Trabzonspor kurucu başkanlarından Rıfat Dedeoğlu ile tarihe yolculuk
" Sabahlara kadar çalışırdık. Hatta evlerden başımıza bir iş mi geldi diye merak eder peşimize gelirdiler.
‘Forma renginden takımın ismine kadar çok tartışmalar yaşandı. Defalarca yapıldı bozuldu, derken o iş halloldu, çok da iyi oldu'

Yaşadığı döneme damgasını vurmuş, Trabzon'un kent hafızasına kazınmış değerlerin önde gelenlerindendir 21 yıl önce kaybettiğimiz Trabzonspor'un kurucu başkanlarından Rıfat Dedeoğlu .
Bu kente ve Trabzonspor'a olan hizmetlerinin yanısıra yakışıklılığı, sportmen fiziği, şıklığı ve doğuştan gelen karizmasıyla sadece spor yaşantısıyla değil ,sosyal ve ticari hayatın da önde gelen
isimlerindendi rahmetli..
FUTBOLLA ORTAOKULDA TANIŞTI
29 Ekim 1923’de Trabzon’da doğup 81 yıl aynı kentte yaşadıktan sonra 6 kasım 2004’de yine Trabzon’dav efat eden Dedeoğlu futbolla ortaokul sıralarında tanıştı. Bunun yanında 100 metreci de olan Dedeoğlu,ayrıca o yıllarda Trabzon’da popüler olan ve açık alanda oynanan hentbolla da ilgileniyordu. Ve ssonuçta futboda karar kılıp yoluna İdmanocağı ile devam etti.
Orta saha oyuncusuydu ve çok süratliydi. Koşarken ayakları adeta yere değmezdi. Bu yüzden ‘Pire’
lakabını almıştı.
Zamanının pek çok futbolcusu gibi o da İstanbul’un ünlü kulüplerinden transfer teklifleri almış ancak
Trabzon’u terk etmemişti..
Sadece askerdeyken zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Polat’ın ısrarıyla Karagücü’nde
oynamıştı.

KOMPLE SPORCUYDU
Dedeoğlu askerden döndükten sonra da çok yönlü sporculuğu devam etti. Çok iyi bir yüzücüydü. Su
üstü ve altında başarılar elde etmiş, eskrim, dağcılık, yamaç paraşütü ve tenis gibi bugün bile az sayıda insanın ilgilendiği sporlarla haşır neşir olmuştu. Bu arada İdmanocağı’na hem başkan hem de sporcu olarak hizmet ediyordu.
İdmanocağı’nın efsane Genel Sekreteri Sebahittin Kundupoğlu ile 27 yıl aralıksız birlikte çalıştı. Bu
birliktelik Trabzonspor’un kuruluşuna kadar devam etti. İdmanocağı'nın 1965'te Beşiktaş'la kendi kalıp, İnönü Stadyumu'nda 1-0 yenerek Türkiye Kupası'nın dışına itmesiyle birlikte,yöneticilik kariyerindeki ilk önemli başarısını kazandı.
KURUCU İKİ BAŞKANDAN BİRİ
1967'de İdmanocağı ve İdmangücü'nün başını çektiği bir birleşmeyle kurulan Trabzonspor'un
kurucularından biri ve Ali Osman Ulusoy ile birlikte ilk başkanı oldu. Dedeoğlu Trabzonspor'da 1968-69 ve 1970-71 sezonlarında başkanlık görevini yürüttü. Daha sonra ise kulüpte en uzun süreli (15 yıl)
Divan Kurulu Başkanlığı görevinde bulundu. Bu görevi süresince Trabzonspor'un gerçek kuruluş tarihinin 1921 olması gerektiğini düşündü ve bunun için bir öneri verdi. Ancak bu görüş benimsenmedi.

" SABAHLARA KADAR ÇALIŞIRDIK"
Trabzonspor’un kuruluş günlerini anlatırken şunları söylüyordu Dedeoğlu: Çok büyük sıkıntılar çektik.
Sabahlara kadar çalışırdık. Hatta evlerden başımıza bir iş mi geldi diye merak eder peşimize gelirdiler.
Forma renginden tutun da takımın ismi konusunda çok tartışmalar yaşandı. Yapıldı bozuldu, yapıldı
bozuldu, derken o iş halloldu. Elbette iyi de oldu. Neredeyse bütün il takımlarının profesyonel ligde
olduğu bir Türkiye’de Trabzon gibi bir futbol kentinin yoluna amatör olarak devam etmesi zaten
düşünülemezdi. Ancak bu sefer de başkanlık tartışması başladı. “Bizden olacak, sizden olacak’ derken
kurucu başkanlık görev bana verildi. Ancak ben Ocaklıların çoğunun muhalefetine rağmen Ali Osman
Bey’le (Ulusoy) dönüşümlü başkanlık yapacağız” dedim ve öyle de yaptık. Yarım dönem Sayın Ulusoy,
yarım dönem de ben başkanlık yaptım ve hiç sorun yaşamadık..
Çünkü bütün arkadaşlar görevimizi isteyerek ,içten ve büyük bir hevesle yaptık..
Eğer varsa en küçük bir hak, bu şehre ve Trabzonspor’a helal olsun..
TRABZONLU GENÇLERE GÜVENMELİYİZ
Ona göre Trabzonspor’un kadrosunun çoğunluğunu Trabzonlu futbolcular oluşturmalıydı. Çünkü
diyordu,’ Her ne kadar profesyonel de olsanız, bu iş amatörce mücadele eden bir ruh ister. Bizler başkan ve yöneticiler olarak yenilgilerde yemeden içmeden kesilip üzüntüden neredeyse yatağa düşecek duruma geliyorsak, sahadaki futbolcu da aynı yapıda olmalıdır”
Bunu söylerken de bir anısını anlatmıştı. Trabzon’dan İstanbul’a giden futbolcular Süleymaniye’de
toplanırmış. Hatta Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın olduğu ligde bu takımı şampiyon bile
yapmışlar. Bir iş için İstanbul’a yolu düşünce 8 Trabzonlu oyuncunun yer aldığı Süleymaniye’nin bir
maçına gitmiş.. Tribünlerin çok kalabalık olduğunu görünce yanındakine sormuş..
“Bu Süleymaniye’nin bu kadar çok mu taraftarı var?”
“Ne Süleymaniye’si beyim” demiş adam; ‘Millet şu Trabzonlu futbolcuları seyretmeye geliyor”

BEDENLERİNİ TAŞIN ALTINA KOYDULAR
Kulüp gelirlerinin neredeyse hiç olmadığı, başkan ve yöneticilerin katkılarıyla işlerin yürüdüğü
dönemlerin hep veren ama hiç almayan yönetici neslinin iyi bir örneğiydi Rıfat Dedeoğlu..
Yani değil ellerini, bedenlerini koydular taşın altına Trabzonspor için..
Adı ve hizmetleri Trabzonspor’un şanlı sayfalarında tarihe mal olan Dedeoğlu kendisine defalarca teklif edilen milletvekilliğini de ‘Taraftarı bölerim, Trabzonspor’a zarar veririm düşüncesiyle kabul etmemişti.
Rıfat Amcamızı vefatının 21. yılında bir kez daha saygı,sevgi, minnet ve rahmetle anıyoruz.
Ruha şaad, mekanı cennet olsun.