BEYLİKOVA REZERVİ TÜRKİYE’Yİ ZİRVEYE TAŞIDI
Milli İstihbarat Akademisi (MİA) tarafından hazırlanan çarpıcı analiz, Türkiye’nin nadir toprak elementleri (NTE) alanındaki yükselen gücünü ortaya koydu. Eskişehir Beylikova’da yer alan 694 milyon tonluk dev rezerv, Türkiye’yi Çin’in ardından dünyada en büyük ikinci NTE kaynağına sahip ülke konumuna taşıdı.
TEKNOLOJİK REKABETİN YENİ ODAĞI: NADİR ELEMENTLER
Elektrikli araçlardan rüzgar türbinlerine, cep telefonlarından savunma sanayisine kadar pek çok kritik teknolojide kullanılan nadir elementler, artık sadece bir hammadde değil, jeopolitik güç unsuru olarak değerlendiriliyor.
MİA’nın yayımladığı “Jeopolitik Satrançta Yeni Dinamikler” başlıklı rapora göre Türkiye, sahip olduğu rezervle birlikte katma değer üretebilecek potansiyele de sahip.
ÇİN TEKELİNİ SÜRDÜRÜYOR AMA ALTERNATİFLER ÖNE ÇIKIYOR
2024 itibarıyla NTE üretiminin %61’ini, rafinasyonun ise %92’sini Çin üstleniyor. Çin yalnızca bu yıl içinde 300 bin ton NdFeB mıknatıs üretimi gerçekleştirdi. Ancak 2025’te ihracata getirdiği lisans zorunluluğu, Avrupa’yı yeni tedarikçilere yöneltti. Bu tabloda Türkiye, Avrupa için doğal bir alternatif kaynak olarak öne çıkıyor.
TÜRKİYE’NİN HEDEFİ: SADECE MADEN DEĞİL, TEKNOLOJİ DE ÜRETMEK
MİA’nın stratejik vizyonuna göre Türkiye, üç eksenli bir planla sadece hammadde sağlayan değil, NTE’yi rafine eden ve işleyen bir merkez haline gelebilir:
-
JORC/UMREK standartlarına uyumlu rezerv doğrulama
-
Ölçeklenebilir rafinasyon altyapısı kurulması
-
Ar-Ge odaklı alaşım üretimi ve geri dönüşüm teknolojilerinin entegre edilmesi
Türkiye, yıllık 10 bin tonluk pilot üretimini 570 bin tona çıkararak Avrupa ve çevresine stratejik tedarikçi olmayı hedefliyor.
UYARI: SADECE REZERV YETMEZ, REKABET İÇİN ZİNCİRİN TAMAMI GEREKLİ
Analiz, Türkiye’nin bu rekabetçi alanda etkili olabilmesi için yalnızca rezerv değil, rafinasyon kapasitesi, teknoloji geliştirme ve sürdürülebilir tedarik zinciri kurma zorunluluğuna dikkat çekiyor. Aksi halde bu stratejik avantajın hızla eriyebileceği vurgulanıyor.
