3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Epilepsi ve Yaşam Derneği ile Epilepsi ve Yaşam Platformu Kurucusu ve Başkanı Ebru Öztürk, dikkat çeken bir farkındalık açıklamasında bulundu. Engellilerin yalnızca özel günlerde hatırlanmasının yeterli olmadığını vurgulayan Öztürk, asıl ihtiyacın yıl boyunca süren empati, erişilebilirlik ve toplumsal destek olduğunun altını çizdi. Engelliliğin çoğu zaman doğuştan değil, hayatın beklenmedik anlarında yaşanılan olaylarla da ortaya çıkabileceğini ifade eden Öztürk, “Asıl mesele engelin mi güçlü olduğu, yoksa insanın mı” sözleriyle dikkat çekti. Açıklama, engelli bireylerin karşılaştıkları psikolojik ve fiziksel zorluklara dair önemli mesajlar içerdi.
“Engelli Kimse Olmak İstemez Ama Hayat Buna Gebedir”
Ebru Öztürk açıklamasında, hiçbir anne babanın çocuğunu engelli olarak dünyaya getirmek istemeyeceğini ifade ederek, hayatın kimi zaman bu gerçeği insanlara zorla yaşattığını söyledi. Doğuştan engelli olan bireylerin yanında, sonradan yaşanan kazalar ve hastalıklar sonucu engelli hale gelen birçok kişinin de toplumda var olduğunu dile getiren Öztürk, sağlıklı bireylerin çoğu zaman engellileri yeterince anlamadığını vurguladı. “İnsan ancak kendi başına gelince empati kuruyor” diyen Öztürk, bireylerin sağlıklıyken empati yapmasının hem kendileri hem de toplum için hayati önem taşıdığına dikkat çekti.
“Asıl Güç Engel Değil, İnançtır”
Hastalığın yalnızca tıbbi boyuttan ibaret olmadığını vurgulayan Öztürk, “Hastalığın yüzde 50’si hastane, doktor ve ilaçlarla ilgilidir. Diğer yüzde 50’si ise kişinin hayata bakışı, kendine güveni ve inancıdır” dedi. Engelli bireylerin büyük bir kısmının “keşke”lerle yaşadığını ifade eden Öztürk, geçmişe takılı kalmanın kişiyi yalnızlaştırdığını ve daha da güçsüz hale getirdiğini söyledi. Kolları olmadan yüzebilen, ayaklarıyla resim yapabilen, görme ya da işitme engeline rağmen sahnelerde alkışlanan birçok başarılı insanın olduğuna dikkat çekerek, “Sahip olmadıklarımıza değil, sahip olduklarımızla neler yapabildiğimize odaklanmalıyız” mesajını verdi.
Tarihten ve Günümüzden İlham Veren Engelli Başarıları
Öztürk açıklamasında tarihten ve günümüzden çarpıcı örnekler verdi. Timurlenk’in savaşlarda yaşadığı sakatlığa rağmen büyük bir devlet kurduğunu, Franklin D. Roosevelt’in çocuk felcine rağmen ABD başkanlığı yaptığını, Stephen Hawking’in neredeyse tüm vücudu felçli olmasına rağmen dünya çapında bir fizikçi olduğunu hatırlattı. Beethoven, Thomas Edison ve Julias Caesar gibi isimlerin de engellerine rağmen insanlık tarihine yön verdiklerini dile getirdi. Günümüzde ise paralimpik sporculardan sanata uzanan başarı hikâyelerinin artmasının umut verici olduğunu belirten Öztürk, Sümeyye Boyacı ve Ayşe Işık örnekleriyle engelin başarının önünde bir duvar olmadığını vurguladı.
“Eğitimle Farkındalık Kalıcı Hale Gelir”
Epilepsilileri daha iyi anlatabilmek için çalışmalarını özellikle çocuklara yönelik olarak planladıklarını belirten Öztürk, bu projeleri Milli Eğitim Bakanlığı’na sunduklarını ifade etti. “Çocuklara anlatırsanız yarının bilinçli bireylerini yetiştirirsiniz” diyen Öztürk, eğitimle uzun vadeli bir toplumsal dönüşümün mümkün olduğunu söyledi. “Ağaç yaşken eğilir” atasözünü hatırlatan Öztürk, gerçek farkındalığın ancak eğitimle kalıcı hale geleceğini vurguladı.
Yöneticilere Açık Çağrı: Erişilebilirlik Şart
Öztürk, ülke genelindeki yöneticilere de seslenerek, otogar, gar, metro gibi ortak kullanım alanlarının engellilere uygun hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. Asansörlerin, giriş kapılarının, sarı kılavuz yolların, işaret dili çevirmenlerinin yaygınlaştırılmasının kamunun engelliye verdiği değerin bir göstergesi olduğunu belirtti. Ayrıca büyük iş merkezlerinde kalp krizi ve epilepsi nöbetlerinde ilk müdahaleyi bilen personelin bulunmasının hayati önem taşıdığını dile getirdi.
