Doğu Karadeniz’in yüksek kesimlerinde yer alan buzul gölleri, doğal güzellikleriyle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Ancak kontrolsüz insan faaliyetleri, bu eşsiz ekosistemleri çevresel felaketin eşiğine getiriyor. Son yıllarda göl çevresinde artan çöp kirliliğine ek olarak, özellikle silah kullanımına bağlı ‘kurşun kirliliği’ ciddi bir tehdit haline geldi. Silahlardan çıkan kurşun atıkları, hem gürültü kirliliğine hem de toprak ve suya ağır metal karışmasına neden oluyor. Bu durum, göl ekosisteminin yanı sıra bölgedeki akarsular ve içme suyu kaynakları için de tehlike yaratıyor.
Buzul göllerin ekosistemine ağır darbe
Bölgedeki buzul göller, yalnızca görsel güzellikleriyle değil, aynı zamanda nadir ve kırılgan ekosistemleriyle de büyük önem taşıyor. Trabzon Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Erüz, bu alanların insan girişinin minimumda tutulması gereken yerler olduğunu vurguluyor. Ancak sahada yeterli denetim yapılmaması, atık kirliliği ve kontrolsüz silah kullanımını artırıyor. Eğlence amacıyla gelişi güzel ateşlenen silahlar, göl çevresinde hem doğal yaşamı rahatsız ediyor hem de yıllar içinde biriken kurşun ile toprağı ve suyu zehirliyor.
Çakırgöl en çok etkilenen bölgelerden
Trabzon’un Maçka ilçesindeki 2 bin 550 rakımlı Çakırgöl, kurşun kirliliğinin en yoğun görüldüğü göllerden biri olarak öne çıkıyor. Erüz’e göre, Gümüşhane’de yaklaşık 43, Trabzon’da ise 10 civarında buzul göl bulunuyor. Bu göller, hem tatlı su kaynakları hem de yaban hayatı için kritik öneme sahip. Ancak göllerin çevresinde piknik, günübirlik turizm ve kontrolsüz insan hareketleri engellenemiyor. Atılan kurşunlar, yağışlarla göl sularına karışarak uzun vadede hem ekosistemi hem de insan sağlığını tehdit ediyor.
İçme suyu kaynakları da risk altında
Kurşun, suda çözünerek gölden aşağıya doğru beslenen derelere ve içme suyu kaynaklarına kadar ulaşabiliyor. Bu durum, özellikle Trabzon’un bazı bölgelerinin içme suyu ihtiyacını karşılayan göller için büyük bir tehlike oluşturuyor. Uzmanlar, kurşun kirliliğinin uzun yıllar boyunca birikerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Yaban hayatında hamile hayvanların düşük yapmasına, kuşların yuvalarını terk etmesine kadar uzanan zincirleme etkiler, ekosistemi geri dönüşü zor bir noktaya taşıyabilir.
