Bir okurum diyor ki, ‘Ya Amerika Venezüella’ya sulanıyor. Bu nasıl iştir. Adam Mafya gibi oraya çökmeye çalışıyor. Bir gözü Uktrayna’da bir gözü Eskişehir madenlerimizde. Bunlar doymaz mı? Bunlara bir şey yazmayacak mısın?’
‘Doymazlar, bunların tarihi hep karanlık’ dedim.
Sadece ABD’nin değil. Avrupalıların tarihi de soykırımla geçti.
Almanya, Hollanda, Fransa göz yumdu(1992-1996) Bosna’da katliamlar yaşandı.
70 bin Bosnalı öldürüldü.
Aradan tam 30 yıl geçti, her geçen yıl ortaya çıkan bir kayıt, vahşetin ötesinde bir sapıklığı bir sadistliği dünyaya duyuruyor.
İtalyan ve Hırvat 2 gazetecinin ortaya çıkardığı belgeler, insanın kanını konduracak cinsten.
Savaş devam ederken, İtalya ve Amerika’dan gelen Sadist Zenginler insan avına geliyorlarmış.
Sırplar, onlara rehber, silah, nişan alacakları yerler ve onların öldüreceği Bosnalı genç, kadın ve çocukları işaretliyor muş. Menzile girince de ateş açtırıyorlarmış.
Bu alçaklığın içinde o bölgelerde Devlet Başkanlığı yapan isimlerin de adı geçiyor.
Şu sözlere okuyabilir misiniz?
‘İtalya basını asker olmayan, "eğlence için" insan öldürmeye gittikleri iddia edilen zengin kişileri, "savaş turistleri" ve "hafta sonu keskin nişancıları" diye tanımladı.
İddialara göre bu kişiler Cuma günleri İtalya'nın kuzey doğusundaki Trieste kentinden Belgrad'a gidiyor, oradan Sırp askerleri eşliğinde Saraybosna tepelerine ulaşıyordu. Hafta sonunu savaş bölgesinde masum insanları öldürdükten sonra evlerine dönüyorlardı. Ve Sırplara çok büyük para ödüyorlardı.”
Bunların Yahudisi de böyle Hıristiyanı da.
Benzerini Gazze’deki Müslümanlar yaşıyor.
Geride kalan hafta, ellerini havaya kaldıran hatta canlı bomba değilim diyerek kazağını ve fanilasını çıkaran iki genci iterek yere düşürdü ve katlettiler.
Gazze’de sözde ateşkes yaptılar.
Ateşkes’ten sonra tam 300 Filistinliyi daha öldürdüler.
Cani bunlar, barbar bunlar.
Saraybosna’daki soykırımcıların bazıları yargılandı, bazıları Sırbıstan’a devlet başkanı oldu.
Şimdi de Gazze’nin soykırımcısını aklamak için uğraşıyorlar.
Trump, İsrail Cumhurbaşkanına, Netanyahu’yu affet diye yalvarıyor!
Karşılığında, Netenyahu’da İsrailin elindeki, Espein’in adasındaki ahlaksızlıkları saklamaya devam edecek.
Körler sağırlar, birbirini ağırlar!
Onun için, Ertuğrul Doğan’ı yürekten kutlayalım.
İsrail’in en büyük sermayedarı olduğu Cocacola’yı kulüpten içeri sokmadı.
70 milyon TL’yi çöpe attı.
‘Buradan bana gelecek parayı istemem’ dedi.
Helal sana Başkan. Ne güzel icraat bu.
Şimdi bazı televizyon yorumcularını dinledim.
Trabzonspor ve Başkana övgü diziyorlar.
Neden? bizi tehlike görmüyorlar.
‘Trabzonspor gerçekten geliyor’ dediklerinde ekrandaki övgüleri sadece arşivde kalır.