Bordo-Mavili Trabzonspor’un o zamanki adıyla Trabzon Şehir Stadı olan Hüseyin Avni Aker’de Galata ile 0-0 berabere kaldığı ilk maçtan, önceki gün İstanbul’da Kasımpaşa’yı Augusto’nun golüyle 1-0 mağlup ettiği son maç kadar hemen bütün maçlarını canlı ya da TV’den izlemiş biri olarak diyorum ki, Bordo-Mavililerin 58 yılık tarihindeki en güzel, en başarılı, en şahane oynadığı maç,1996’da Fenerbahçe’ye Avni Aker’de 2-1 mağlup olup şampiyonluğu kaybettiği maçtır.

Öyle ki; Feneri yarı sahasına hapsedip sağlı, sollu ataklarla abandone eden Trabzonspor,5 farklı kazansa ‘Az attı’ diyebileceğimiz maçtan bir defa gelip 2 gol bulan Fenerbahçe’ye 2-1 kaybederek sadece şampiyonluğu kaybetmekle kalmadı, en az 20 yıl geriye gitti.

Koca bir şehir cenaze evine döndü.

İnsanlar canlarına kıydı..

Bozulmayıp korunsa seri şampiyonluklar kazanıp Avrupa’da da çok başarılı olacak bir kadro dağıtıldı.

Her şey silbaştan oldu..

Ve de o gün o şoku yaşayanlar bu gün bile yıkılan stadın önünden geçerken o maçı düşünmeden edemezler..

‘Keşke rezil bir futbol oynasaydık da, o maçı kaybetmeyip şampiyon olsaydık’

Önce puan sonra güzel futbol

Gerekli transferleri zamanında yapamayan, orta sahayı acil ihtiyaç duyulan vasıfta bir elemanla takviye edemeyen Trabzonspor, buna rağmen biri sahasında Kocaelispor’la, diğeri de İstanbul’da Kasımpaşa ile oynadığı maçları 1-0 lık skorlarla kazanarak 6 puanı cebe indirdi.

İki sezon aradan sonra ilk iki maçta kayıp yaşamadı.

Ancak taraftarın çoğunluğu bu maçlarda Bordo-Mavililerden beklediği futbolu bulamadığı için pek memnun olmadı.

‘Bu ne biçim futbol, yemişim puanı’ diyenler hiç az değil.

Elbette kazanmak, kazanırken de güzel futbol oynamak herkesin beklentisi.

Kimsenin kimseyi yadırgayacak, eleştirecek hali de yok.

Biz ancak doğrudur, yanlıştır kendi fikrimizi söyleriz.

Katılan katılır, katılmayanın canı sağolsun.

Trabzonspor daha yolun başında.

Kadro tamamlanmamış, taşlar yerine oturmamış.

Bu yüzden futbolun değil, puanın önemli olduğu maçlar oynanıyor.

Elbette bu hep böyle gitmeyecek. Oyun da güzelleşecek.

İyiyken nasılsa kazanacaksın, önemli olan kötüyken kayıp yaşamamak.

Zira sezon sonunda sıralamadaki yerini şimdi aldığın bu puanlar belirleyecek.

-Trabzonspor geçen sezon kaç puanla kaçıncı oldu?

-51 puanla 7.

5. Sıradan Avrupa’ya giden Başakşehir’in kaç puanı vardı?

-54

Demek Trabzonspor geçen sezon kaybettiği iki maçın kötü oynayarak birini kazanıp diğerini de berabere bitirebilseydi şimdi Avrupa’da boy gösteriyordu.

Mesele budur.

Hem güzel oynayıp kaybedildiğinde ne diyeceğiz?

‘Ameliyat başarılı ama hasta öldü’mü!

MUSTAFA ORTA SAHAYA

Trabzonspor’un sahaya sürdüğü futbolcuların tamamı mücadele ve iyi niyet olarak limitleri zorlamasına karşın şimdilik te olsa futbol olarak beklentileri karşılayıp bu yönden taraftarlarını mutlu edemiyor.

Çünkü defansı ve forveti gereğini yapıyor ama , orta saha için sadece koşmak ve iyi niyet yetmiyor.

Ustalık ta gerekiyor.

Ancak Trabzonspor bu ustalığı gösterecek, orkestrayı yönetecek bir şeften yoksun..

Öyle oyunca da, sazlar ayrı telden çalıyor, darbuka ayrı vuruyor.

Ve Trabzonspor şarkıyı güzel çalmaktan uzak duruyor.

Benim burada bir önerim var.

Madem ki aranan vasıfta böyle bir orta saha bulamıyoruz.

Bulsak ta çok pahalı geldiği için alamıyoruz, bir solbek bulalım ve bu Mustafa Eskihellaç’ı orta sahaya çıkaralım.

Böylece daha da dinamikleşen orta sahasıyla rakibin üzerine daha süratli ve etkili gidecek bir Trabzonspor özellikle de geçiş oyunlarından çok goller bulur.

Halep oradaysa Papara Park burada..

Antalya maçında solbeke takım içinden birini koyup ‘(Ozan, Okay,Arif) Mustafa’ya orta sahada bakmakta yarar var..

Eminim çok şey farkedecek..

SATAMIYORSANIZ MENDY’Yİ KAZANIN

Bu Mendy forma giydiği ilk dönemlerde sergilediği futbolla bu gün Batagov’un olduğu gibi herkesin gözdesiydi.

Nitekim Avrupa’nın da dikkatini çekti, talipleri çıktı, ‘Gitti, gidecek’ derken, olmadı , belki bundan onun da formu düştü.

Hatta bir kaç maçta rahatça uzaklaştırabileceği kafa toplarına çıkmayınca yenilen goller yüzünden hem gözden ,hem de ilk 11 den düştü.

Belli ki bu saatten sonra da bir yere gitmesi zor..

O zaman bu Mendy’yi kazanın.

Bence mevcutlar içinde ön liberoda başarılı olmaya en yakın isim Mendy’dir.

Kaldı ki stoperde de oynayabildiği için, Fatih Hoca’nın 3 lü savunma anlayışına da uygundur.

Ayrıca hatalı bir pası sonrası üzeri çizilip gönderilen Türk statüsünde oynayan stoper Baniya’yı da yabana atmayın.

Hatırlayın, aynı Hoca, bu Batagov’ u bir dakikada da olsa sahaya sürmemişti.