İki günlük yoğun bir tempo sonrası tekrar İstanbul’a döndüm. Kongreyi takip ettim, delegenin nabzını tuttum, taraftarın duygularını dinledim, oyumu kullandım ve İstanbul’a geri döndüm. 
Tabii ki bu yoğun temponun bir bedeli olacaktı. Hava değişimi, koşuşturmaca derken, yorgun düşen bedenim İstanbul’a kadar dayanabildi ve birkaç gün hasta yattım. 
Bugün yeter bu kadar istirahat diyerek aldım kalemi elime.
İlk izlenimimi yazayım o zaman. 

Ertuğrul Doğan’ı zor günler bekliyor vesselam. 

Halefi olduğu Ahmet Ağaoğlu‘nun dört kupalı bir başkan olması, Kulübün maddi manevi zor günlerden geçiyor olması, Ahmet Ağaoğlu’nun gönderiliş şeklinin camiada darbe olarak algılanmış olması, seçim sürecinin çok kısa tutulmasının başka aday çıkmasın önüne geçme hamlesi olarak değerlendirilmesi yönetimin başlangıç eksileri olarak heybesinde olacak. 

Bunlara ek olarak Ertuğrul Doğan’ın nispeten genç ve tecrübesiz olması, yönetim kurulunun Trabzonspor kimliği ile örtüşmüş isimlerden değil de farklı sosyoekonomik kitlelerden seçilmiş olduğu gerçeği de buna eklenince geleceğin büyük sıkıntılara gebe olduğunu söylemek gaipten haber vermek olarak adlandırılamaz sanırım. 

Tüm bu gerçekler ortada iken Yönetimin taraftara rağmen başarılı olabilme şansı bana göre hiç yok. Hatta taraftarda yetmez; spor medyası, iş dünyası, camianın ileri gelenler, ilimizin siyasi ve bürokratlarının tam desteğini alması da olmazsa olmaz bana göre. 

Mevcut yönetim şampiyonluğa ulaştığımız 2022 yolunda olduğu gibi bir çok argümanı bir araya getirebilirse, şehrin dinamikleri ile el ele kol kola girebilirse bu zor günleri güzel günlerin başlangıcı yapabilir, aksi halde yeni bir olağanüstü kongre, yeni bir belirsizlik, yeni bir kaos çok uzakta değil. Buraya kadar yazdıklarım yönetime bir tavsiye niteliğinde, şimdi gelelim camiaya. 

“Taşın altına koymak” bilmem bu sözü daha önce hiç duydunuz mu? 

Artık kullanılmıyor ama eskiden çok duyardık bu cümleyi. 

Aralarında husumet bulunan kişilerden birinin başına ağır bir iş geldiğinde ( ölüm, hastalık, vs..) diğeri eskiye sünger çektim, amasız, lakinsiz yanındayım mealinde “bugüne kadar yaşananları taşın altına koydum geldim” derdi. 

Çok kritik ve olabildiğince hoşgörü barındıran bir söz.
 
Böylesine kritik, böylesine hassas bir zamanda sanki Trabzonspor camiası için söylenmiş. 
Bu sözden hareketle Tüm Trabzonspor camiasına iki kelam edelim o vakit. 

Çok kıymetli Bordo Mavi ailem; yönetimin geliş biçimini, yaşananları ve daha birçok kafa kurcalayan soru işaretini taşın altına koyun, amasız, lakinsiz tam destek olun, bembeyaz bir sayfa açın. 
Çünkü; Aksi buhran, aksi karanlık, aksi eza 
O zaman ilk çiçeği atan ben olayım. 
Başarılar Ertuğrul Doğan başkanım, 
Başarılar yönetim kurulu, 
Başarılar Trabzonsporum....