Hoşgörü maalesef toplumda az gördüklerimizden,
Az karşılaştıklarımızdandır.
 
Hoşgörü kırmamak adına tahammül edebilmek,
Üzmemek adına sabredebilmektir.
 
Hoşgörü incitmemek adına, olur böyle vakalar diyebilmektir.
 
Hoşgörü yapılanı kaba da olsa hoş karşılamaktır.
 
İnsan odaklı düşünmek,
İnsanı tercih etmektir;
Hoş görmek.
 
Evet hoş görü toleranstır.
Hoş görü insanı kazanmak için affetmektir.
Ve sonra görülecek ki,
O hoş görülen de bir gün etrafındaki olumsuzlukları hoş görecektir.
 
Derken,
Görülecek ki,
Bir fidan,
Bin ağaç,
Bir orman olur misali,
Hoş görülü bir toplum oluşacaktır.
 
İşte o zaman dünya daha sevecen,
Dünya daha barışçıl ve katlanılır olacaktır.
 
Belki bu gün yaşanan nice problemlerin nedenleri,
Hoş görüsüzlüğün yarattığı kıvılcımların cehenneme dönüşmesidir.
Ve sonra o cehennemde hep beraber heder oluşumuzdur hoş görüsüzlük.
 
Zira hoş görü,
Nezaket kurallının ana unsurlarındandır.
Nezaket hayatın insan tavır ve davranışlarıyla lezzetlenmesidir.
Tadına doyulmaz dostlukların harcıdır.
 
İşte bu günlerde çok muzdarip olduğumuz.
Kavgalar ve öfkelerin,
Kin ve düşmanlıkların önemli bir nüvesidir
Nezaketsizlik.
 
Karşı taraftakini önemsemezlik.
Ya da değersizleştirme hamleleri,
Karşıt tepkilere dönüşerek,
Geri dönülmez musibetlerin muhatabı yapar bizi.
 
Sonrası daha çok hüzün.
Sonrası daha katlanılmaz problemler olacaktır...
 
O halde daha çok severek,
Daha çok katlanarak,
Daha çok sabrederek,
Daha çok hoş görerek
Birlikte hak edilmiş mutluluklar görelim istiyorum...