Sahada yirmi iki oyuncu, bir top ve kurallar. Futbolu sadece bu üçgenle açıklamaya kalkarsanız, Trabzonspor'un bol gollü galibiyetini asla anlayamazsınız. Çünkü o maç, teknik bir futbol mücadelesinin çok ötesinde, bir ruhun iyileşme süreciydi. Ve bu sürecin baş terapisti, Fatih Tekke ve Andre Onana’nın kritik kurtarışlarıydı.Son haftalarda Trabzonspor, futbol değil, bir yenilenme bunalımı yaşıyordu.
Sahada koşan bedenler vardı ama organizasyon yetersizdi. Taraftar kısmen endişeli, oyuncuların gözleri güvensizdi. İşte tam bu noktada benin düşüncem Fatih Tekke, bir teknik direktörden fazlası oldu. Sosyolojik dokunun bir parçası,biz bilincinin yeniden İnşasının temelini attı. Tekke'nin en büyük başarısı, dağılan sosyolojik dokuyu yeniden işlemesidir. Trabzonspor sadece bir futbol takımı değil, bir şehrin kolektif yüreğidir aslında. Bu son dönemde emeklemekteydi. Kayseri maçı, milli maç arasında ilaç gibi geldi. Tekke, sahaya çıkan her oyuncunun sadece forma değil, bir şehrin onurunu taşıdığını onlara her maçta hatırlattı. Hep birlikte buna şahidiz.
Oyun sistemi kadar, biz bilincini de takıma enjekte etti. Bu, tribünlerle saha arasında kopan o görünmez bağları yeniden sağlamlaştıran bir sosyolojik hamleydi. Psikolojik Devrimin, korkuyu Özgüvene dönüştürmek hali bu olsa gerek. Fatih Tekke'ninki çok daha derin ve samimi bir psikolojik yaklaşım. En değerli varlığı olan "güveni" oyuncularına hediye etti. Özellikle forma giymekte zorlanan, eleştirilen isimlerin omzundaki o ağır yükü kaldırdı. Hata yapabilirsin, yanlış pas atabilirsin ama asla savaşmayı bırakamazsın mesajı, takımın DNA'sına işlendi.
Kayseri maçında görülen, teknik bir üstünlükten ziyade, bu psikolojik özgürlüğün yarattığı bir enerji patlamasıydı. Korkuyla oynayan bir ekip değil, özgüvenle savaşan bir ekip çıktı karşımıza. Genç Teknik direktör olmasına rağmen analizci yeteneğini ön plana çıkaran bir lider Fatih Tekke. Trabzonspor'a sadece üç puan kazandırmadı. Kaybolan kimliğini, sarsılan özgüvenini ve parçalanan ruhunu geri aldı. Onun yönettiği Trabzonspor, Kayseri maçında sadece rakip kaleyi değil, kendi içlerindeki korku ve belirsizlik duvarlarını da yıktı.
Bu galibiyet, gol paslarından ve şutlardan önce, güven, inanç ve aidiyetle kazanıldı. Ve Trabzonspor, Tekke gibi bir ruh işçisine sahip olduğu sürece, sadece maç değil, yeniden yürekleri fethedecek.