İnternet ve mobil uygulamalar üzerinden kumara erişimin kolaylaşması, bağımlılığın daha genç yaş gruplarında görülmesine yol açıyor. Uzmanlar, başvurulardaki yükselişin yalnızca genç erkeklerle sınırlı kalmadığını, kadınlarda da belirgin bir artış yaşandığını ifade ediyor. Kumarın aile ilişkilerinden iş yaşamına kadar pek çok alanda ciddi yıkıcı sonuçlar doğurduğu belirtiliyor.
"Gençler risk altında"
OMÜ Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selçuk Özdin, son yıllarda kumar oynama bozukluğunda ciddi bir artış yaşandığını belirterek, özellikle gençlerde ve kadınlarda başvuruların dikkat çekici şekilde yükseldiğini söyledi. Kumarın aile, iş ve sosyal yaşamda yıkıcı sonuçlara yol açtığını vurguladı. Özellikle internet ve mobil uygulamalarla kumara erişimin kolaylaşmasının, başvurularda belirgin bir artışa yol açtığını ifade eden Doç. Dr. Özdin, yaptığı klinik gözlemlerine dayanarak şunları söyledi:
"Yaptığımız kendi klinik gözlemimizde kumar bağımlılığında artış var. Son yıllarda baktığımızda önceki yıllara göre çok daha fazla kişinin kumar oynama bozukluğu nedeniyle polikliniklere geldiğini görüyoruz. Bakıldığında bunun çeşitli nedenleri olabilir. İnsanların artık kumara daha rahat erişebilmeleri, sosyal medyalarda, internet ortamlarında, televizyonlarda kumarla ilgili reklamların yapılıyor olması bu başvuru sıklığına neden oluyor gibi gözüküyor. Dolayısıyla son yıllara baktığımızda kumar oynama bozukluğunun arttığını görmekteyiz."
"Kadın başvurularında görünür bir artış var"
Yaş aralığındaki değişime de dikkat çeken Özdin, kumarın artık çok daha genç bireylerde görüldüğünü ifade ederek, "Geçmişte fiziksel ortamlarda daha ileri yaşlarda kişilerin oynadığı kumar, artık kişilerin telefonla internet ortamında oynayabildiği bir duruma evrilmiş durumda. Dolayısıyla yaşın daha erkene kaydığını görüyoruz. Önceden 30–55 yaş arasında daha sık görülürken, şu anda 18–35 yaş arasında başvurular alıyoruz. Cinsiyette ise hâlâ erkek egemen bir hastalık olsa da son yıllarda kadın başvurularında görünür bir artış var" diye konuştu.
Saldırganlık, ajitasyon ve intihar davranışları
Kumarın beraberinde getirdiği psikolojik sorunlara değinen Özdin, "Kişi kumarın oluşturduğu psikolojik sorunlarla karşımıza gelebiliyor. Depresif belirtiler, anksiyete, umutsuzluk, yalan davranışlar görülebiliyor. Bazen depresyon ve anksiyete bozuklukları hastalık boyutuna varabiliyor. Alkol ve madde kullanımı sürece eşlik edebiliyor. Saldırganlık, ajitasyon ve hatta intihar davranışları kumar oynama bozukluğunu açığa çıkarabiliyor" şeklinde konuştu.
"Genellik kriz oluştuktan sonra kişiler bizlere başvuruyor"
Erken başvurunun oldukça nadir olduğunu belirten Özdin, bağımlılığın genellikle yıllar içinde kriz noktasına ulaştığını vurgulayarak, "Kişiler kumara ilk başladıklarında bunu zevk almak için yapıyorlar. Ancak zamanla kayıpları gizleme çabasına giriyorlar ve yıllar içinde ekonomik olarak çıkılmaz bir noktaya ulaşıyorlar. Genellikle kriz oluştuktan sonra ailenin zorlamasıyla başvuru oluyor" ifadelerini kullandı.
Aile ve iş yaşamında yıkıcı sonuçlar
Kumarın aile ve iş yaşamındaki yıkıcı etkilerine dikkat çeken Özdin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kişinin kumar oynadığının öğrenilmesi ciddi bir krize neden oluyor. Aile içindeki ilişki tamamen bozuluyor, güven yok oluyor. Suçluluk, pişmanlık ilişkileri zedeliyor. Aile parçalanabiliyor. Motivasyon düşüyor, işe devam noktasında sıkıntılar yaşanabiliyor. En uç noktada iş kaybı söz konusu olabiliyor. Kumar oynama bozukluğu hem iş hem aile açısından ciddi etkilere sahip."





