ÖĞRETMENLİK DEĞİL, ÇIRAKLIK HAYATINI SEÇTİ
Giresun'da yaşayan 74 yaşındaki Azmi Kenan Dikmen, Türkiye’de artık yok olmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan semerciliğin son temsilcilerinden biri. Henüz 12 yaşındayken Samsun Ladik Öğretmen Okulu’nu kazanmasına rağmen tercihini semercilikten yana kullandı.
Ustasının “Cumhurbaşkanı maaşı kazanıyorum” sözüyle çırak olmaya karar veren Dikmen, bu karardan hayatı boyunca hiç pişman olmadı.
“14 yaşımda kendi dükkanımı açtım. 3 çocuk büyüttüm, bu meslekle ev geçindirdim,” diyen usta, alın teriyle yoğrulan bir hayatın içinden konuşuyor.
YOLLAR AÇILDI, MESLEK KAPANDI
Dikmen’e göre semerciliğin gerilemesinin en temel nedeni ulaşımın gelişmesi. “Eskiden her evde bir hayvan vardı, herkes yükünü katırla taşırdı. Şimdi arabalar var, yollar her yere ulaşıyor. Hayvan kalmayınca semere de ihtiyaç kalmadı,” diyerek mesleğin nasıl zamana yenik düştüğünü özetliyor.
“İYİ SEMER USTASININ İMZASINI TAŞIR”
Semer yapımının inceliklerini anlatırken bu zanaatın bir bilim ve denge işi olduğunu vurguluyor:
İç malzemesi: Göl kenarlarında yetişen hasır otundan
Ağaç: Gürgen ağacı
Kaplama: Hakiki deriler
Ancak artık bu malzemeleri bulmak neredeyse imkânsız. “Malzeme üretimi bitince meslek de öldü” diyen Dikmen, bir semerin hayvanın sağlığını doğrudan etkilediğini söylüyor: “Yanlış semer, hayvanın sırtını sakatlar.”
“ZANAATKARLIKTA DÜRÜSTLÜK EN BÜYÜK SERMAYE”
Azmi Usta’ya göre semercilikten kazandığı başarı, işini sağlam ve dürüst yapmasından geliyor:
“Semerim 10 yıl dayanırdı. Başkalarınınki 2 yıl sonra dağılırdı. Ama müşteriler yine beni bulurdu. Malzemeden çalmazsan, müşteri seni bırakmaz.”
Ahilik kültürüyle büyüyen Dikmen, esnaflığın temelini “dürüstlük” olarak tanımlıyor.
MESLEK ZAMANA YENİK DÜŞTÜ
Bugün semerciliği sürdüren kimse kalmadığını üzüntüyle ifade eden Dikmen, yetiştirdiği çırakların bile farklı mesleklere yöneldiğini belirtiyor. “Gençler zanaat öğrenmek istemiyor. Herkes masa başında çalışmak istiyor. Ama bu işler de bir zamanlar altın bilezikti,” diyerek mesleğin sonuna tanıklık ediyor.
