Daha dün gibi. Trabzon’da yemek yenecek yer mi var dendiğinde, Nihat Usta, Körfez, Fevzi hoca, Şahbaz, İkram sofrası(Çınaraltı) var ya derdik.
Hafta sonları ailece akşam yemeklerine gidilirdi. Ramazan akşamlarında da dolardı. Normal dönemlerde müşteri sınırlı olurdu.
Turizm sezonu başladıktan sonra sadece Oteller Bungolovlar açılmadı. Trabzon’un dört bir yanında, ilçelerinde, hatta iç bölgelerde bile birbirinden nezih yeme içme yerleri hizmete sunuldu.
Kebapçılar, Dönerciler, Köfteciler, Balıkçılar, Balcılar, Tatlıcılar, Kahveciler, Lokumcular, sektörlerinde ciddi işler yaptılar.
Bu yıl Suudi Arabistan’dan gelen turistler erken döndüler. Çocuklu aileler 15 Ağustos’ta başlayan okulları sebebiyle kısa kaldılar.
İsrail İran savaşı sebebiyle geç geldiler, erken gittiler.
Spor Giyim, Ayakkabı ve Çocuk kıyafetleri satanlar da ‘Turistler olmasaydı sıkıntı büyüktü’ dedi ve teşekkür ettiler.
Bakırcılarla konuştuğumda, bu yıl Trabzonlu olmayan yerli turistlere iyi satış yaptıklarını söylüyorlar.
Herkes bir şekilde nasiplendi.
Yeme içme sektöründe İstihdam artıyor.
Kırandileri iyi tanırım. Akçaabat’ta eski Belediye binasının altındaki kebapçı ile başladılar, Körfezi, Pesend’i işlettiler.
Şimdi Söğütlü’de Kırandi diye muhteşem bir yer açtılar.
Birinci sınıf restorant.
Önceki akşam, Trabzon eski Milletvekili Kemalettin Göktaş, AK Partinin il eski Başkanı Ali Rıza Akdeniz, İl Genel Meclisi eski Üyesi Ömer Tosun ve Ortahisar Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hakkı Emiroğlu orada sohbeti yaptık.
Trabzon’da farklı konsept, hijyen ürün, kaliteli hizmet sunduğunuzda mutlaka müşteri buluyorsunuz.
Kırandi de hemen benimsenmiş.
Kemalettin bey, her yaz Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında Trabzon’dadır.
Söğütlü’deki evinde Konaklar sabahları Of’a eczanesine gider ve akşam dönüp siyaseten dostları ile buluşur.
Bu ona dinamizm verir.
Kemalettin Göktaş ile Ali Rıza Akdeniz Refah-Faziletten sonra, AK Partide 2001’den itibaren birlikte siyaset yaptılar.
AK Partinin ilk dönemlerine dair konuşan Göktaş, ‘2002’de Ali Rıza beyin milletvekilliği banko gibi idi. Ama o süreci iyi idare edemedik’ dedi.
2004 yılında Akdeniz İl başkanlığını bıraktığında, Ankara’da bir göreve gelecek mi diye çok beklemiştik. Çünkü Sayın Akdeniz Mali müşavirdi. Mali Müşavirler Partide Bakan bile oldular.
Göktaş, Akdeniz’le ilgili girişimi olduğunu anlatıyor:
‘Tayyip Bey Genel Başkan, Abdullah bey ise Başbakan. Ali Rıza Ankara’da ağabeyinin yanında. Abdullah Gül beyin odasına girdim ve kendisine ‘Sayın Başbakanım Rekabet kurumunda bir üye boş. Ali Rıza Bey burası için çok uygun. Ağabeyi hasta. Şu anda Ankara’da onun yanında arayın bir geçmiş olsun deyin hem de bu görevi uygun görürseniz Ali rıza beye verin’ dedim. ‘Hemen verelim’ dedi, geçmiş olsun dilekleri için aradı. Atamayı beklerken eski bir milletvekili bizden önce davranmış ve koltuğu kapmış.’
Kemalettin Göktaş, 1991 yılında ittifaktan(MÇP-REFAH-Aykut Edibali’nin Islahatçı Demokrasi Partisi) seçilmişti. 1995 seçimlerinde Refahtan 2.kez milletvekili oldu. Abdullah Gül ve Recai Kutan’ın Genel Başkanlık seçiminde taraf olunca 1999 seçimlerinde Fazilette meclis dışı kaldı ve AK Partinin kuruluşunda etkin oldu.
2002 seçimlerinde Asım Aykan, Faruk Özak, Kemalettin Göktaş, Prof. Dr.Aydın Dumanoğlu, Mustafa Cumur, Prof. Dr. Cevdet Erdöl sıralamasında 3. Kez meclise girdi. Göktaş, 2007 seçimlerinde bir kez daha seçilince 4 dönem milletvekilliği yapmış oldu.
Farklı bir tarzı vardı. Sertti, tuttuğunu da asla bırakmazdı.
Rahmetli Mustafa Cumur tabanı toparlar, Bürokrasiyi de Sayın Göktaş dizayn ederdi.
ANAP’ın son döneleri. Trabzon valisi selametli Adil Yazar bir kitap hazırlattı. Bu kitabı da AK Partinin ilk aylarında bastı, dağıttı. Kasıt yoktu, Kemalettin Göktaş beyin soyadı yanlış yazılmıştı.
‘Trabzon’un Larus’u’ Hakkı Emiroğlu yemekte bunu hatırlatınca,
Göktaş, ‘’O sadece bir sebepti, zaten vali beyi değişecektik’’ dedi.