CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen sitem etti.
"Ulusal basında hatta,
Yabancı basında manşet oluyorum ama,
Gazetenizde bana ilgi yok denecek kadar az.
Yani kulis mulis idare ediyoruz.
Oysa sen yazmasan,
O,
Bu yazmasa,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..."

Haluk Pekşen, demokrasinin bölgemize ve Türk siyasetine önemli bir kazanımıdır.
Doğru bildiğini söylemede cesur,
İfade gücü mükemmel,
Donanımı ile de fark yaratan bir değerdir.
Bu ara aldığım duyumlara göre,
Trabzon CHP İl başkanlığını Güzide Uzun'un kazanmasında Haluk Bey'in büyük desteği oldu.
Yani Haluk Bey kadrosunu kurduğuna göre umulur ki,
2019 yılında da Trabzon'dan adaydır.
Bu arada CHP Trabzon'da sürekli olarak bir vekile razı gele gele,
Yarın onu da kazanamayabilir.
Parti daha büyük düşünmeli,
Rahmetli Ecevit'le elde ettiği o " Halkçı" vasfını daha da ileriye taşımalıdır.
TURGUT ÖZDEMİR
Onu çok eski tanırım.
PTT'nin önünde kartpostal sattığı yıllardan.
Sporcu yıllarından,
Antrenör tarafıyla tanırım.
Sonra gazeteci tarafıyla,
Anadolu Ajansı Böle Müdürlüğünden,
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığından,
Açtığı Fotoğraf sergilerinden,
Yayınlanmış iki değerli eserinden tanırım Turgut Özdemir'i.
Objeyi objektifiyle görselleme maharetinden tanırım.

Kalemi özgür,
Kelamı hoştu...
*
Hayatı,
Tüm canlıları,
İnsanları seviyordu...
Köyünde doğayı,
Uçan kuşu,
Doğan güneşi,
Meydan'da akşamları seviyordu....
*
Ama yorgundu...
Çok şey gitti hayatından...
Ama illa da "Hükümet"in gidişi onu fena halde çaresiz bıraktı...
Sonra ardından o da
Ansızın gidiverdi işte.
*
Sigarasını yaka yaka...
Kendini yora yora...
Hükümeti sora sora gitti...
*
Yolun cennete ulaşsın,
Ruhun şad olsun kardeşim...
AYŞE SULA KÖSEOĞLU VE YATIRIMLAR
Has Karadenizli,
İyi eğitimli,
Tatlı dili,
Gülen yüzü ve içtenliği ile bilinir.
Meclisteki az sayıdaki kadın milletvekillerinden biridir.
Basının gücünü iyi bilir.
Programlarını intizamlı düzenli yapar...
Ama bu son programı talihsiz tesadüflerin ilgisizliğine yenildi.
Zira, Trabzon'umuzun usta gazetecilerinden Turgut Özdemir,in ani ölümü üzerine basın toplantısı ertelenmeliydi.
Zire tüm basın camiası demoralize olmuştu.
katılım haliyle az olmuştu.
*
Fakat, Ayşe Sula Köseoğlu yaptığı basın toplantısında beklenen yatırımlar için,
Umut verdi,
Tarih veremedi.
Gerekliliklerden bahsetti,
Olacak,
Olmalı dedi.
"Tohumu geçen yıl ektik,
Önümüzdeki yıllarda yeşerecek” dedi.
*
İyi de tohumu ekmek için onca zaman neden beklendi?
*
Cumhurbaşkanı Trabzon'a bitişik ilimizin çocuğu.
Enişteleri Trabzonlu.
Önemli bakanlar Trabzonlu Karadenizli.
Ama Trabzon'un Türkiye'deki yerinde bir yükseliş göremiyoruz.
Ki böyle bir fırsat Trabzon bir daha ne zaman yakalar?
TİM
Türkiye İhracatçılar Meclisinden bir fotoğraf.
Burada onlarca ihracatçı.
Yani zenginler kulübü.
Ve de ortalarında bir Bakan.
Bakan ama,
Bir kadının nasıl yok sayıldığını görmeyen bir Bakan.

Evet,
Görünürde bu Meclisin tamamı da erkek.
Nazarlık bir kadın arıyor gözlerimiz.
Yok!
*
Var ama yok...
Dirsekleye dirsekleye geriye itelemişler...
Duygu Asena'nın dediği şey tam da bu işte.
Türkiye'de kadının adı yok.
Ama emeği var,
Çilesi var.
Gözyaşı var.
Uğradığı şiddet var.
Kendi yok.
*
Öyle bir dünya kurulmuş ki,
Sadece erkekler var.
Herifler var.
Herif oğlu herifler var.
Kibirli,
Görgüsüzler var.
*
Aşık olurken kadın var.
Şiirde,
Şehirde,
Gezer/tozarken kadın var.
Ama,
Gel gör ki vitrinde,
Şeref kürsüsünde asla kadın yok.
Hem de İhracatçılar meclisinde bu olursa,
Çok yazık...
FIKRA
Kadın kocasına piyasa ekonomisine geçtiğini açıklıyor ve "Bundan böyle her şeyin bir bedeli olacak.
Öyle ekmek elden su gölden yok.
Mesela Çay servisi 2 lira
Kahve 5 lira
Yemek porsiyonu,
Türüne göre 20 ile 30 lira arası ...
Neyse yeni dönem tebliğ edilmiş ve o akşam adam karısına beraber olmayı teklif etmiş.
Kadın,
" Tamam da bedeli 100 lira" dedi.
Kocası,
"Hayatım 70 lira param var. İşte cüzdanım!
Kadın,
"Olmaz,
Ama sana 30 lira borç verebilirim" der.