Dobra konuşmaları, sivri dili ve bir o kadar da mesleki birikimiyle Türk futbolunun tartışmasız en dikkat çeken isimlerinden biridir.
Doktor, eski hakem, spor yorumcusu Ahmet Çakar, Taka Gazetesi’nin onur konuğu oldu.
Yıllar önce 2011 Trabzonspor’un gasp edilen şampiyonluğu konusunda ulusal ekranlarda attığımız manşetlere sahip çıkmış ve “Bundan sonra ben de Taka Gazetesi’nin muhabiriyim” sözleriyle dik duruşumuza destek veren işte o Ahmet Çakar, ziyaretimize geldi.
Nazik ziyaretleri için kendilerine teşekkür ediyorum.
Efsane isim Ahmet Çakar hocamızla hem Trabzonspor’u hem Türk futbolunu hem de son dönemin en büyük skandalını konuştuk.
Eski dostu, eski hakem ve gazetemizin önceki spor müdürü olan Hamza Mısır’ın davetiyle Trabzon’a gelen Ahmet Çakar, şehre adım attığı anda ilk isteğini şöyle dile getirmiş.
“Beni Avni Aker’e götürün. Anılarım tazelensin…”
Kapanmış olsa da hafızalarda hâlâ yaşayan o stat, bir dönem Türk futbolunun kalbiydi.
Çakar da yılların birikmiş duygusuyla yeniden o ruha dokunduğunu söyledi.
Trabzon şehrinin modernleşmesine ve gelişimine dikkat çeken Ahmet Çakar, Trabzon’un yıllar içinde müthiş bir dönüşüme imza attığını vurgularken bir noktaya özellikle parantez açtı.
“Trabzon değişmiş ama bir şey değişmemiş. İnsanının samimiyeti.”
Güvenli bir şehir oluşundan, insanın sokakta kendini huzurlu hissetmesinden memnuniyet duyduğunu söylerken gözlerinde o eski Trabzon sevgisinin izleri vardı.
Günlerdir Türkiye’yi meşgul eden bahis operasyonuyla ilgili Ahmet Çakar’a sorduğumuz sorulara aldığı her nefeste yeni bir çarpıcı cevap verdi.
“500 hakemin 150’si bahis oynamış” sözleri Türk futbolunda adeta bir deprem etkisi yaratırken Çakar, bunun sadece ahlaksızlık değil, çok daha vahim bir durum olduğunu dile getirdi.
“Ben 500 hakeme ahlaksız demiyorum. Bu daha da ötesi… Resmen geri zekâlılık. Bu olay Türk futbolu için ibretliktir.”
Çakar’a göre bu sürecin en sert tarafı, Türk futbolunun dünya nezdinde gördüğü zarardır.
“Türk futbolu Avrupa’nın en güvenilmez, en rezil, en mafyatik ligi hâline geldi. İtalya ligi bile böyle bir dönem yaşadı. Bugün yaşananlar Türk hakemliği için tarihin en ağır tablosudur” derken acı gerçeğe bir kez daha parmak bastı.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu hakkında yönelttiğimiz soruya ise son derece net konuştu.
Eleştiriden çekinmeyen Çakar, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Trabzon’da sevilir ya da sevilmez, bu ayrı mesele. Ama ben onun pis bir amaçla, bilerek ve isteyerek bir şey yaptığına inanmıyorum. Futbolda hata kaçınılmazdır ama kötü niyet başka bir şeydir.”
Hacıosmanoğlu’nu “dürüst ama kusurlu” olarak tanımladı.
Ahmet Çakar’ın Trabzonspor değerlendirmesi ise bir o kadar objektifti.
Başkan Ertuğrul Doğan’ın niyetinin doğru, yönetim becerisinin ise güçlü olduğunu belirten Çakar, teknik direktör Fatih Tekke’ye de büyük güven duyduğunu söyledi.
“O benim dönemimin futbolcusuydu. Karakterini bilirim. Trabzonspor iyi yolda.”
Ancak bir handikap var
“Bu ligde Trabzonspor’un önündeki tek engel Galatasaray’ın geniş kadrosudur.”
Trabzonspor’un sezonu ilk üçte tamamlayacağını kesin gördüğünü söyleyen Çakar, şu çarpıcı ifadeyi kullandı:
“Yarış Fenerbahçe’ye de dönebilir. Ama benim favorim hâlâ Galatasaray. Trabzonspor ikinci olursa bu sezon büyük başarıdır.”
Son sorumuz ise bugün tüm ülkenin aklındaki soruydu.
Çakar bir an durdu, düşündü ve dobra tavrını yine konuşturdu.
Türk Futbolu bahis skandalıyla birlikte bağırsaklarını temizliyor mu sorumuza şöyle cevap verdi.
“Temizliyor ama yetmez. Dış dünyaya kötü kokular verdik ama bu da kaçınılmazdı. Bu rezillikleri yapan kim? Hakemi, futbolcusu, idarecisi. Yani sistemin içindekiler.”
Bir cümlesi ise tüm sohbetin özeti gibiydi.
“Bugün seviniyorum çünkü pislikler ortaya çıkıyor. Ama üzülüyorum çünkü Türk futbolunun imajı yerle bir oldu.”
Dobra kişiliğiyle tanıdığımız Ahmet Çakar, yılların birikimini, sarsıcı analizlerini ve futbolun artık saklanamaz hâle gelen gerçeklerini en içten hâliyle paylaştı.
Gazetemizi, çalışanlarımızı, duruşumuzu beğenerek ayrıldı.
Bizler de hem efsane isim Ahmet Çakar’a hem de daveti gerçekleştiren Hamza Mısır hocamıza nazik ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Türk futbolu yeniden ayağa kalkar mı bilinmez…
Ama görünen şu ki:
Gerçeği söyleyenler oldukça umut her zaman vardır.
