Yaşı 40'ı geçenler iyi bilir,
Batı, doksanlı yılların başında Amerika'nın öncülüğünde Irak'a yüklenir.
Bir ay boyunca Müslüman Irak bomba manyağına döner...
 
Ama radara yakalandı bir kere,
Öfkesi geçmez batı'nın.
Tekrarı gelir 10 yıl sonra...
Hem de,
Havadan ve karadan...
 
Bu seferki öfkelerine uydurulan bahane,
Daha şahane.
Kimyasal kullanılmışmış.
 
İşte bu sonu oldu Irak'ın.
Dünya ayağa kalktı ve göç eyledi Irak devleti.
Yani Irak'ı Osmanlıdan ayıranlar...
Yani Irak'ı kuranlar yıktılar bu gerekçeyle,
Taş taş üstünde bırakmadan.
*
Şimdi Suriye'de 6 yıldır kan var.
Çünkü Suriye'de Amerika var.
Çünkü Suriye'de İran var.
Çünkü Suriye'de,
Ruslar ve daha nice gelmeye hevesli batılılar var...
*
Görülen o ki,
Suriye'de Irak gibi tarihe karışmak üzere.
Çünkü aynı senaryo devrede.
Önceki gün öğreniyoruz ki (!)
Suriye'de kimyasal silah neticesinde,
Onlarca çocuk ve kadın öldürüldü...
*
Ey vah!
Şimdi yandı gülüm keten helva...
*
Zira,
Merhametli ve hümanist Batı (!) hıçkırıklara boğuldu.
Artık Esat'ları orada kimse tutamaz.
Artık iyice veda zamanıdır tarihe...
*
Lakin anlamıyorum.
Bu hatayı kısmen de olsa kontrolü elinde tutan Esat neden yaptırsın?
Hadi yaptırdı.
Kadın ve çocuklara neden yaptırsın?
Yani dün Irak'a atılan iftira,
Bu gün Suriye'ye de uyarlanıyor gibi.
*
İşte bu gibi cani planların failleri,
Nasıl medeni(!) alemin önderleri oluyorlar?
Anlayabilmiş değilim.
*
Zira en heyecanlı cinayet romanlarını bunlar yazar.
Bunlar bir düğmeye dokunmakla
Milyonlarca,
Hatta milyarlarca insanı,
Hayvanları hatta doğayı yok edebilirler.
 
Hatta o silahlar sayesinde dünyanın kanın yudum yudumı emerken,
Neymiş,
Suriye'de Esad katliam yapmış.
Hiç aklımın yeri değil.

ŞENER DÖNÜYOR!

Ak Partinin kurucularından ve en erken kopanlarından,
Abdullatif Şener Siyasete geri dönüyor.
Geri dönüyor diyorum,
Zira CHP ve İyi Partiden önemli teklifler alıyor...
*
Şener,
Milletvekilliğine sıcak bakmazken,
İstanbul veya Ankara Belediye başkan adaylığına,
Hatta Cumhurbaşkanlığı yarışına da katılabilir.
*
Şener, çizgisini koruyan;
Yeri geldiğinde bildiklerini korkusuzca konuşan,
Siyaset aleminde dejenere olmamış nadir politikacılardandır.
*
Ayrıca Erbakan Hükümetlerinin de en başarılı bakanlarındandır.
Bir ara Türkiye Partisini kurdu.
Ancak konjonktür başarılı olmasına fırsat vermedi.
Bakalım bu usta politikacı hangi partiyle yoluna devam edecek göreceğiz.

ZAĞNOS KÖPRÜSÜNDEN BAKAN KIZ

Melek Güngör.
Rize'nin Pazar ilçesinde doğdu.
Öğrenim yıllarında Trabzon ve Ankara'da bulundu.
1968 yılında Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fransız Filolojisi Bölümü'nden mezun oldu.
Meslek yaşamı süresince öğretmenlik ve çevirmenlik yaptı.
1982 yılından bu yana İstanbul'da yaşamaktadır.
Yazın yaşamı 1989 yılında katıldığı TRT senaryo yarışmasında ödül kazanmasıyla başladı.
Öykü ve masalları, 
Kırmızı Fare çocuk dergisinde yayınlandı.
Bugüne kadar çeşitli yayınevlerinde yayınlanan kitapları sırasıyla şunlardır: 
Bayan Tutu Modaya Uyuyor,
Penguen Tigi'nin Özlemi (İkinci baskısı, Düş mü Gerçek mi? adıyla yapıldı.) 
Benim Orkestram Sizinkini Döver,
Bulut Lila,
Flüte Saklı Müzik,
Büyücü Sakal ve Çırağı Tilki Kulak,
Şakacı Hortlak İşbaşında,
Şakacı Hortlak'ın Muhteşem Dönüşü,
Mars Gezegenine Nasıl Gidemedim,
3 M'ler Soygunculara Karşı,
Uzaylı Rola (on kitaplık dizi),
Eyvah! Ağabeyim Kopyalandı.
Ve son olarak,
Zağnos Köprüsünden bakan kız,
Onun önemli eserlerinden bazılarıdır.
*
Kısa bir özet yapacak olursak,
Zağnos Köprüsünden Bakan Kız Romanı Trabzon'da bir yaşanmışlığı konu eder.
Bu romanda, Trabzon'u,
Sotka Mahallesini,
Trabzon Lisesini,
Komşulukları,
Aşkı,
Velhasıl eski Trabzon kültürünü,
Yörenin insan dokusunu,
Yeşilliği,
Trabzon tarihini ve kent yapısıyla önem taşıyan bu şehzadeler şehrini yakından tanıyabilirsiniz.
Heyamola yayınlarından çıkan roman,
Tüm D&R kitap evlerinde satışa sunulmaktadır.

