GÜÇLÜNÜN ADALETİMİ ADALETİN GÜCÜMÜ
 
Bir haftadır televizyonlarda spor programlarını büyük bir hayretle ve dehşetle izliyorum. Bu programlarda konuşulanları duyunca, Türk sporunun neden bu halde olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok.
 
2010-2011 de patlak veren şike sürecinde, hak arama mücadelesi veren, bu yolda yalnız ve sahipsiz kalan Trabzonspor’un, aynı cenah tarafından ve TFF ile MHK yöneticilerinin birlikte hareket ederek, Trabzonspor’un küme düşürülmesine ait konuşmaları tapelere yansımıştı. Alenen Trabzonspor’un küme düşürülmesi konuşuluyordu.
 
Şimdi gündemlerinde Fenerbahçe’nin puan cetvelindeki yerinin rahatsızlığı ve acaba lig sonunda Fenerbahçe son üç takımın içinde yer alarak küme düşermi muhabbeti var. Yorumculuk yapan ne kadar spor adamı varsa, hepsinin ortak görüşü Fenerbahçe’nin küme düşürülmeyeceği yönünde. Daha da ileri giderek, Fenerbahçe küme düşerse, parasal anlamda süper lig zarar eder diyerek, 18 takımın alın teri dökmesinin hiç anlamının olmadığının dile getirilmesidir.
 
Buradan savcılara seslenmek istiyorum, bu cenah aslında farkında olmadan, TFF’yi ihbar etmektedirler. Benim merak ettiğim, Fenerbahçe dışında süper ligde mücadele eden 17 takımın yöneticilerinin konuşulanlar karşısındaki tutumlarıdır. Acaba bu 17 takımın yöneticileri, Fenerbahçe için aynı duygularımı taşıyor. Trabzonspor’un küme düşürülmesi konuşulurken, sesi çıkmayan süper lig takımlarının yöneticileri, sene sonunda olurda Fenerbahçe küme düşme potasında yer alırsa ve federasyon düşmeyi o yıl kaldırırsa ne yapacaklardır.
 
Merak ettiğim aslında şudur, sporda “Güçlünün Adaletimi Yoksa Adaletin Gücümü” geçerli olacak. Herkesin bu konu üzerinde kafa yorması ve kesin bir karara varması gerekmektedir. Yoksa adaletin olmadığı bir yerde haktan hukuktan bahsetmek mümkün değildir.