Başbakan başdanışmanı Akdoğan dedi ki “ Türk Silahlı Kuvvetlerine Kumpas kuruldu “.
TSK dedi ki “ Orduya kumpas kuruldu “.
Bakanlar dedi ki “ Oğullara kumpas kuruldu “.
Savcılar dedi ki “ Kumpas “.
Ağaoğlu dedi ki “ Bu bir kumpas “.
Eminim Zarrab çık
Başbakan başdanışmanı Akdoğan dedi ki “ Türk Silahlı Kuvvetlerine Kumpas kuruldu “.
TSK dedi ki “ Orduya kumpas kuruldu “.
Bakanlar dedi ki “ Oğullara kumpas kuruldu “.
Savcılar dedi ki “ Kumpas “.
Ağaoğlu dedi ki “ Bu bir kumpas “.
Eminim Zarrab çıkınca da ” Kumpas “ diyecektir.
Nedir kumpas?
Kumpas: Gizliden gizliye hazırlanan bir oyun…
Sahi bilmiyor muydunuz?
Oysa emniyet ve yargının içinde otonom bir yapı olduğunu ve bu yapının yaklaşık 7-8 yıldır aynı kadrolardan oluştuğunu bu kadroların da büyük çoğunluğunun aynı camiadan olduğunu bu ülkede sağır sultan bile bilmektedir.
Otonom yapının amacı nedir? İktidar alanını genişletmek, otoriterleşmek ve kontrol dışı mekanizmalar üretmek… Kimine göre hedefi TSK olan, kimine göre de başbakanın bizzat kendisinin hedef olarak alındığı-alınacağı söylendiği bu yapıyı bilmeyenimiz yokken, buna nasıl kumpas diyebilirsiniz? Zaten her şey aleni değil miydi?
Tarih sayfaları iktidarı ele geçirmek için yapılan binlerce entrika sahnesi ile doluyken, sizin bu gerçeği görmezden gelmeniz büyük bir “ Güven zafiyeti “ değil midir?
Başbakanın bile dinlendiği bir ülkede… Savcının imam olduğu, ya da imamın savcı olduğu( sanırım böyle bir şeydi) bir ülkede hangi kumpastan bahsedebilirsiniz? Zaten siyasete karışan imamlar yüzünden dinden imandan çıkar olduk! En ulvi duygularımız iktidar kavgaları yüzünden katlediliyor resmen. Siyasete bile beddua karıştıktan sonra!
Görmezden gelinen bu güven zafiyeti, ne yazık ki bütün ülkede büyük bir güvensizlik yaratmış durumda.
Rüşvetin ve yolsuzluğun asla haklı bir tarafı olamaz. Rüşvet yiyen var ise cezalandırılmalıdır. Zira kimsenin hakkı kimsede kalmaz! Kalır sanırız ama kalmaz! Hak mutlaka yerini bulur…
Yani öyle sanırdık.
İşte sorun tam da bu nokta da başlıyor. Bu güçler savaşında olan “ Adalete “ oldu. Çünkü “ Yargı “ Başbakan da dâhil ne yazık ki bütün ülkenin gözünde güvenirliğini yitirdi. Yargısına güvenmeyen bir başbakanım varken, ben adalete nasıl güvenebilirim? Kim güvenebilir?
Şu an biz dışarıdakiler olduğu kadar, içerdekiler de aynı güven problemini yaşamakta. Eminim karısını öldüren cani de “ Karım bana kumpas kurdu savcı karımın akrabası olabilir beni yeniden yargılayın, beraatimi istiyorum “ diyecektir. E haklı da…
Aslında uzun söze hacet yok!
''Bir çivi kaybolduğu için bir nal bozuldu,
Bir nal bozulunca bir at kayboldu,
Bir at kaybolunca bir atlı kayboldu,
Bir atlı kaybolunca bir haber kayboldu,
Bir haber kaybolunca bir savaş kayboldu
Ve bir savaş kaybolunca bir devlet yok oldu...''
-Cengiz Han-