Karadeniz’in yükseklerinde, sonbaharın bitimine sayılı günler kala yaşam tüm doğallığıyla sürüyor. Trabzon’un Maçka ilçesi sınırlarında yer alan ve ilçe merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Saveriksa Yaylası, hayvancılıkla geçimini sağlayan besicilerin yoğun mesaisine sahne oluyor. Yılın bu zamanında hava sıcaklıkları düşse de yayladaki faaliyetler tüm canlılığıyla devam ediyor. Sis bulutlarının arasında süren bu zorlu mesai, doğa ile iç içe, sabır ve emek isteyen bir yaşam biçimini gözler önüne seriyor.

Bulutların üzerinde bir yaşam: Saveriksa Yaylası
Saveriksa Yaylası, sadece besiciler için değil, doğa tutkunları için de benzersiz bir nokta. Sonbaharın pastel tonlarına bürünen dağlar ve sisle kaplanan tepeler, yaylaya adeta masalsı bir atmosfer katıyor. Gündüzleri bulutların üzerine çıkar gibi hissedilen bu yükseklikte, gece sıcaklıklar hızla düşüyor.

Besiciler ise sabahın erken saatlerinden itibaren hayvanlarını otlatmak ve bakım işlerini tamamlamak için çalışmaya başlıyor. Otlakların mevsimsel olarak zayıflaması, hayvanların yeterli besin alabilmesi için besicilerin çabasını daha da artırıyor.

Mevsim zorluklarına rağmen hayat devam ediyor
Sonbaharın ilerleyen günlerinde hava şartları ağırlaşsa da Saveriksa Yaylası’ndaki besiciler işlerine ara vermeden devam ediyor. Küçük ve büyükbaş hayvanların bakımı, kışlık yem hazırlıkları ve barınak kontrolleri bu dönemde yoğunlaşıyor. Yaylanın zaman zaman sisle kaplanan arazisinde yön bulmak bile zorlaşırken, yılların deneyimiyle hareket eden besiciler bu doğal zorluklara alışkın.

Her adımları doğaya karşı değil, doğayla birlikte atılıyor. Besiciler için bu yaşam tarzı sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın devamı anlamını taşıyor.

Kışa hazırlık hız kazandı
Kış mevsimi öncesi Saveriksa Yaylası’ndaki son hazırlıklar da tüm hızıyla sürüyor. Hayvanların kış boyunca tüketebileceği kuru otların depolanması, barınakların güçlendirilmesi ve ulaşım yollarının kontrol edilmesi, besicilerin sonbahar boyunca en çok zaman ayırdığı işler arasında yer alıyor. Bölgedeki bazı yaylacılar hava şartlarına göre yakında ovaya inmeye hazırlanırken, bazıları kar yağana kadar yaylada kalmayı sürdürüyor. Yayla kültürünün önemli bir parçası olan bu son dönem, aynı zamanda doğayla vedalaşma süreci olarak görülüyor.