Paradan, para kazananlar kurt gibi pusuda bekliyorlar. En son bekledikleri CHP kurultay davası idi. İstedikleri ise CHP’ye kayyum atanması ve siyasi belirsizlik olması. Bu belirsizlik sadece Türkiye’de siyaseti etkilemeyecekti aynı zamanda ekonomik olarak da bütçeleri vuracaktı.
Dava Eylül ayına ertelendi. Yaklaşık olarak 68 gün sonra tekrar görülecek.
Mahkemenin kararını bilemeyiz ancak Eylül ayı demek yıl sonu demektir. 2026’ya doğru adım atmaktır. Seçim sürecine girmektir.
Her süreç bir deneyim.
Bu kez Türk halkı veya siyaseti takip edenler iki kelime daha öğrendiler.
Mutlak Butlan, yani kesin hükümsüzlük kararı.
Kongre yok sayılacak ve Kemal Kılıçdaroğlu iş başına gelecekti.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bile böyle bir kararın, Kılıçdaroğlu’nun koltuğa oturmasının CHP’yi böleceğini ifade etmesi etkili oldu. Siyaseti de bırakırım dedi.
68 günde Kemal Kılıçdaroğlu ikna olacak mı?
Mahkemeye gidip ‘Kurultay temizdir’ diyecek mi?
Demeyecek.
Çünkü iki taraf sosyal medyada fena halde kapışmış.
Hem de açık adreslerle birlikte.
Kılıçdaroğlu taraftarları diyor ki, ‘Üzerinde haksız yere oturduğunuz o koltuklardan kalkacaksınız’
Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu taraftarları ise Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aklı ile hareket etmekle suçluyorlar.
Dün Trabzon’da önemli bir CHP’li misafirimdi.
Kurultaya yönelik, ‘Sorun olabilir ama hangi kulurtay’da olmadı ki’ derken, Kılıçdaroğlu’nun Partiyi yüzde 25’lerin üzerine çıkaran kişi olduğunu söyleyerek ekledi: ‘CHP sağdan nasıl oy alır, bunu Başkan adaylarıyla gösteren isim Kılıçdaroğlu’dur.’
CHP davasından Mutlak geçersizlik kararı çıkmadı.
Ama sadece ertelendi. Piyasalar soluklandı.
Memur ve işçi maaşlarının konuşulduğu bir süreçte erteleme önemli idi.
Yeni Şafak gazetesi bir süredir Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e yükleniyor.
‘Her şeyden vergi alıyorsun Dövizden vergi almıyorsun’ manşetini attılar.
Evet, güçlü iş adamlarının yaptığı ve büyük paraların kazanıldığı mücevherden, yabancı paradan vergi almayıp Gıdadan yüklü vergi almanın adı nedir?
Şimdi, memur gerçek enflasyona göre düzenleme bekliyor.
Emeklilerin 14 bin 500 TL olan kök maaşlarının da 20 bin TL’ye çıkarılması isteniyor. İşte o zaman emeklinin gönlü alınabilir.
Takdir ediyorum, Maliye, Doktorlardan-Eczacılara, Kuyumculardan- Müteahhitlere, Petrol ofisi bayilerinden Telefonculara kadar herkesi denetliyor ve ‘İzahat ‘istiyor.
Nereden buldun, buldu isen vergisini verdin mi? diye soruyor belgeli cevap alamadı ise cezayı kesip tahsilatını da yapıyor.
Dolu hazine kimi mutlu eder? Büyük patronları. Hazineden nasıl para çekeriz diye plan yaparları
Türkiye’nin mutluluğu ancak ve ancak emeklinin yüzünün gülmesiyle olur.
Bu ülkeyi 25 milyar dolarlık Merkez bankasından 150 milyar dolarlık hazineye emekli işçi ve memurlar getirmiştir.