Trabzonspor’un Kadıköy’de yaşadığı mağlubiyet, sahadaki futboldan çok hakem kararlarının gölgesinde kaldı. Bu, ilk defa değil. Ne yazık ki yıllardır süren bir alışkanlığın devamı niteliğinde.

Trabzonspor’un nizami golünün iptal edilmesi, Okay Yokuşlu’nun tartışmalı bir kırmızı kartla oyundan atılması ve Fenerbahçe’nin adeta “destekli” oynadığı bir ortam, futbolun adaletini bir kez daha sorgulatır hale getirdi.

VAR’IN ÇİFTE STANDARDI

Maçın henüz başında Onuachu’nun attığı temiz golün VAR uyarısıyla iptal edilmesi, Trabzonspor’un motivasyonunu kırarken, sonrasında verilen kırmızı kart oyunun kaderini belirledi. Aynı pozisyonların başka takımlar lehine nasıl değerlendirildiğini yıllardır izliyoruz. Trabzonspor camiası için artık sabır taşı çatlamış durumda.

ONURLU DİRENİŞ

Tüm bu olumsuzluklara rağmen Trabzonspor’un sahada ortaya koyduğu mücadele takdire şayandı. 10 kişi kalmasına rağmen oyundan kopmayan, hatta son bölümlerde rakibini zorlayan bir Trabzonspor vardı. Savic’in hakeme yaptığı sert tepki, taraftarların içindeki öfkenin dışa vurumuydu. Onana’nın kurtarışları, Batagov’un mücadelesi ve oyuncuların inadı, bu takımın kolay kolay pes etmeyeceğini gösterdi.

TEKKE’NİN ÇIĞLIĞI

Teknik Direktör Fatih Tekke’nin maç sonu sözleri, aslında tüm fotoğrafı ortaya koyuyor: “Attığımız golün iptaline kadar oyunu değerlendirebiliriz. Sonrası için konuşmaya gerek yok. Türk futbolunda kaos var.” Bu cümle, sadece bir maçın değil, uzun süredir süregelen bir düzenin ifadesi.

BAŞKAN’IN İSYANI VE MESAJI

Maç sonrası Başkan Ertuğrul Doğan’ın sert açıklamaları aslında sadece Trabzonspor camiasının değil, futbolun vicdanını taşıyan herkesin duygularına tercüman oldu. Doğan’ın “Trabzonspor’un emeğini kimse çalamaz, adalet yoksa futbolun da anlamı kalmaz” sözleri bir feryattan çok öteydi. Bu çıkış, yıllardır biriken öfkenin dışavurumuydu.

Başkanın bu sert tavrı, “artık yeter” diyen milyonların sesi gibiydi. Çünkü mesele sadece bir maç değil; düzenin kendisi. Trabzonspor sahada alın teriyle mücadele ederken, dışarıdan yapılan müdahaleler futbolun ruhunu yok ediyor. Doğan’ın çıkışı, “biz bu oyunun figüranı olmayacağız” mesajını en net şekilde ortaya koydu.

KAYBEDEN KİM?

Trabzonspor’un kaybı yalnızca üç puan değil. Asıl kayıp, Türk futbolunun güvenilirliği, adaleti ve rekabet ruhu oldu. Sahada futbolun değil, farklı hesapların öne çıktığı bir gece yaşandı. Eğer futbol gerçekten halkın oyunuysa, bu oyuna ihanet edenler en büyük mağlup ilan edilmelidir.

Trabzonspor’un alın terini gasp edenler unutmasın; dün gece skorda mağlup görünen Trabzonspor değildi, asıl kaybeden Türk futbolunun adaleti oldu. Adaletin olmadığı yerde futbol da olmaz!