Futbol kulüplerimizin yakın tarihine ve başarılarına baktığımızda başarının iç barış ile doğru orantılı, kaos ile ise ters orantılı olduğunu görüyoruz.

Süper lig takımlarımızla bunu örneklendirecek olursak;

Son şampiyon Galatasaray’da Fatih terim ile Mustafa Cengiz Başkan arasında kavga yaşandığında Galatasaray’ın maddi manevi nasıl tükendiğini, kulübün nasıl puan cetvelinde düşme hattına kadar gerilediğini hepimiz hatırlıyoruzdur sanırım.Bu süreç Fatih Terim’in görevine son verilmesi ile sonuçlanmış yerine getirilen Torrent ile de başarı elde edilememişti.

Mustafa Cengiz başkanın rahmetli olması sonrası camia içi muhakeme mekanizmalarının aktif çalışması sonrası Galatasaray camiasında barışın tesis edilmesi beraberinde şampiyonluğu da getirdi diyebiliriz.

Fenerbahçe’de ise kaos ve iç karışıklık son 5 yılda hiç bitmedi. Fenerbahçe camiası da camia içi muhakeme mekanizmalarını aktif kullanamadı, bu sebeple Aziz Yıldırım ile Ali Koç arasında barışı tesis edemedi. Yaşanan kısır tartışmalar, tüketilen enerji, kaybedilen konsantrasyon Fenerbahçe’nin 5 yılına mal oldu. Bu sürede elde edilen tek başarının Türkiye Kupası olduğunu da ekleyelim. Hatta geleceği görmek gibi algılanacak belki ama önümüzdeki sezonda hiçbir başarıya imza atamayacaklarının altını çiziyorum..

Trabzonspor’a gelecek olursak; Trabzonspor’un şampiyonluk ipini göğüslediği 2021-22 sezonu için söylenecek en nitelikli slogan “tek yumruk eşittir başarı” sloganıdır herhalde. Dibi gören Trabzonspor camiasının Ahmet Ağaoğlu yönetimin etrafında tek yumruk olması başarının en önemli dinamiğidir bana göre. Bu kümelenme hali birlikteliğin başarı getirdiğine en güzel örnektir aynı zamanda.

Aynı şekilde geçen yıl yönetimde yaşanan iki başlılığın şampiyon takımı nasıl dağıttığı da iç karışıklığın başarıya nasıl mani olduğuna net bir örnektir sanırım.

Gelelim meselemize;

Hafta içi Trabzonspor’un İspanyol milli stoper Bartra’nın sözleşmesini 1 Milyon Euro tazminat ile feshetmesi haberi sosyal medyaya bomba misali düştü. Whoscored verilerine göre Süper Lig'de geçen sezon en olumlu saha içi verilerini yakalayan, hala 3 milyon Euro’nun üzerinde market değeri olan bir oyuncunun üzerine para verilerek gönderilmesi bir kısım taraftarın tepkisine neden oldu.

Haberin sosyal medyaya düşmesine müteakip taraftarın yetersiz bilgilendirme sonucunda yükselttiği ses, Sağlıklı bir bilgilendirme ve yapılan eylemin kulüp menfaatleri gereği zaruri olduğu vurgusu ile dindirilebilecekken yönetime yakın birtakım kiralık kalemler Bartra’yı Türkiye’ye getiren Ahmet Ağaoğlu yönetimini suçlayıcı ağır iddia ve ithamlarda bulunması taraftarı kutuplaştırdı, gerdi.

Taraftarın bir kısmı eski yönetimi kulübü mağdur edecek bir sözleşmeye imza atmakla suçlarken, diğer bir kısmı ise futbolcuyu satmayı başaramayan yönetimin hatasını kamufle etmek için eski Başkana kara çaldığını dillendirdi, mevcut yönetime yüklendi.

Velhasıl kelam birlik ve beraberliğin başarıyı getirdiği onlarca örnek yanı başımızda dururken biz  ayrışmayı, kavgayı tercih ettik, ediyoruz. Oysa bu kavga kimseye birşey kazandırmaz. Günahıyla sevabıyla geçmiş geçmişte kaldı, ibra ettik, bitti, gitti. Biz önümüze bakmalı, menfi, müspet geçmiş tecrübelerden faydalanıp geleceği inşa etmeliyiz.

Bu kavganın kazananı olmaz benden söylemesi, hadi kalın sağlıcakla!