Anayasa Mahkemesi Başkanı, bir konuştu, pir konuştu...
Karşısına aldığı Başbakana verdi veriştirdi...
Anlaşılan zaman içinde dostlar birbirleriyle benzeşiyorlar.
Hani derler ya;
'Ya huyundan ya suyundan' misali;
Kılıç keskin bıçak gibi
Anayasa Mahkemesi Başkanı, bir konuştu, pir konuştu...
Karşısına aldığı Başbakana verdi veriştirdi...
Anlaşılan zaman içinde dostlar birbirleriyle benzeşiyorlar.
Hani derler ya;
'Ya huyundan ya suyundan' misali;
Kılıç keskin bıçak gibiydi.
Zehir zemberek konuştu...
Konuşması hukuk dersi niteliğinde evrensel bir içeriğe mahiyete sahipti.
Konuşmacı başkanın kaşları çatıktı.
Kararlıydı ve emindi haklılığından.
Haşim kılıç, adeta haşin kılıç oluverdi keskin ifadeleriyle...
Bir kaç metre uzağında oturmakta olan Başbakan topladı dudaklarını, çattı kaşlarını ve sustu diyeceklerini.
Şaşkındı ve kalakaldı karşısında sükunetle...
Ancak Cumhurbaşkanı elindeki kitapla can sıkıcı ortamı geçiştirirken,
Başkan Haşim Kılıç'a "kılıcı kınına koy" der gibi baktı ki;
Başını kaldırmadan kaşlarını kaldırdı.
Büyük gözleri görüldü önce ve sonra,
Mini minnacık bir tebessüm ekledi sakin bakışlarına...
"Hayırdır ne iş bu" der gibi.
Ya da "sus artık yeter" gibi...
Lakin o bildik sakin ve tecrübeli Meclis Başkanı Cemil Çiçek sinirden kurumuş natürmort gibiydi...
Ve de gerilmiş yay gibiydi...
Ve sonra,
O da, kalktı göç eyledi Mahkemeyi Kübra'dan.
Ve verdi veriştirdi kılıcına Başkan'ın
"Biz buraya dayak yemeğe, azarlanmaya gelmedik" dedi.
Sonra Kuzu konuştu; Kurt gibi...
"Bunun içine CHP kaçmış!" Dedi.
Öyle ya bu Mahkeme Başkanı, olsa olsa onların arka bahçelerinin,
bahçıvanı olurdu.
Olmalıydı.
Ama gel gör ki olmadı.
Oysa bu Mahkeme Başkanı Ak Partiyi vaktiyle mutlak bir karanlıktan tek başına aydınlığa kavuşturmuştur.
Ve nice saldırılarda göğsünü siper etmiştir.
Ama şimdi o artık bitmiştir.
Görülen o ki, onun da sonu Erdoğan Bayraktar olacaktır.
Hele bir hatırlayın, bizim bir Erdoğan Bayraktarımız vardı.
Etrafında onu seven binlerce hayranları vardı...
Her gün telefonlarla arar, feyisbukunu tararlardı.
Sonra Başbakanla araları açıldı.
Gözden düştü,
Tuz buz oldu hatırlar...