Galatasaray’ı İstanbul’da yendikten sonra daha bir umutla takımımıza sarıldık. Artık moral motivasyonla birlikte kendilerine olan güvende arttığını düşündük.
 
Öyle ki Galatasaray’ın dünya çapında yıldızlarına nefes aldırmayanlar Rize maçında hiç zorlanmazlar diye aklımızdan geçirdik. Ne var ki kazın ayağının hiç de öyle olmadığını 90 kiloluk büyük bir sakatlıktan dönen Kweuke’nin karşısında düşülen acizlikte gördük. Öyle ki doksan dakika boyunca onun dışında sorun yaratan Rizeli bir sporcu olmamasına rağmen kenar yönetimi başta olmak üzere bu sporcuya çözüm üretememiş olmamız maçın kaderini belirledi.
       
Maçtan bir gün önce divan kurulumuzun kongresi vardı. Kulüp başkanımızın yaptığı konuşmada kulüple ilgili kurulu bilgilendirirken takımın oyun anlayışına da değindi. Bizim takımın müdafaa oyununu iyi oynadığını ancak hücum oyununda zorlandığını söyledi. Bu bakımdan Rize maçı bizim için Galatasaray maçından daha zor olacağına vurgu yaptı. Yani bunun anlamı Rize’ye karşı galip gelmek için hücum oynayacağız dolayısıyla da bu oyun şekli bize her an sıkıntı yaşatabilir demek istedi. Oysa maçta tam tersi bir durumla karşılaştık. Zira iki kez galip duruma geçmiş olmamıza rağmen müdafaa yapmamız gereken anlarda üstelik de çok acemice yediğimiz gollerle galibiyeti kaçırdık.
        
Sevgili okurlar bu maçla ilgili bire bir eleştirilecek çok yön olabilir. Beni kahreden ikinci golü yeme şeklimiz oldu. Hatırlayın bize göre sol kenardan gelen orta yine bize göre sağ tarafımızda bomboş bir Rizeli ile buluşuyor. O anda Uğur Okay’ı uyararak ön direğe gidiyor Okay da tükenmiş bir görüntü içinde dizlerinin üstüne çökerek rakibini serbest bırakıyor rakip de gelen ortaya dokunarak golü yiyoruz. Devamında Okay’ın hala kendine gelemediğini üzülecek dermanının bile kalmadığı görüntüsünü bir müddet daha vermeye devam etti.
       
Sonuç olarak sevgili okurlar iyi malzemeden iyi yemek olur özdeyişinden hareket edersek eldeki malzememiz bu olduğuna göre sonuçlarda buna uygun olmak zorunda, olanda bu. Yani futbolcuda belli bir kaliteyi tutturamamışsanız zaman zaman alınan iyi sonuçların devamlılığı olmaz. Tersine belli bir kaliteniz var ise en kötü koşullarda bile belli bir seviyeyi mutlaka tutturursunuz. Şu anda Galatasaray ve Rize maçında yaşadığımız çelişkili durum budur. Bağlarsak eğer kalite zaafı yüzünden bu denli ucuz goller yiyor santrforunuz boş kaleye topu atamıyorsa size düşen çok zor da olsa bu durumlara alışmaya çalışırken destek olmaktan asla vaz geçmemektir. Zira başka Trabzonsporumuz yok.