Kim çıkardıysa bu geri geri oynamak illetini, zaten olmayan Türk futbolunun da, futbol zevkinin de hepten içine etti.
Futbolda elbette geri pası da olacak lakin;
Öne oynasan gol pozisyonu yakalayacağın bir durumda santradan stoperine , kalecine dönmenin mantığı nedir?
Neymiş, çok pas yapacakmışsın da ,top sende daha fazla kalacakmış ta..
Falan filan..
Peki sen o sende kalan topla ne yapıyorsun?
Beraberliğe dünden razı rakibinin üzerine gitmeyip, santradan defansını , kalecini çalıştırdıktan sonra sabaha kadar top sende kalsa ne olur..
Al eve götür yüzde yüz olsun!..
Güzel bir çalıma, bekleri peşine takıp çizgiye inen açıklara,
Kısası futbolu cazip kılan güzelliklere hasret kaldık .
Aynı estetikçiye, aynı kuaföre, aynı modacıya giden kadınlar gibi, bütün maçlar da aynı oldu ya..
***
Al işe bu saçma anlayışın son kurbanı..
Mustafa Eskihellaç’ın yokluğunda Karagümrük karşısında sol bekte forma giyen Arif Boşluk’un yaşayıp, yaşattıkları..
Bu genç, 92. dakikaya kadar sergilediği futbolla ben de dahil çok kişiyi şaşırtıp 6.9 reytingle sahanın en iyilerinden biri olurken, bu dakikada yaptığı anlamsız, anlaşılmaz, saçma bir hareketle bütün bu güzellikleri de çöpe attı.
Zaten kendisinden pek hoşlanmayanlara da koz verdi.
Bak evlat....
Ne güzel rakibini ekarte etmişsin önün açık.
Ayrıca solunda boş vaziyette pas verebileceğin bir arkadaşın var..
Kendin gidebilirsin, Ona verebilirsin topu ileri vurabilirsin..
Lakin sen hiç yapmaman gerekeni yapıp hem de arkanı görmeden geriye dönüp gölü yediriyorsun.
İyi ki daha zaman yoktu da Trabzonspor maçı kazandı.
Yoksa oyundan çıktıktan sonra kulübeye gelene kadar takımın iki gol yediğini görerek adeta çıldıran Onuachu’nun fizik kurallarını altüst eden olağanüstü güzellikteki golü de hiç olmanın ötesinde tüm Trabzonsporlular da kahrolacaktı. .
Hadi hepimize büyük geçmiş olsun, bu pozisyon da sana ders olsun.
İnşallah bir musibet bin nasihatten hayırlı olur.
İyi demeye korkar olduk!
4 maçlık cezası dolduktan sonra Karagümrük karşısında forma giyen 19 yaşındaki Oulai, Trabzonspor orta sahasına dinamizm ve teknik getirmenin yanında, sadece bizim değil tüm Türkiye’nin de beğenisini kazandı daha ilk maçında.
Hırslı, çabuk, çevik, mücadeleci, dripling yapabilen, tekniği yeterli , şutör, ve görev alanını geniş tutan futbol anlayışıyla Trabzonspor’da büyük bir eksikliği giderip aranan kan olacak vasıflarda görünüyor.
Ancak bu Olaigbe için ilk maçınan sonra yazdıklarımızı düşününce buna da iyi demeye çekinir olduk.
İnşallah öyle olmaz!
Sahi Fatih Tekke Hocamız kaç maçtır sıfır çeken bu Olaigbe’ya Karagümrük karşısında da ilk 11 ‘de niye forma verdi anlayamadık.
Oyunda kaldığı süre içinde yine hiçbir şey yapmadı.
En azından kendisine gelene kadar kulübede oturmasında yarar var.
Çünkü bu haliyle Augusto’da, Sikan’da çok daha önde..
***
Topu iğne deliğinden geçirirdi ama kaleden asla
Altın kalpli sahtekar!
Trabzonspor’un İkinci Ligde oynarken teknik direktörlüğüne getirilen Erdoğan Gürhan aracılığıyla 1968 yılında İstanbul Beylerbeyi’nden kadrosuna kattığı 22 yaşındaki solaçık Ahmet Tanrıkulu- 1972 yılına kadar yüzden fazla maçta giydiği Bordo-Mavili forma ile o dönemi hatırlayanlarca seyir zevki yüksek bir futbolcu olarak bilinir.
Topa ayağına aldı mı adeta iğnenin deliğinden geçiren tekniği, bel kıran çalımlarıyla hafızalara kazınan sessiz, sedasız , problemsiz bu genç topu kimseye kaptırmadan aut çizgisine kadar inip ya orta yapar ya da kaybederdi..
Çünkü golle alakası yoktu.
Peki bu hiç hak etmediği, kişiliği ve karakteriyle tanınan zıt ‘Sahtekar Ahmet ‘ yakıştırması nereden çıkmıştı?
***
Trabzonspor dergisi için Sevecan Kurt’a verdiği röportajda bununla ilgili şunları söylemişti Ahmet Tanrıkulu; ’Trabzon’da çok iyiydim, top ayağıma geldiği zaman seyirci hop oturup hop kalkıyordu. O zamanki hocamız Ahmet Suat’ta şakalaşmayı severdi. Bana da biz öbür Ahmet’i alacaktık, seni sattılar bize .Sahtekar bizi nasıl kandırdın? diye sürekli takılırdı..
Bu şakadan sonra bu lakap bende kaldı.
Trabzonspor’dan sonra Elazığspor’a gittim, inşallah burada kimse bilmiyordur dedim ama meğer orada da hemen duyulmuş! Suat abiye dedim ki “Bana öyle bir lakap taktın ki öbür tarafta hesabını veremeyeceksin’
Gülerek dedi ki; ‘Her tarafta Ahmet var ama Sahtekar Ahmet hiçbir yerde yok, seni şöhret ettim daha ne istiyorsun”
***
Süper Lig tarihinde bir ilk
Tarih: 2 Şubat 1987.
Trabzon Belediye Başkanı Orhan Karakullukçu, Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nun Maraton tribününde
Trabzonspor’un Denizlispor’u 3-0 mağlup ettiği lig karşılaşmasını tek başına izliyor.
Bu maç ,Süper Lig tarihinde seyircisiz oynanan ilk maç olarak kayıtlara geçti.
Sevgi saygı ve rahmetle
***
Stefan Saviç: İspanya’da Real Madrid ve Barcelona’ya karşı mücadeleye ediyorduk. Burada da Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’a karşı Anadolu’nun temsilcisi olarak Trabzonspor var. Trabzonspor bana Atletico ruhunu hatırlatıyor. Benim için çok özel seçim oldu.
****