Amerika’yı taraf olduğu savaşlardan çıkaracağını ve dünyadaki diğer savaşları da bitireceğini vaat ederek seçimleri kazanan, bir dediği diğerini tutmayan, politikaları öngörülemeyen Trump delisinin ilk dönemi de dahil olmak üzere bilaistisna son altı Amerika başkanı döneminde Müslüman coğrafya bombalandı.
Çok daha geriye gitmek mümkün olmakla birlikte Soğuk Savaş’ın bitmesiyle Baba Bush döneminden itibaren Ortadoğu’da kan, gözyaşı, zulüm bitmek bilmiyor. Bitmeyecek gibi de duruyor. Bugün biter yarın tekrar başlar.
Amerika’nın ilk siyahi başkanı Obama döneminde bile akan kan durmadı. “Bile” diyorum çünkü öz babası da üvey babası da Müslümandı. Obama, altı yaşından on yaşına kadar üvey babasının memleketi olan, Dünyanın nüfus olarak en büyük İslam ülkesi Endonezya’da yaşadı.
Obama başkan seçilince Müslümanlar, ezilenler, mazlumlar için bir umut olmuştu ama sonrası malum. Kan, gözyaşı ve zulüm O’nun döneminde de devam etti.
Siyonizm’in yoğun etkisi ve baskısı altındaki Amerika’nın başına atadan dededen değil -hani olmaz ya- beş vakit namaz kılan, her yıl umre yapan bir Müslüman gelse dahi durum değişmez. Amerika dış politikası farklı olmaz. Bu iblislerin cumhuriyetçileri de böyledir, demokratları da böyledir. Onlar, Müslümanlara Yahudilerin baktığı gibi bakar.
Mayasında Avrupa’dan Amerika’ya giden itin, kopuğun, çapulcunun, talancının, sömürgecinin izleri olan Büyük Şeytan için Ortadoğu’da ya da dünyanın herhangi bir yerinde emellerine ulaşmak için menfaatleri gereği kan dökmek ya da dökülmesine yardımcı olmak vaka-i adiyedir.
Utanmaz arlanmaz, küstah ve de zalim hastalıklı ruh halleri dünyayı yangın yerine çeviriyor. Hiç bir coğrafyada huzur olmamasının arkasında muhakkak bunların bir izi vardır.
İsrail-İran savaşında görüldüğü üzere; İsrail nükleer silahlara sahip olmasına rağmen, İran’ı nükleer silah üretiyor bahanesiyle bombaladı. İran, kendisinden beklenilmediği üzere karşılık verip, dengeyi sağlayınca mühimmat ve istihbarat desteği veren Büyük Şeytan, Netahyahu’nun ve Siyonist lobinin baskısıyla bizatihi sahaya indi, İran’ın muhtelif nükleer tesislerini bombaladı. Büyük birader, kardeşi İsrail’in karizmasının çizilme ihtimalini göze alamazdı.
Bu zibidiler; uyuşturucu ve silah kaçakçısı, karşılıksız para basma, adam öldürme, adam kaçırma bilumum her suçtan sabıkası olan büyük abisinin himayesi sayesinde mahallede artist artist dolaşan, sağa sola racon kesen küçük kardeş gibidir.
Büyük resimde ABD İsrail’dir, İsrail de ABD’dir. İki ülke dış politikalarının örtüşmesi de bu nedenledir. Birleşmiş Milletler oylamaları ve uluslararası alanda ABD’nin her daim İsrail’in yanında olması bunun bir göstergesidir.
Siyonist Yahudilerin faaliyetlerinin neredeyse tamamının Amerika merkezli olmasının arkasında yatan neden ABD’nin Yahudilerin hamisi ve Siyonist politikaların yılmaz bekçisi olmasından kaynaklıdır.
ABD’nin sahip olduğu etkinlik alanının kapsamı göz önüne alındığında, Siyonist politikaların neden ABD destekli ortaya çıktığı daha da iyi anlaşılmaktadır.
ABD’nin dış politikalarına yön veren baskı unsuru niteliğindeki teşkilatlar, uluslararası şirketler ve düşünce kuruluşlarının içerisinde İsrail lobilerinin çok etkin olduğu bir gerçektir.
Hristiyan Siyonizm’i olarak da anılan ve bir anlamda bu anlayışın temsilcisi olarak karşımıza çıkan Evanjelist lobilerle Siyonist Yahudi lobilerinin iş birliği ABD’nin Ortadoğu politikalarında özelikle de Filistin meselesine istikamet vermektedir.
Trump, İsrail'in sadık bir destekçisi olan Cumhuriyetçi senatör Marco Rubio'yu dışişleri bakanlığı için seçtiğinde Rubio, Gazze'de ateşkes çağrısı yapmayacağını ve İsrail'in Hamas'ın "her unsurunu" yok etmesi gerektiğine inandığını söyleyerek "Bu insanlar vahşi hayvanlar” olarak nitelendirmiştir. Benzer şekilde, İsrail’de bazı din adamları Filistin halkına tatbik edilen hunharca katliamı, tecavüzleri vs. türlü eziyetleri Yahudiliğin dini hükümlerine dayandırmaktadır. Onlara göre Yahudiler ve diğerleri vardır.
Yahudilerin dini metinlerinden Talmud’a göre; “Bütün Yahudiler kral çocuğu olarak doğarlar, yalnız Yahudiler insandır, goyim ise hayvandır. Goyimlerin en iyileri bile öldürülmelidir.” Yahudi ırkından gelenleri gerçek insan diğerlerini ise Yahudilere hizmet etmek için dünyaya gelmiş ‘hayvanlar’ olarak gören sapkın düşünceye göre hepimiz ‘Goyim’iz.
Kutsal metinlerde geçtiği şekilde sözlerinde durmayan, mal mülk edinmek için her yolu meşru gören, akitleri bozan, fitne üreten, kendilerini üstün ırk diğerlerini de onlara hizmet etmesi gereken bir hayvan gibi aşağılaştıran bu lanetli kavim dünya döndükçe kainata huzur vermeyecek. Çünkü mayalarında kötülük var.
Ne demişti Hz. Mevlana;
“Bozuk olunca maya;
Ne ar tanır ne de haya.”