İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, Şırnak’ın Cizre ilçesinde düzenlenen bir sempozyum sırasında peşmerge üniformalı ve uzun namlulu silah taşıyan kişilerin Türkiye sokaklarında dolaşmasını sert bir dille eleştirdi. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada olayın “egemenlik haklarını zedeleyen bir skandal” olduğunu belirten Aydın, kamuoyunun “ikinci Habur vakası” endişesi taşıdığını vurguladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a ayrı ayrı soru önergeleri sunan Aydın, bu kişilerin statüsü, taşıdıkları silahların yasal zemini ve devlet protokolü ile ilgili birçok kritik soruyu gündeme taşıdı.

“Peşmerge Üniformalı Silahlı Unsurların Sokaklarda Dolaşması Kabul Edilemez”

Yavuz Aydın, sempozyum sırasında Türkiye topraklarında silahlı yabancı unsurların görülmesini “devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan, kabul edilemez bir durum” olarak değerlendirdi. Aydın, bu görüntülerin Türkiye'nin egemenlik haklarını ve kamu güvenliğini doğrudan tehdit ettiğini savundu. “Bu mesele sadece güvenlik değil, egemenlik meselesidir. Devlet vakarımız zedelenmiştir,” ifadelerini kullandı.

Beş Kritik Soru: Yasal Zemini Kim Sağladı?

Aydın, konuyla ilgili hazırladığı soru önergelerinde İçişleri ve Dışişleri Bakanlarına şu soruları yöneltti:

Bu kişiler Türkiye’ye hangi statüyle giriş yaptı?

Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı'nın 91. Yılı: Ayfer Cihan’dan Anlamlı Mesaj
Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı'nın 91. Yılı: Ayfer Cihan’dan Anlamlı Mesaj
İçeriği Görüntüle

Üniforma ve silah taşımalarına hangi yasal dayanakla izin verildi?

Türkiye sınırlarında yabancı silahlı personelin koruma görevi yapması nasıl mümkün oldu?

Kamu düzenini, iç güvenliği ve egemenlik haklarını ilgilendiren bu olay neden engellenmedi?

Türkiye’nin doğusunu bölen haritalarla referandum çağrısı yapan bir isme özel protokol uygulanması devlet politikasına aykırı değil mi?

Aydın, bu sorulara kamuoyunun acil cevap beklediğini ifade etti.

“İkinci Habur Endişesi” Gündemde

Yavuz Aydın, sosyal medyada geniş yankı uyandıran açıklamasında, olayın kamuoyunda “ikinci Habur vakası” olarak anılmaya başlandığına dikkat çekti. Hatırlanacağı üzere Habur Sınır Kapısı’ndan yapılan tartışmalı geçişler, kamu vicdanında derin bir rahatsızlık yaratmıştı. Aydın, benzer bir sürecin tekrar etmesinin Türkiye'nin iç hukuk düzenine ve diplomatik itibarına zarar vereceğini savundu.

Devlete Çağrı: “Egemenliğimiz İstisnaya Dönüştürülmemeli”

Aydın, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Türkiye Cumhuriyeti devleti; sokaklarında yabancı silahlı unsurların dolaştığı, hukukunun ‘istisna’ya dönüştürüldüğü bir ülke olamaz. Bu durum derhal açıklığa kavuşturulmalı, kamu vicdanı rahatlatılmalıdır. Bu sadece bir güvenlik değil; egemenlik ve devlet vakarının korunması meselesidir.”

Kaynak: İYİ PARTİ TRABZON BASIN BÜLTENİ