Yaylalardan köylere dönüş zamanı

Karadeniz yaylalarında yaz boyunca süren yaşam, sonbaharın gelişiyle yavaş yavaş sona eriyor. Ordu’nun Çambaşı ve Giresun’un Karagöl yaylalarında yaklaşık beş ay boyunca sürülerini otlatan çobanlar, hava sıcaklıklarının 5 dereceye kadar düşmesiyle birlikte dönüş yolculuğuna geçti.

Sürülerini toplayan çobanlar, sis ve çise eşliğinde köylerine doğru ilerliyor. Bu göç, üç gün süren zorlu bir yolculuğu kapsıyor.

Sisler içinde zorlu yürüyüş

Yaylalardan inen çobanlar, yol boyunca sık sık mola veriyor. Dinlenme anlarında yanlarında getirdikleri yiyecekleri tüketiyor, çaylarını içiyor ve hayvanlarını dinlendiriyorlar. Sisli ve yağışlı havada yapılan bu yürüyüş, özellikle çobanlar için oldukça yorucu geçiyor. Giresunlu çoban Öner Büber, yolculuğu şu sözlerle anlattı:

“Sabah Karagöl’den çıktık, akşam Çambaşı’nda kaldık. Şimdi duman ve çise eşliğinde gidiyoruz. Yolculuk zor, koyunları takip etmek gerekiyor. Duman, çise, tam ayı ve kurt havası…”

“Kış yaklaşıyor, geri dönüyoruz”

Ordulu çoban Muammer Kovan da babasından devraldığı mesleği sürdürdüğünü anlattı. Mayısta çıktıkları yaylalardan eylülde dönüş yaptıklarını belirten Kovan, “Kar yağacağı için dönüyoruz. Hava şartları sert. Şimdi kuzular büyüdü, kurbanlık satışlarımızı da yaptık. Arkadaşlarla beraber dönmek daha kolay oluyor” dedi. Kovan’ın sözleri, göçün yalnızca hayvanların değil, çobanların da ortak dayanışma ruhuyla gerçekleştiğini gözler önüne serdi.

Yol boyunca kamyonet desteği

Göç yolunda çobanların yanında olan bir diğer isim ise Ahmet Candemir. Kamyonetiyle çobanlara eşlik eden Candemir, hasta veya yürümekte zorlanan koyunları aracına alarak yolculuğa destek veriyor.

“Üç-dört gün süren bu yolculukta yollar uzun oluyor. Ben de koyunlara yol arkadaşlığı yapıyorum” diyen Candemir, göçün zorluklarını hafifletmeye çalıştıklarını ifade etti. Yol boyunca bazı yöre halkı da topladıkları kekik, karalahana ve havuç gibi ürünleri satışa sunarak göç yoluna renk katıyor.

Karadeniz’in geleneksel göç kültürü

Yaz aylarında yeşilin her tonunu barındıran Karadeniz yaylaları, sonbaharla birlikte sisler altında göç yolculuğuna tanıklık ediyor. Çobanların sürüleriyle yaptığı bu dönüş, yalnızca bir tarımsal faaliyet değil, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasının bir parçası.

Zorlu şartlarda gerçekleşen yolculuk, dayanışmayı ve doğayla uyumlu yaşam biçimini bir kez daha ortaya koyuyor.