
Öyle ya he ne isterlerse yapıyor,
Gönüllerini hoş ediyoruz.
Evet iyi de; her çocuğun fıtratında büyükler gibi takdir edilme arzusu vardır.
Bu arzunun tatmin edilesi esastır.
Bunu ölçülü ve kontrollü bir şekilde yapıyor muyuz?
Çocuklar zor anlarında ailesini anne ve babasını yanında görmek ister.
Mesela çocuk arkadaşları arasında mahcup olmak istemez.
 
İşte kıyafetiyle.
Cebindeki harçlığı ile.
Hatta annesinin babasının toplumdaki statüsü ile de ilgilidirler.
Öyle ya çocuklar çok hınzırdır.
Arkadaşlarını ailelerinin sosyal durumlarıyla da değerlendirir, hatta bunu yüzlerine de acımasızca vurur ,dalga bile geçerler.
 
Çocuk kolundan tutulmasını değil, yanında olunmasını ister.
Her anne/baba hatta sevilen öğretmenler de buna dahildir;çocuğun kahramanıdır.
Bu durumda o kahramanların bir benzeri olmayı hedeflerler.
Demek bu rol/model durumundaki kimselerin çok ölçülü ve tutarlı olması çocukların gelişiminde önemlidir.


Çocuklar kendilerini merkez görürler.
Her şey onlar içindir sanırlar.
Paylaşmayı bu yüzden pek bilmezler.
İşte onlara vereceğimiz eğitimle bu ben(cil) hallerinden kurtulmaları sağlanmalıdır.
 
Çocukların ödevlerini anneler ve babalar veya ağabeyler yapmamalı.
Fikir vermeli ama illa da çocuğun kendi başarmalıdır.
Şayet ödevlerine yardım edilen çocuk bu durumda kendi özgüvenini nasıl sağlayacak.
Ben yaptım,ben başardım nasıl diyebilecektir?
 
Çocuğun bazı durumlarda ret etme kararına saygı duymak lazım.
İnadına onun değil, büyüğün istediğinin olması onun kişiliğini teslimiyetçiliğe evirecektir.
 
Çocuğun yanında yalan konuşmamak gerekir.
Hatta hiç bir yerde yalan konuşmamak gerekir.
Ancak yalan konuşan bir anne/babanın çocuğu da mutlaka yalana tevessül edecek, gerçeklerden yalanın ucuzluğuna sığınacaktır.
 
Ancak, çocukların hayal gücü ile konuştukları yalanları sabırla dinleyin ve onun yalanlarına, "Hayal gücün harika, seni kutluyorum "gibi takdir etmek lazımdır.
 
Aile içi şiddet yaşayan çocuk mutsuz ve saldırgan olur.Kimseye güvenmez.
Yada içine kapanır sosyalleşemez.
Bu çocuklara sabırla sevgi göstermek lazım.
 
Çocuk anne/babası gibi düşünmek zorunda değildir.
Bu asla onun daha değersiz ve başarısız olacağını göstermez.
Önünü kesmek, gidişatını engellemek yanlış olur.
 
Çocuklar doğası gereği sabırlı olmayı sonradan öğrenirler.
Bunun için de ailesinden sabrı görmeli  ve öğrenmelidir.
Ona başkalarının haklarına saygı göstermeyi mutlaka öğretmek lazım.
Unutmamak lazım ki,
Çocuk duyduklarıyla değil,
Gördükleriyle öğrenirler.
O nedenle büyüklerden,
Sözle birlikte eylemsel bir bütünlük görmek isterler.
 
Yani açıkça görülüyor ki,
Başarılı ve mutlu bir çocuk için sorunlu değil,
Sorumlu ailelere ihtiyaç vardır.
Ki, bu çocuklar bizim malımız değildir.
Onlar bu toplumun ortak değerleridir.