15 Temmuz gecesinin herkeste bir anısı var.
O anılardan birkaçı da Yeşilyalı Kuran Kursu Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Özdemir hocada.
Dün onu dinledik.
O gece neler yaptığını öğrendik:
Yatsı namazını kılıp yatmak üzereyim. Ankara’dan telefon geldi.
Umre arkadaşım bir özel harekatçı arıyor
-Hocam ne yapıyorsun?
‘Yatmak üzereyim’
‘Olup bitenden haberin yok mu?’
Yok dedim..
Kendisi Genelkurmayın önünde olduğunu ve eli tetikte beklediğini, darbecilerin Genelkurmay Başkanını teslim aldıklarını söyledi.’
Televizyonu açtım kıyamet kopuyor.
Allah razı olsun televizyonlar o akşam çok önemli görev yaptılar.
Ahmet Hoca binlerce öğrenci yetiştirdi.
Onlara önce vatan sevgisi aşıladı.
Onlardan 10’u da İstanbul Ayazağa’dan aramış
‘Köprüye doğru yola çıktık.
Kefenlerimiz ceplerimizde.’
Tankların üzerine çıkmışlar.
İkisi yaralanmış.
Ahmet Özdemir hocaye Ankara’dan arayan arkadaşı ‘evde durma’ demiş.
Başka bir eve geç.
Cevabı,
‘Meydanlara gidiyorum’ olmuş.
Arsin Ulucami’nin önüne indiğinde ise 10 bin kişilik kalabalığı görünce gözyaşlarını tutamamış.
Ahmet hoca her Cuma hangi camide olursa olsun gençlere nasihat çeker ve onlara üretmelerini, doğrudan ayrılmamalarını, uyuşturucudan uzak durmalarını
öğütler.
15 Temmuz’da gençlerin müthiş bir sınav verdiğini, ülkeye sahip çıktığını söyledi.
Şimdi Arsin Yeşilyalı’da kuran kursunun yeni binası yükseliyor.
Türkiye’nin dört bir yanından öğrenci var.
Ahmet hoca İş adamı, siyasetçi Türkay Gümüş’le inşaatı yapıyor.
-Peki nasıl buluştular?
Gümüşten dinleyelim:
‘Ahmet hoca bana Sultanmurat yaylasındaki camiyi örnek vererek Çaykaralıların maharetli olduğunu ve kendilerine destek olmamız gerektiğini söyledi. Bende ‘Erdoğdu anadolu lisesi var, Çaykara vakfı var, birçok dernek var’ deyince şunu önüme koydu:
‘Güneydoğu anadoludan birçok öğrenci okutuyoruz, oraya göndereceğimiz bir imanlı öğrenci bir tabur asker kadar etkilidir. Sözkonusu vatandır dedi. Ben de gerisi teferruattır dedim.’
Sözleri beni duygulandırdı ve mütevelli heyetinde yer almaya karar verdim.’
Ahmet hoca doğudan gelen kursiyer gençleri anlatıyor:
‘Bize geldiklerinden hala baskı altındalar.
Ama dönerken tam bir ülke sevdalısı gidiyorlar.
Hizmetimiz islama,
Aynı zamanda ülkenin geleceğinedir.’