Trabzonspor ligin başından beri 1 mağlubiyet 4’te beraberlik aldı. Diğer maçlarının tümünü kazandı. Alınan beraberliklerin ardından hep şu soruyu duyduk: ‘Bu maç kime yazar?’ Başakşehir maçından sonra ’10 kişilik rakibi zor yendi, Bu maç Fatih Tekke’ye yazar.’ dendi.
Neden?
‘Baniya varken neden Okay’ı stoper oynatıyor.’
Başakşehir 10 kişi kalmasına rağmen İstanbul’da maç 2-1’e geldiğinde herkes televizyon başında somurtmaya başladı.
‘Galiba bununla da olmayacak’ denerek Fatih Tekke’nin başını vurdular bile!
Hele, bir de ısınmaya Sikan değil de Muçi çıkınca ekran başındaki milyonlarca Trabzonspor taraftarının sinir katsayısı zirveye çıktı:
‘Bu hocanın ne sorunu var Sikan ile?’
Oysa hocanın bir bildiği var, gördüğü bir şeyler var.

Muçi, Beşiktaş’a geldiğinde, çok iyi başladı. Zaman içinde o kadar çok hoca değiştirdiler ki, kimyası bozuldu.
Sergen Yalçın Beşiktaş’taki şöhret isimleri sevmezdi
Ona göre Beşiktaş’ın gelmiş geçmiş en büyük iki yeteneğinden birisi kendisidir.
Diğeri de Yusuf Tunaoğlu.
Rafa Silva’ya kafayı takmasının nedeni de bu.
Fatih, Muçi’ye bir kez daha sarıldı. ‘Sözleşmesini feshetme pahasına’ sarıldı.
Ve Muçi iki kez takımını öne geçirdi maçın 4-3 bitmesine neden oldu.
Gerçekten de mükemmel bir maç idi.
Futbolun meyvesi gol.
3-3’te bitse güzel maçtı diyecektim.
Taraftarlara hak veriyorum, hala bir yerde sıkıntı var.
Bir kaçak var. Nerede derseniz bana göre, orta sahaya daha güçlü ve kuvvetli oyuncu lazım ki, Okay ve Ozan’dan artık geçti.
Bir de acilen sağlam bir stoper.
‘YETER Kİ ADALET GELSİN İSTERSE KIYAMET KOPSUN!’
Tarihimizde ve dilimizde öylesine güzel atasözleri var ki, hepsi birbirinden değerli ve anlamlı. Bunlardan birisi de ‘Adalet gelsin de isterse kıyamet kopsun’ sözüdür. Tam da bu Bahis sürecine uyuyor. Sen, Trabzonspor, Galatasaray, Beşiktaş ve Alt liglerdeki yüzlerce Futbolcuya ve ‘Sponsorumuzdur üye olabilirsiniz’ dediğiniz Yasal bahis sitelerine giren hakemleri cezalandırıp, sonra da Fenerbahçe Başkanı Saadettin Saran’ın sahibi olduğu tuttur.com sitesinin kapatıldığını ve şimdi detaylı verilerin istendiğini söylerseniz o zaman Adaleti sağlayamazsınız.

Çünkü geç gelen Adalet, Adalet değildir. Türk futbolu temizlenecekse, kim olursa olsun kişiye, zenginliğine, forma rengine, siyasi görüşüne bakmadan cezalandırılacak ki, Şike ve bahis süreci böyle caydırıcı olabilir. Kökünü kazımazsan sokak çeteleri gibi yeniden biterler.
YAA..NURİ DUDAKLARINI YERSİN..
Üst düzey bir futbolcu değildi. Vasatın üstü idi. Dortmund gibi bir takımda oynaması onu futbol ailesinde kalıcı yaptı. Antalyaspor’daki teknik direktörlüğü başarılı idi. Güney ekibinin takım kadrosu da az boz değildi. Şampiyonluk sezonumuzda (2-2) bizi çok zorladı. Trabzonspor’a karşı Akhisar, Sivas, Hatay, Başakşehir her zaman tam konsantredir. O takımların teknik adamlarının hedefinde bir gün Trabzonspor’u çalıştırmak da vardır.

Nuri Şahin’de son Başakşehir maçında skor 3-3’e geldiğinde çılgınca sevindi. Maçın bittiğini, artık Trabzonspor’un gol atmaya zamanının kalmayacağını düşündü. Ama Muçi tüm dengeleri alt üst etti. Hem kendini hem de kendisini oğlu gibi seven Fatih Tekke’yi kurtardı. Nuri Şahin’de 4-3 olunca önce dudaklarını ısırdı, sonra da hakeme saldırdı.
MÜZE ZİYARETİNE TEPKİLER!
Geçen hafta bu sütünde Trabzonspor Şamil Ekinci müzesindeki Galatasaray formalı bayan taraftarı paylaşmış ve Trabzonspor taraftarlarının bazılarının tepki göstermesini eleştirmiştim. O fotoğrafla ilgili ‘Trabzonlu’ rumuzu ile yazan bir taraftarımızın tepkisi şöyle:

