Bir çocuk annesi ev hanımı Takış'ın, 16 yıl önce yolda yürürken Samsun Halk Eğitimi Merkezi'nin örgü kursu afişi dikkatini çekti.
Kursa katılmaya karar veren Takış, kursta, Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan köklü bir kültürün izlerini taşıyan, Türklerin çadırlarında, sepetlerinde, hayvanlarını bağlarken, çocuklarını sırtlarında taşırken kullandığı, dar şeritler halinde yapılan ve her motifin bir duyguyu anlattığı çarpana dokumayı öğrendi.
Kurs sürecinin ardından çevresinin yönlendirmesiyle Olgunlaşma Enstitüsünde açılan iki yıllık dekoratif el sanatları bölümünü de bitiren Takış, çarpana dokuma konusunda kendisini geliştirdi.
Halk eğitimi merkezlerinde bir süre bu konuda kurslar da veren Takış, şimdi üretimlerini evinde yapıyor.
Takış, AA muhabirine, çarpana dokumanın kendisi için özel bir anlam taşıdığını, bu sanatla geçmişle bağ kurduğunu ifade etti.
Çocukken babaannesinin el sanatlarına olan ilgisinin kendisini etkilediğini belirten Takış, 'Çocukluğumda 8-9 yaşlarında babaannem el işine çok meraklıydı ve o bir sürü şey yapardı. Ben de seyrederdim onu. İplikleri boyardı, beğenmezdi değiştirirdi, çok güzel kazaklar örerdi, dokuma yapardı. Ben de onu kendime örnek aldım.' dedi.
- 'Ben de her motifte yaşayarak dokuyorum'
Takış, unutulmaya yüz tutmuş bir sanatı yaşatmaya çalıştığı için mutlu olduğunu aktararak, şöyle konuştu:
'Çarpana öğrenmek bir ayrıcalıktı diye düşündüm ve o insanlar ne hissetti, ne düşündü? Onlar beni çok etkiliyordu. Neyi düşünerek bu motifleri buldular? Nasıl buldular o kartlarla? Onları çevirerek nasıl hissettiler? Çok hoşuma gitmişti. Esas hedefim bu kadim sanatı, unutulmaya yüz tutmuş sanatı gençlere, yeni nesle aktarmak. Onların hissini günümüze uyarlamak. Bunun için uğraşıyorum. Çevremde kimse bilmiyordu. Hediye ederek, bileklik yaparak, kolye hediye ederek onlara tanıttım. Her desen bir hikaye, her motifin de bir anlamı var. Ben de her motifte yaşayarak dokuyorum onu. Yani hissediyorum.'
Çarpana dokumanın yüksek dikkat gerektirdiğini anlatan Takış, 'Çarpana çok zor bir dokuma şekli. Çünkü bayağı dikkat istiyor. Bir hatayı bile kabul etmiyor kesinlikle. Mutlaka iplik geçirirken de aynı. Bir rengi B'de geçirirken, C'de geçirirsen desen tamamıyla değişiyor. O yüzden çok detaycı olmak gerekiyor. Hemen üretemiyoruz. Gerçekten bayağı bir vakit alıyor. Mesela ben en son yaptığım ürünüme 15 gün bayağı uğraştım. Söktüm, yaptım, söktüm, yaptım. En son şeklini aldım.' ifadelerini kullandı.
Takış, yaptığı ürünleri sergilerde tanıttığını, zaman zaman satışını yaptığını sözlerine ekledi.