Önce Sevgili Adem Akpınar’ın tarafıma aktardığı özel bilgiye bakacağız. Rahmetli Mesut Yılmaz’ın İsrail gezisini Feyzi İşbaşaran kaleme almış.
Okuyalım:
‘Netanyahu’nun daveti üzerine İsrail’e gittik. Merhum Mesut Yılmaz’ın 3. Başbakanlık dönemiydi, Netanyahu’da 1 yıllık başbakandı. İlk gün resmi görüşmeler yapıldı, görüşmelerin içeriği boştu, işbirliği, iyi niyet vs.
Toplantıdan sonra Ramallah’a geçtik, merhum Yaser Arafat’la görüştük, görüşmede Mahmud Abbas da vardı.
Yaser Arafat: İsrail’in Gazze’yi Filistin’e iade ettiğini ama bölgenin perişan olduğunu anlattı. Yaser Arafat, İsrail-Amerika, Avrupa ve Türkiye’nin bize gönderdiği yardım paralarını ödemeyi durdurduğunu, geciktirdiğini anlattı (Yardımlar, İsrail’de açılan banka hesabına yatırılıyor)
Netanyahu, Yaser Arafat’la görüşmemizi merak etmiş olsa gerek, Mesut Yılmaz’ı evine yemeğe davet etti. Netanyahu’nun evine yemeğe gittik.
Mesut Yılmaz yemekte, Yaser Arafat’ın sıkıntılarını anlattı ve ‘izin verirseniz Gazze’nin altyapı ve konut sorununa Türkiye olarak yardımcı olmak istiyoruz’ dedi.
Netanyahu: Yardım paralarının ödenmesinde sorun var mı bilmiyorum? Konuşacağım ama Hamas’ın da bankalarda yardım hesabı var, biz onlara da yardım ediyoruz, siz de yardımda bulunabilirsiniz
Mesut Yılmaz: Bizim Amerika, Avrupa ülkeleri gibi Türkiye olarak muhatabımız Filistin Devleti ve Yaser Arafat yönetimidir, örgütlere yardım edemeyiz.
Netanyahu: Sizden önceki Başbakan (Necmettin Erbakan) ve partisi Hamas’la görüşüyor, bir sorun olmuyor.
Mesut Yılmaz: Sayın Erbakan ve partisi devlet adına görüşmüyor, parti olarak görüşüyorlar. Bizim devlet politikamız yıllardır hiç değişmedi, Filistin Devletini ve Yaser Arafat yönetimini resmi olarak tanıyoruz ve görüşüyoruz. Bunun dışında Türkiye’de her partinin Filistin’deki örgütlerle ilgili görüşleri vardır.
Netanyahu, ısrarla Hamas ile temas kurmamızı istedi, Mesut Yılmaz reddetti.
Ertesi gün İsrail Cumhurbaşkanı Weizman, Başbakan Mesut Yılmaz’ı kahvaltıya davet etti. Cumhurbaşkanı Weizman, Netanyahu’yu barış sürecini baltalamakla suçladı.
Mesut Yılmaz Cumhurbaşkanı Weizman’a gülerek: ‘‘Ben buraya, İsrail Cumhurbaşkanı ile Başbakanı arasındaki sorunu gidermek için arabuluculuk yapmaya gelmedim. Ben Ortadoğu barışına katkıda bulunmaya geldim” deyince Cumhurbaşkanı Weizman da kahkaha attı. Bu görüşmelerin tutanakları Dışişleri Bakanlığı’nda var...’
Bu satırlar, Turgut Özal'ın Başbakan Başdanışmanlığı ve Başbakan Özel Kalem Müdürlüğü, Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı görevlerinde bulunan TBMM 19. Dönem İstanbul, 23. Dönem Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran’a ait.
Orta Doğu denklemini bu satırlar üzerinden de okumak gerekir. Neden şimdi? ABD, İsrail ve Mossad sizce bu denli hazırlıksız, amatör yakalanabilir mi?
Geride kalan hafta yazdım tekrarında yarar var, Netanyahu’nun İsrail’de ne kadar sıkıştığını bilmiyor muyuz?
Kaldıki sadece bu değil, İsrail’in son dönemde Çin, İslam ülkeleri ve Orta Asya ülkeleriyle yakınlaşması jeopolitik denklemi değiştirmeyecek miydi?
ABD’nin Irak’ı, Afganistan’ı, dolaylı da olsa Suriye işgalini hatırlayın. Ne kurgular, ne senaryolar çalıştı.
Nerede IŞİD nerede şu bu, nerede 11 Eylül saldırısının failleri?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’ye yönelik çok net ve açık mesajlar verdi. Erdoğan’ı çok kararlı gördük.
Sözünü sakınmadı: ‘Türkiye’nin bir insansız hava aracını ne yazık ki Amerika düşürüyor. İnsansız hava aracını Amerika düşürürken Türkiye şu anda NATO’da Amerika’nın ortağı değil mi? Beraber değil mi? Bunu neyle izah edeceğiz? Bunu neyle değerlendireceğiz? Amerika eğitiyor, yetiştiriyor, silahlandırıyor maalesef Suriye’de olsun, Ortadoğu’da olsun buraları kan gölüne dönüştürüyor
Basın, etki ajanları, STK çevreleri ve daha pek çok yöntemle masum insanların öldürülmesini meşrulaştırılmasını sağlayacak, duyguları öldürecek her şeyi devreye sokuyor.
Bizler o mu bu mu diye tartışırken binlerce, onbinlerce masum insanın kanı dökülüyor. Dünyanın çivisi çıktı, dikiş tutmaz, gözü dönmüşlere karşı insanlığın ne yapıyorsunuz diye ayağa kalması lazım. Aksi halde bu kan ve gözyaşı hiç bitmeyecek.