“Sanırım buna akıl tutulması diyorlar, Galatasaray taraftarı bir hanım gelmiş Trabzonspor müzesini gezmiş, "Bize Her Yer Trabzon" yazısının ve TS'nin şampiyonluk kupalarının önünde fotoğraf çektirmiş ve "Galatasaraylı tanıdıklarım bana ne der?" diye düşünmeden gururla paylaşmış. Şimdi bundan ruh ezilmesi nasıl çıkar? Keşke bütün takımların taraftarları formalarıyla gelse benzer resimler çektirip paylaşsalar, bunun ruhla ilgili bir sonucu olacaksa bu Trabzonspor ruhunun ülke sathında daha görünür hale gelmesi biçiminde olur. Bir Trabzonlunun yapması gereken şey hanımefendiye teşekkür etmek ve "yine bekleriz" demektir. Şimdi aynı şeyi bir İspanyol Barcelona formasıyla yapsaydı, İspanyol için "ruhumuzu ezdi" mi diyecektik hayır, "Barselona taraftarı TS Müzesine hayran kaldı" diye başlık atacaktık. Aynı olayda iki ayrı ölçü olmaz ve gurur duyulması gereken bir olayı bu şekilde haberleştirmek altına da "vurun, kırın!" benzeri yorumlar yapılmasına vesile olmak bir Trabzonluya yakışmaz.
AHMET KURTCEBE
Ahmet Kurtcebe isimli Trabzonspor taraftarı da şunları yazmış:
“İsteyen istediği formayla istediği yere gider. Gitmeli. GS formasıyla bir hanımefendinin bizim müzemizi gezmesinin ne gibi bir zararı olabilir. Ha, bir provokatör kişilik gelir orada slogan falan atar, kışkırtıcı laflar söyle o ayrı. O zaman gereğini yaparız.’
RUHUYLA MUHABİRLİK YAPAN GENÇ: FURKAN
İbrahim Uzun, Türkiye’nin sayılı soğuk demir ustalarından birisidir. Gençliğinde gurbete çıktı. Yıllar sonra İstanbul’da Kartal’da olduğunu öğrendik. Oğlu Furkan büyümüş ve İletişim fakültesini bitirmiş, Trabzonspor muhabiri olmuş. Ve geçen akşam TV Net’te Ana haberin canlı yayın spor programına katılıp, Trabzonspor’u değerlendirdi. Çok da başarılı buldum.

Furkan, 8 Mart 1997’de İstanbul Kartal’da doğdu. Trabzon’un Arsin ilçesi Işıklı köyündendir. 2015 yılında Aksaray Üniversitesi Tarih bölümüne başladı. 2017 yılında buradaki kaydını dondurdu ve Selçuk Üniversitesi Gazetecilik bölümüne devam etti. 2021 yılında buradan mezun oldu. Gazetecilik bölümünde derslerindeki başarıyla Onur ve Yüksek Onur belgeleri kazandı. 2022 yılı Şubat ayından bu yana Karar Gazetesi ve İnternette editörlük görev yapıyor. 2024 yazından beri ise muhabir olarak Trabzonspor’u takip ediyor.
Furkan da muhabirlik dönemimizin ruhunu gördüm. Beyniyle ve elleriyle değil tüm ruhuyla bu işi yapıyor. Hem de mektepli olmanın farkını da ortaya koyuyor. Tebrikler Köylüm.
BİRAZ DA NOSTALJİ
BİR EFSANE NASIL DOĞDU?
Servet Özkara bir bilge adamdır. Yollarımız 1986 yılında Demirkırlar Küçük sanayi sitesinde Kuzey Haber Gazetesinde kesişti. O günden itibaren saygı sevgi içinde geçti yıllarımız.
Trabzon’u, Trabzonspor’u bilmek kadar Türkiye’ye yönelik değerlendirmelerini de alırım. Ama en çok da 10 yaşında itibaren içinde olduğu Trabzonspor’u anlatmasını isterim. Ve Bir dönem Kahramanımız olan Kardeşi Hüsnü Özkara’yı.

Abi, Hüsnü Özkara nasıl futbolcu oldu? Anlattı: ‘KTÜ Amatör kümede. Bende orada oynuyorum. Sebat’a transfer olacağım. Kulübün önünden eve geldim ki Nihat Usta(Gıro Nihat) kapının eşiğinde bekliyor. Hayırdır abi dedim. Gelmiş Hüsnü’nün evraklarını almaya ve ona Necmiati’de lisans çıkaracak. Hüsnü de gitme taraftarı. ‘Abi, ben Hüsnü’yü Trabzonspor’a vereceğim. Seçmelere katacağım.’ diye rahmetliyi gönderdim. Trabzonspor Genç takımı yeni kurulmuş ve Tarık Kafkas da hocaları. Beni el üstünde tutuyor, ‘Servet, milli takımın hocası olsam seni oraya da alırım’ diyor. ‘Tarık abi dedim, Hüsnü’yü al da bir gör onu.’ İdmana gelsin dedi. Yavuz Selim’deyiz. Ama seçmelere yüzlerce isim gelmiş. Orada Hüsnü’yü görmesi mümkün değil, zaten kimsenin ayağına top da değmiyor. Hüsnü’yü gösterdim Tarık abiye. Dikkat etti, aldı. Yaşı dolan Trabzon amatöre gidiyor oradan da Trabzonspor teknik direktörü kim ise A takıma katıyordu. Hüsnü önce santrafor, bir ara sağ bek sonra da stoper oldu. Trabzonspor’a futbol tarihinde en büyük bonservis ücretini kazandıran futbolcu odur. Hüsnü'den alınan bonservis ile kulübün yöneticilere olan 3.5 milyon TL borçları ödendi. O yılın sözleşmeleri ve transferleri yapıldı, kamp masrafları da karşılandı. Trabzonspor’da da Ankaragücü’nde de formasının hakkını hep verdi.’
KİBRE VURULAN ZİNCİR

Kibir ve küfür, toplumu ve inan oğlunu zehirleyen en önemli davranış biçimidir. Osmanlı döneminde camilerin girişine Enaniyet(Kibir) zincirleri asılırdı. Camiye gelen vatandaşlar Allahın huzuruna giderken boyunlarını büksünler diye. Ayrıca Padişahların Atları ile Cami avlularına girmesini engellemek için konulurdu. Şimdi o kadar çok kibir var ki zincirler yetmez!