20 Şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu Azerbaycan dönüşünde uçaklarının düşmesi sonucu şehit oldu. Vatan evlatlarını kaybettik. Tümü uçak ve helikopter uzmanı idi. Uçakların her parçasını söküp takabilen bir ekip.
Beyin takımı.
Nasıl oldu da uçak düştü?
Teknik arıza olabilir. Uçağın metal yorgunluğu ki, uçak tam 61 yaşında. Bakımdan geçmiş ama yorgun.
Hatırlayın, Güneydoğu Anadolu’da art arda uçaklarımız düşmüştü.
Hem de Özel Kuvvetler ve Komando Askerlerini taşıyan uçaklardı.
CASA marka uçaklar.
İsimleri ‘uçan tabut’ konulunca Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinden çıkarıldılar.
Şimdi C130 ve C160 uçakları mevcut.
Bakıldığında olay teknik bir arıza gibi görülüyor. Diğer ihtimaller de değerlendiriliyor.
Son birkaç yıldır yaşananlar Türkiye’ye yönelik tek dişi kalmış canavarları yeniden iştahlandırmış..
İsrail’le yaşananlar ortada. Türkiye ve Katar her şeyini ortaya koydu ve Gazze’de katiller sürüsünü durdurdu.
ABD ile Rusya’nın paylaşamadığı bir Türkiye var. İkisi de ‘bana daha yakın duracaksın’ diyor!
Türkiye ise dengede bir politika ile yürüyor.
Ermenistan.
Türkiye, Karabağ’ın Ermeni işgalinden temizlenmesine tam destek vermişti.
Her ne kadar Paşinyan yenilgiyi kabul edip savaşı bitirdi ise de Ermeni sevicilerinin birçoğu Türkiye’ye diş biliyor.
Bu gerçekler ışığında dikkatli olmalıyız.
Güvenlik tedbirlerini ‘artık bişe olmaz’ seviyesinde asla tutmamalıyız.
Atalarımızın çok güzel sözleri var.
‘Su uyur düşman uyumaz.’
Türkiye güçlendikçe düşmanlarımız artıyor.
Şehitlerimizin acısının tarifi yok.
Artık onların aileleri, Devletimize ve Türk Milletine emanet.
Allah’ın rahmeti üzerlerine olsun.
SAĞLIK VE GÜVENLİK
Sevgili Okurlar,
Hep deriz ya, önce sağlık, sonra güvenlik, olursa da yetecek kadar para iyi olur!
Trabzon, 1995-2010 yılları arasını güvenlik anlamında sıkıntılı geçirdi.
Asayiş sorunlarını uzun uğraşlar sonucu aştı.
Son yıllarda Trabzon çok göç aldı. Buna rağmen emniyetin yoğun çalışması, teknik takiplerle birlikte huzurlu bir kente evrildik.
Geçen akşam yaygın bir televizyonda Trabzon’u anlatanlar, ‘Kenti çok sevdik, gece dileğin saatte çık yürü’ dediler.
Böyle bir kentin Emniyet Müdürü elbette önemli. Allah var, Murat Esertürk soğuk adamdı ama asayiş konusunda tavizsizdi.
Şimdi makamda Ali Loğoğlu var.
Tanıştık sohbet ettik. Kendinden emin ve kararlı. Başarılar diliyorum.
1985 yılından itibaren Trabzon’dan yolu geçen tüm emniyet müdürleri ile yakındık.
Kentin asayişinin iyi olması için yayıncılık anlamında üzerimize düşen uyarıları yapmaya çalıştık.
Zaman, zaman çok zor dönemler yaşadık.
Bugün daha güvenlik bir şehirdeyiz.
Bu huzurun kaybolmaması için her vatandaşın sorumluluklarını yerine getirmesi şarttır.