Gümüşhane deyince aklıma Gümüşhane Lisesi ve Gümüşhane yıllarım gelir. Beş yıl ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim bu topraklara olan sevgimi kelimelerle ifade etmem çok zordur.
Gümüşhane deyince aklıma Gümüşhane Lisesi ve Gümüşhane yıllarım gelir.
Yine de Gümüşhane’de ömrümün baharını (gençlik yıllarımı )geçirmiş bir insan olarak bu nadide coğrafyaya olan sevgimi ve hayranlığımı her fırsatta ifade etmeyi bir borç bilirim. Bu güzel şehrin güzel insanlarına bütün güzellikler lâyıktır. Gümüşhaneliler maddî ve manevî değerlerine sadıktır. Bunun somut örneklerini sıklıkla görebiliyoruz.
Gümüşhane, doğasıyla ve insanıyla benim ikinci memleketim diyebileceğim güzel bir şehirdir. Ömrümün en güzel yılları Gümüşhane'de geçti. 1992'nin 02 Aralık'ında bu güzide şehirde başladı, bugün 32. yılını geride bıraktığım öğretmenliğimin ilk yılları. Bu şehirdeyken evlendim. Bu şehirde doğdu ilk çocuğum. Birçok doyumsuz güzelliği burada yaşadım.
Beş sene öğretmenlik yaptığım Gümüşhane, hafızamda kendine hep yer edindi. İlk evimi tuttuğum Hasanbey Mahallesi'ni, beş sene görev yaptığım Gümüşhane Lisesi'ni ve dört yıl ikamet ettiğim lise lojmanlarını hiçbir zaman unutmadım. Kuşakkaya Dağı'yla Harşit Nehri'yle, Tekke beldesiyle ve Süleymaniye'siyle hiçbir zaman unutmadım Gümüşhane'yi.
Gümüşhane'de bulunduğum o doyumsuz beş sene içerisinde bu güzel şehirde yaptıklarımla ve yazdıklarımla hoş bir seda ve iz bırakmaya çalıştım. Başta meslektaşlarım olan öğretmenler olmak üzere, değişik meslek gruplarından birbirinden kıymetli dostlar edindim. Bunların başında Gümüşhane'nin kültür elçilerinden biri olan kıymetli şair ve yazar Talat Ülker gelmektedir. Bu şehirde çok kıymeti öğrencilerim oldu. Onları, dününü ve dinini unutmayan ahlâklı fertler olarak geleceğe hazırlamak için gecemizi gündüzümüze kattık.
Gümüşhane deyince aklıma şehrin gözü, kulağı ve dili olan Kuşakkaya gelir.
Köklü bir yerel gazete olan Kuşakkaya, kuruluşundan beri Gümüşhane’ye çok şey kazandırmıştır. Gümüşhaneliler dertlerini bu gazeteyle duyurmuşlardır. Gümüşhane’nin gözü, kulağı ve sesi olan Kuşakkaya; gördüğünü yazmış, hiçbir şeyi görmezlikten gelmemiştir. Kuşakkaya gazetesinin adı Gümüşhane’yle adeta özdeşleşmiştir. Bu gazetenin millî meselelerde dik ve tavizsiz, her halükârda Türkiye'den yana asil bir duruşu vardır.
Gümüşhane'nin aynası hükmünde olan ve her neyi varsa o aynadan yansıyan Kuşakkaya bir kültür gazetesidir aynı zamanda. Gazetenin ikinci sayfasında her gün düzenli olarak yayınlanan şiir köşesi bunun ispatıdır. Köşe yazarlarının kaleme aldıkları yazılarda da kültürel konular sıklıkla işlenmektedir. Bu gazetede yazanların ortak sevdası şirin Gümüşhane’dir. Bir Trabzonlu olarak buna ben de dâhilim. Beş yıl ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim bu topraklara olan sevgimi ve muhabbetimi kelimelerle ifade etmem çok zordur.
Kuşakkaya gazetesi son yıllarda bir de internet sitesini yayına soktu. Bu site, gazeteye ulaşamayan gurbetteki Gümüşhaneliler için çok önemli bir hizmet veriyor. Bu sitede güncel Gümüşhane haberlerine ve Kuşakkaya gazetesindeki yazarların yazılarına ulaşabilirisiniz.
Gümüşhaneliler, Kuşakkaya gibi cesur bir gazeteye sahip oldukları için bence çok şanslılar.