AĞAOĞLU YENİ BAŞKAN

Ahmet Ağaoğlu bir marka isim.
Karizma isim.
Trabzonspor'un başkanlığına yakışır bir geçmişi var.
Hem Trabzonspor açısından hem de kendi duruşu açısından başarılı olmasını dilerim.
*
Ağaoğlu'ndan beklentiler az değil.
Yarın iki şeye bakacaklar.
Bir puan sıralamasında Trabzonspor'un yeri neresi.
İki Trabzonspor'un borç durumu şimdikinden aşağıda mı yukarıda mı?
*
Bu ölçü Ağaoğlu'nun Trabzonspor'daki ömrünü belirleyecektir.
*
O halde Trabzonspor futbol oynamaya sevdalı ve yetenekli gençleri mutlaka bulmalı.
Alt yapısına çok çok önem vermelidir.
*
Kulübün içerisinde mutlak bir kurumsallık oluşturulmalı,
Trabzonspor'da  artık  Profesyonel yönetim gerçekleşmelidir.
Bu arada uçarı vaatler yerine,
Akılcı projeler taraftara sunulmalıdır.
Zira beklentiler hüzün yaratıyor.
Sonra öfke yaratıyor.
Sonra  hayaller ve gerçekler ters köşe oluyor...
Ve de bu durumlar çok yaşanıldı...
*
Bu yönetimde belli ki,
Ağaoğlu'nun hiç tanımadığı şahsiyetler de var...
Demek ki,
Birileri öyle münasip gördü.
Bence işin bu tarafı yönetimin en zayıf halkasını oluşturmaktadır.
*
Yine de hayırlı olsun.
Allah utandırmasın.
*
Bu arada Trabzonspor'un duayen isimlerinden Mehmet Cevahir,
Yönetime ve Sevgili Başkan Ağaoğlu'na hitaben;
"Diyeceğim çok ama
Kalabalık yerdesin." diyor...

BAHARI SEVERİM

Çünkü bahar yeniden diriliştir.
Çünkü bahar dalda/çimende çiçektir.
Çünkü bahar doyumsuz duyguların coşkusudur.
Çünkü bahar Koyun/kuzudur.
Çünkü bahar aşktır/sevdadır.
Çünkü şiirdir bahar...

NE OLDU BİZE NE OLDU BÖYLE

İlkokullarda taciz.
Ortaokul ve liselerde tecavüz.
Üniversitelerde daha çok gönüllü beraberlikler...
Bunları sık sık duymaktan kahroluyorduk...
Ancak,
Son olarak bir başka belanın izdüşümüne düştük.
*
Osmangazi Üniversitesi’nde geçen hafta 4 bilim insanının katledilmesine tanık olduk.
Olayda;
Mikail Yalçın,
Fatih Özmutlu,
Serdar Çağlak,
Yasir Armağan,
Canice öldürüldüler.
Bu işi yapan da aynı üniversitede araştırma görevlisi olan Volkan Bayar.
İşte bir feryattan yansıyanlar.
*
Olayın hemen ardından eğitim fakültesinde öğretim görevlisi olan Doç. Dr. Ayşe Aypay, 
“İfade vermeye gitmemiş olsaydım,
Volkan Bayar’nın 5. cenazesi ben olacaktım.
1.5 yıldır defalarca şikayet dilekçesi verdik.
YÖK ve rektörlük neden işlem yapmadı?
Bütün dilekçelerimize rağmen Volkan Bayer’e dokundurtmadılar” 
Sözleriyle hem YÖK’e,
Hem de Üniversite rektöre tepki gösterdi.
*
Evet, neden?
Üstelik bütün bunlar bir üniversitede oluyor.
İlmin,
İrfanın,
Bilimin mekanlarında oluyor...
Aklım fikrim firarda,
Canım yanıyor...

NİCE YAŞLARA TÜRK POLİSİ

Sağlık ve huzurumuzun güvencesi olan  Türk Polis Teşkilatının
173. Kuruluş yıl dönümünü kutlu olsun!

FIKRA

Avcının biri palavra sıkıyormuş:
Geçen yaz Afrika`da 99 aslan vurdum…
Arkadaşı dayanamamış:
100 de şuna bari 
demiş . 
Avcı da :
Bir aslan için yalan mı söyleyeceğim sana ..! 
demiş.