Mevsimsel Duygusal Bozukluk Seasonal Affective Disorder

Karadeniz’in karakteristik nemli ve karanlık havasıyla birlikte, birçoğumuzda belirgin bir değişim başlıyor. Günlerin kısalmasıyla birlikte, o enerjik yaz ruhumuz yerini yavaş yavaş bir miskinliğe, sürekli uyuma isteğine ve "bir battaniye altında kalma" arzusu olarak tanımladığımız duruma bırakıyor.

Abone Ol

Bu durumu genellikle halk arasında "kış depresyonu" olarak adlandırırız, ancak profesyonel literatürde bu durumun daha çok Mevsimsel Duygusal Bozukluk (Seasonal Affective Disorder - SAD) veya daha hafif formu olan Kış Miskinliği olduğunu görüyoruz. Bu sadece psikolojik bir tembellik değil, tamamen biyolojik bir tepkidir.

Karanlık Neden Yorgunluk Getiriyor?

Gün ışığının azalması, beynimizin kimyasını doğrudan etkiler:

1. Melatonin Artışı: Karanlık, uykuyu düzenleyen melatonin hormonunun daha uzun süre salgılanmasına neden olur. Bu da gün içinde bile kendimizi uykulu ve yorgun hissetmemiz anlamına gelir.

2. Serotonin Düşüşü: Güneş ışığı, mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin seviyelerini doğal olarak yükseltir. Işığın azalmasıyla birlikte bu seviyeler düşer, motivasyonumuz ve duygudurumumuz olumsuz etkilenir.

3. Karbonhidrat İsteği: Düşen serotonin seviyesini dengelemek için beynimiz, hızlı bir enerji ve mutluluk kaynağı olan karbonhidratlara (tatlılara, hamur işlerine) yönelir. Bu da mevsimlik kilo alımının arkasındaki psikolojik nedendir.

Psk. Merve Ak’tan 3 Adımda Enerjiyi Koruma Rehberi

Bu döngüye teslim olmak zorunda değiliz. Küçük ve basit adımlarla bu mevsimsel değişimin üzerimizdeki olumsuz etkilerini en aza indirebiliriz.

1. Gün Işığına ve D Vitaminine Yatırım Yapın

Güneş ışığı azalsa da, var olan her ışık zerresini kullanmalıyız. Mümkünse sabah uyanır uyanmaz perde ve panjurları açın. Sabah kahvenizi pencere önünde veya balkonda içmeyi bir rutin haline getirin. Bilimsel çalışmalar, D vitamini takviyesinin SAD belirtileriyle mücadelede kritik rol oynadığını gösteriyor. Karadeniz'in kasvetli günlerinde bu takviyeye odaklanmak, sadece kemik sağlığınız için değil, duygudurumunuz için de hayati öneme sahiptir.

2. Sosyal Jetlag’dan Kaçının

Hafta sonu geldiğinde, kaybettiğimiz uykuyu telafi etmek için Cumartesi ve Pazar günleri geç saatlere kadar uyumaya meyilliyiz. Bu durum "Sosyal Jetlag" olarak adlandırılır ve vücudun iç saatini (sirkadiyen ritmi) bozar. Vücudunuz Pazartesi sendromuna girmeden Pazartesi'yi yaşar. Kış aylarında bile haftanın yedi günü aynı saatte uyanmaya çalışmak, biyolojik dengeyi korumanın en etkili yoludur.

3. Hareketi "Mutluluk Kaçağı" Olarak Görün

Soğuk havada hareket etmek zor gelebilir, ancak egzersiz, serotonin ve endorfin salgılanmasını tetikleyen en doğal ve güçlü ilaçtır. Haftada en az 3 gün 30 dakikalık tempolu bir yürüyüş ya da basit ev içi egzersiz, ruh halinizi birkaç saat içinde değiştirebilir. Bunu bir görev değil, kendi biyolojik mutluluğunuza yaptığınız bir yatırım olarak görün.

Unutmayın, yaşadığınız bu miskinlik ve yorgunluk hissi, sizin tembel veya isteksiz olduğunuz anlamına gelmez; bu, vücudunuzun ışık eksikliğine verdiği normal bir tepkidir. Biyolojinize saygı gösterin, ona ihtiyacı olan ışığı (ve vitamini) verin ve bu karanlık günleri daha güçlü ve enerjik geçirin.

Randevu ve iletişim için pskmerveak@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Daha kapsamlı çalışmalarıma https://www.instagram.com/psikologmerveak instagram adresinden ulaşabilirsiniz.