Karadeniz müziğinin sevilen ismi İsmail Türüt ile Trabzonlu horon eğitmeni Ali Kemal Küçükosmanoğlu, nam-ı diğer Pala Dayı, sosyal medya üzerinden karşılıklı sert açıklamalarda bulundu. Türüt’ün Pala Dayı’ya yönelik “Trabzon’da ben olmayacağım da kim olacak?”, “Kültürü yaşadım” sözlerine Pala Dayı, “Kültür yaylada horon etmektir, derede balık tutmaktır” diyerek karşılık verdi. Tartışma, Karadeniz kültürü ve temsil biçimleri üzerine geniş yankı uyandırdı.
Türüt: “Trabzon’da ben olmayacağım da kim olacak?”
Gerilimin fitilini ateşleyen açıklama İsmail Türüt’ten geldi. Kültür Yolu Festivali kapsamında yapılan bazı yorumlar sonrası sessizliğini bozan sanatçı, Pala Dayı hakkında sert ifadeler kullandı:
“Pala Dayı kimdir, ne iş yapar onu da bilmem. Kemençe çalar. Hayatımda görmedim, tanımadım. Beni eleştirmek için benim kadar bilmesi lazım. Benden yaşlı olduğu için laflarımı seçerek konuşacağım. Trabzonlu olmasa başka dilden konuşurdum. Senin ağababalarının kemençelerine türkü okuyan adamım. Kültürü yaşadım. Boşuna yaşamışsın, yazıklar olsun. Pala mısın, hala mısın?”

Türüt’ün bu sözleri kısa sürede sosyal medyada gündem oldu. Sanatçının hem şahsi hem de bölgesel kimlik üzerinden yaptığı çıkış, geniş kitlelerden tepkiler aldı.
Pala Dayı: “Kültür türkü söylemek değil, yaylada horon etmektir”
İsmail Türüt’ün açıklamalarına yanıt gecikmedi. Ali Kemal Küçükosmanoğlu, halk arasında tanındığı adıyla Pala Dayı, sakin ama net ifadelerle Türüt’ün sözlerine karşılık verdi:
“Senin gibi bel altı konuşmayacağım. Sen diyorsun ki, ‘Tanımam ama ağababalarına türkü söyledim.’ Sürekli çelişiyorsun. Benim ağababam olmaz, büyüğümsen abim, küçüksen kardeşimsin. ‘Pala mısın hala mısın’ demek nedir? Saygılı konuşacağım diyorsun, sonra hakarete kaçan laflar ediyorsun.”

Pala Dayı, kültür tanımına da açıklık getirerek şu ifadeleri kullandı:
“Sen kültürü yazmak, çizmek, türkü söylemek sanıyorsun. Kültür; yaylada horon etmektir, sığır beklemektir, yaşlıları dinlemektir, ninni söylemektir. Ben 30 yıl televizyon programı yaptım, binlerce öğrenci yetiştirdim. Sanatçı değilim, eğitmenim. Ben senden rahatsız değilim, sadece herkesin yerinin olduğunu söyledim. Sen ne anladın, ben ne söyledim.”




