Dostlarının kanaatlerine bakılırsa merhum Ziyad Nemli her şeyden evvel dürüst ve kimsenin arkasından dümen çevirmeyen dobra bir insandı. Sıkıntılı anlarında bile yüzündeki tebessüm hiçbir zaman eksik olmazdı. Gönlü sevgi ve muhabbet doluydu.
Tam bir arkadaş canlısıydı. Ömrü boyunca para değil, arkadaş biriktirmişti. Onun içindir ki başta gazetecilik ve yazarlık olmak üzere çok geniş bir dost halkası ve seveni vardı. İnsanlık adına hep yeni iyilik ve güzelliklerin peşinde koşardı. Hak bildiği yolda ısrarla yürürdü. Nefretin hükümran olduğu çevrelerde bile herkese yetecek büyüklükte bir sevgi ve hoşgörü çağlayanıydı.
Ziyad Nemli'nin gönül kapısı Mevlâna misali, hiçbir ayrım yapmadan bir ömür herkese açıktı. Yolu sevgiden geçenlerle hep karşılaşırdı. Kişisel egoları ve kaprisleri yoktu. Tıpkı hikâyelerindeki kahramanlar gibi kendisi de halktan bir insandı. Hoşsohbetti. Sabahtan akşama kadar konuşsa da söz hazinesi bitmezdi. Konuşurken monologu değil, diyalogu esas alır, karşısındakini de sohbete dahil eder, ona da söz hakkı verirdi. Her konuda olduğu gibi bu mecrada da paylaşımcıydı. Dostlarının mutluluğuyla mutlanır, üzüntüleriyle kederlenirdi.
Usta bir kalem erbabı olan ve yazmaya hikâye türüyle başlayan Ziyad Nemli, hikâyenin dışında da hemen her konuda rahat yazmasıyla bilinirdi. Canından çok sevdiği memleketin meselelerini kendi meselesi bilir ve öncelerdi. Kelimeleri gönül teknesinde bir hamur gibi yoğurur, onlardan renkli edebî mahsuller ortaya çıkarırdı. Hemen her konuda sağlam ve tutarlı fikirleri vardı. Her zaman sözünün arkasında dururdu. Kendisine zarar verecek olsa da, doğru bildiği ve inandığı düşünceleri nezaket kuralları çerçevesinde her ortamda dile getirirdi. Gönül hatır için virgül gibi eğilmez, tabir caizse elif gibi dik dururdu.
Ziyad Nemli, Karadeniz kültürünün müşahhas bir numunesiydi. O sadece bir gazeteci değil, bir gönül adamıydı da. Sanattan edebiyata, siyasetten spora kadar; başta Trabzon olmak üzere, bütün Karadeniz'in, hatta Türkiye'nin meseleleriyle yakından ilgilenir, çözüm yolları arardı. Yazılarını kaleme alırken kantarın topuzunu kaçırmaz, ölçü üzere hareket ederdi. Fakat güçlülerin güçsüzleri ezmesine asla göz yummaz, olanca gücüyle ve cesaretiyle üzerlerine giderdi. Kin tutmaz, en ağır eleştiride bulunduklarıyla da yüz yüze karşılaştığında konuşurdu.
Çok renkli bir kişiliğe sahip olan Ziyad Nemli, ikliminde büyüyüp yetiştiği Karadeniz gibi coşkulu ve heyecanlı bir insandı. Bu özelliğinden dolayıdır ki çok kere kapına sığmazdı. Tabiatla iç içe yaşardı. Yerine göre kavgacı, yerine göre şakacı, yerine göre de sevecendi.
Ziyad Nemli, samimi bir Türk milliyetçisiydi. Yüreğinde besleyip büyüttüğü ülküleri vardı. Başta milliyetçi camiadan isimler olmak üzere Atsız'dan Zeki Velidî Togan'a, Fethi Gemuhluoğlu'ndan Mükrimin Halil Yınanç'a, Nezat Yalçıntaş'tan Mehmet Kaplan'a, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu'ndan Erol Güngör'e, Mümtaz Turhan'dan Mehmet Çavuşoğlu'na, Necip Fazıl Kısakürek'ten Halide Edip Adıvar'a, Fazıl Hüsnü Dağlarca'dan Salah Birsel'e, Behçet Necatigil'den Nurullah Ataç'a, Sebahattin Kudret Aksal'dan Sait Faik'e, Necati Sepetçioğlu'ndan Abdülhak Şinasi Hisar'a, Bedii Faik'ten Falih Rıfkı Atay'a, Galip Erdem'den Prof. Dr. Osman Turan'a, Yücel Hacaloğlu'ndan Prof. Dr. Kaya Bilgegil'e, Ahmet Emin Yalman'dan Doğan Nadi'ye, Cemal Süreya'dan Muzaffer Ozak'a, Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Naim Tirali'ye kadar birçok önemli isimle şahsî ve gıyabî dostlukları vardı. İdrakini düşünce, siyaset ve edebiyat alanındaki bu kişilerden beslemiştir. Onlardan haz ve hız almıştır.
Yükselir Hanım'la saygı ve sevgiye dayalı mutlu bir evlilik geçiren Ziyad Nemli, çocuklarına çok düşkündü. Aile hayatını önemseyen Nemli, ailenin toplumun temel direği olduğuna inanırdı. O, hâlden anlayan bir insandı. Onun için de herkesi idare etmesini bilirdi.
O, Nemlizâdeler gibi köklü bir aileden gelmesine rağmen hiçbir zaman şımarık ve kendini beğenen bir insan olmamıştır. Çevresinin iteklemesiyle zaman zaman siyasete girme teşebbüsleri olsa da bu girişimleri cılız kalmıştır. Böylece her kesime eşit mesafede durmuştur. Belli bir politik görüşü olsa da kendi gibi düşünmeyenlerle de iyi anlaşmış, hatta onlarla bile ciddi dostluklar kurmuştur. Kendisinin istemediğini başkasına reva görmemiştir.
Gazeteci, hikâyeci ve sanat adamı Ziyad Nemli; 1931'le 1990 yılları arasında 59 senelik kısa sayılabilecek bir ömür sürdükten sonra 30 Ağustos 1990 tarihinde, bir zafer bayramında aramızdan ayrılmıştır. Onun ebediyete irtihali dostlarını ve tüm Trabzonluları derinden üzmüştür. Kabri Trabzon'un Değirmendere semtindeki Sülüklü Mezarlığı'ndadır. Ölümünün 35. sene-i devriyesinde kendisine Allah'tan rahmet diliyoruz. Ruhu şâd olsun.