Türkiye’de eşi benzeri olmayan iki mühendislik harikası var
Biri Ordu-Giresun arasındaki OR-Gİ Havalimanı,
Diğeri ise Rize-Artvin Havalimanı.
İkisi de denizin doldurulmasıyla inşa edildi.
Şimdi sıra üçüncüsünde Trabzon Havalimanı.
Karadeniz sahilinde bir gerdanlık gibi duracaklar
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, tartışmalara son noktayı koydu.
Yeni havalimanı, mevcut Trabzon Havalimanı’nın kuzeyinde, açık deniz üzerinde kurulacak.
Yani Türkiye’nin deniz üzerinde inşa edilecek üçüncü havalimanı artık Trabzon’da yükselecek.
Karadeniz’in hırçın dalgaları artık sadece sahili dövmeyecek; bu kez Türkiye’nin havacılık vizyonuna zemin olacak.
Trabzon, sadece deniziyle, balığıyla, yaylasıyla değil; şimdi teknolojinin ve mühendisliğin merkezi olacak.
Tartışmalar uzun sürdü.
“Mevcut havalimanı genişletilsin” diyenler oldu,
“KTÜ ve Trabzonspor tesislerine doğru büyüsün” diyenler de...
Ama son karar hem doğayı hem de kenti koruyan yönde alındı.
Ne Trabzonspor’un sahil tesislerine dokunulacak,
Ne de KTÜ’nün denizle bağlantısı kesilecek.
Bu karar, Trabzon’un şehir kimliğini koruyarak büyüyeceğinin işaretidir.
Trabzon Havalimanı bugün Türkiye’nin en yoğun yedinci havalimanı.
Günde 160-180 sefer arasında uçuş gerçekleşiyor.
Ancak mesele sadece rakam değil; mesele konum.
Trabzon, Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Asya arasında stratejik bir köprü noktasıdır.
Coğrafi olarak Türkiye’nin doğu-batı ekseninde hava trafiğini dengeleyen merkezlerden biridir.
Yeni havalimanı ile birlikte bu köprü daha da güçlenecek.
Trabzon, artık sadece bir şehir değil;
Karadeniz’in havacılık üssü haline gelecek.
Yolcu taşımacılığı, lojistik, turizm ve ticaret açısından bölgeye yeni bir ivme kazandıracak.
Yani bu sadece bir inşaat değil, bir stratejik hamledir.
Deniz dolgusu üzerine kurulan bir havalimanı inşa etmek, sadece bir mühendislik başarısı değil, aynı zamanda cesaret ve vizyon işidir.
Ordu-Giresun ve Rize-Artvin Havalimanları bu vizyonun örnekleridir.
Şimdi üçüncü halka tamamlanıyor
Trabzon.
Her üçü de Türkiye’nin sadece bölgesel değil, küresel hava ulaşım ağındaki rolünü güçlendiriyor.
Bu üç havalimanı, Karadeniz’i adeta gökyüzüyle buluşturan bir üçgenin köşeleri gibi.
Ve bu üçgenin zirvesinde Trabzon olacak.
Trabzon, geçmişiyle, insanıyla, dinamizmiyle büyüyen bir şehir.
Yeni havalimanı, bu ruhun önüne beton duvarlar değil, ufuklar koyacak.
Turizm potansiyelini artıracak, uluslararası bağlantıları güçlendirecek.
Üstelik deniz dolgusu sayesinde doğal alanlara minimum müdahale ile hayata geçirilecek.
Hem çevreci,
Hem yenilikçi,
Hem de stratejik bir proje.
Sonuç olarak gökyüzüne açılan kapı Trabzon’da deniz üzerinde kuruluyor.
Bakan Uraloğlu’nun açıkladığı gibi, Trabzon’un yeni havalimanı sadece bir ulaşım noktası değil,
Türkiye’nin geleceğe açılan vizyon penceresidir.
Bu proje tamamlandığında, Karadeniz’in ortasında yükselecek dev pist sadece uçakları değil,
Trabzon’un ve Türkiye’nin vizyonunu da uçuracak.
Gökyüzüne açılan üçüncü deniz artık Trabzon’da
Ve bu kez dalgaların sesi, kalkış sesine karışacak.