Yerel seçimler üzerinden neredeyse beş ayın üzerinde bir zaman geçti.
Muhalefetin hem Büyükşehir hem de Ortahisar Belediye başkan adayları nerede bilen var mı?
Tek bir açıklamaları yok.
Ne cenazede varlar ne düğünde ne de şehrin gündeminde.
CHP ve İYİ parti Trabzon teşkilatları yerel seçimlerde tarihi hata yaptılar.
Üstelik bu hata üzerine parti tabanlarına hiçbir açıklama yapma gereksinimi bile duymadılar.
Ortada çok ciddi başarısızlık olmasına rağmen teşkilatların aynı görevde kalması da ayrı bir soru işareti?
Ne hesap soran var ne de hesap veren?
Çok garip?
Muhalefet bu anlayışla yola devam ederse önümüzdeki seçimlerde de Trabzon’da birer vekile birer de ilçe belediyesine razı olmaktan öteye gidemezler.

PEKİ VEKİLLER NE YAPAR?

Muhalefetin(CHP ve İYİ parti)  Trabzon’da il ve ilçe teşkilatlarından baştan aşağı yenilenmesi gerektiğine inanıyorum.
Buna MHP’de dahil.
MHP’nin Trabzon geleceği noktasında çok ciddi tespitler ve kaygılarım var onu da gelecek yazımda paylaşacağım.
Peki muhalefetin vekilleri ne yapar kendilerinden bekleneni karşılıyorlar mı?
CHP’de Ahmet Kaya İYİ Parti’de de Hüseyin Örs toplumsal karşılık bulan isimler.
Her iki isim de sadece kendi parti tabanlarından değil taraflı-tarafsız Trabzon’da takdir toplayan isimler.
Yiğidin hakkını yiğide verelim.
Meclis çatısı altında Trabzon’un sorunlarını gündeme noktasında oldukça hassas davranıyorlar.
Her iki isimde popülist yaklaşımdan uzak.
İyi ye kötü ye kötü demesini biliyorlar.
Zaten öyle herşeye karşı, karşıya da karşı mantığı ile yapılan muhalefet çok ta rağbet görmüyor artık.
Hem Ahmet Kaya hem de Hüseyin Örs bu anlayışla devam eder parti tabanından ve halktan kopmazlarsa önümüzdeki dönemin Trabzon siyasetine damga vuran isimleri arasında yerlerini alırlar.

KURBAN ETLERİNİ NE YAPACAKSINIZ?

Kurban bayramı yaklaşıyor.
Allah herkesin şimdiden niyetini kabul eylesin
Kurban keseceklerden ricam lütfen kestikleri kurbanlarını kıyma ya da kavurma yaptırıp dolaplara yerleştirmeden  fakir-fukara ile paylaşsınlar.
Hele durumları iyi olup da kurban etini adaletli paylaşmayanların hem Müslümanlığı dan hem de insanlığından şüphe duyarım.
Valla gözümüz doymuyor.
Eskiden ekmeği paylaşırdık, acıyı-mutluğu paylaşırdık.
Şimdi İNSANLIK nerede diye bir-birimize soruyor dert yanıyoruz.
Valla ben bu işten bir şey anlamadım?
Gidişat nereye, sonumuz ne olacak bilen varsa bana da söylesin

ACILARINI PAYLAŞIYORUM

Hayat acı-tatlı devam ediyor.
Ölenler- kalanlar..
Hiçbir şey bir-birimizi üzemeye kırmaya değmez
Geçtiğimiz hafta içinde Trabzon basın camiasından değerli dostlar yakınlarını kaybetmenin acılarını yaşadı.
Kimi ablasını, kimi dayısını, kimi babasını, kimi de annesini kaybetti.
Yusuf Turgut başkanımıza, Aleyna ve Miraç Keskin kardeşlerime, Orhan ve Osman Çavuğoğlu abilerime, Selahattin Kurbetli abimize,Selahattin Aydınlı ,İbrahim Kanlı ve Özgür Özdemir kardeşime başsağlığı diliyorum.
Artvin’in değerli gazetecilerinden ve Artvin Faal Gazeteciler Derneği Başkanı  sevgili abim Turan Şentürk’ün de hafta sonu  ağabeyi Necdet Şentürk hayatını kaybetti.
Turan abimizde başsağlığı diliyorum
Unuttuklarım varsa aflarına sığınıyorum.
Allah hepsine rahmet eylesin mekanları cennet olsun.

APOLAS LERMİ NERENİN İNSANI?

 “ApolasLermi” olarak adını duyuran Abdurrahman Lermi kardeşimiz Trabzon Tonyalı’dır.
Lise yıllarında başladığı müziğe üniversite de devam etmiş kendini geliştirmiş değerli bir sanatçı kardeşimizdir.
Hem yaptığı müziği hem kişiliği hem de sanata bakış açısıyla her zaman takdir ettiğim ApolasLermi’nin Tonya ve Trabzon başta olmak üzere yurdun bir çok yerinde etkinliklere davet edilmemesini konser verememesini çok anlamış değilim
Rumca başta olmak üzere bir çok dil üzerine araştırma yapıp, kültürel değerlerimizi arşivleyen ve bunları seslendiren Apolas aynı zamanda bir doğasever.
Çevre konusunda da hassasiyet gösterip şarkıları ile farkındalık yapıyor.
En son Uzungöl’de bunu çok güzel ifade ederek çarpık kentleşmeyi ve doğa katliamını dile getirmişti
Bu şehrin has evladı olan ApolasLermi’nin neden ötelendiğini,görmezden gelindiğini,yok sayıldığını ve çok açık bir net tavır alındığını doğrusu anlamış değilim.
Farklı düşüncesi- muhalif bir duruşu olamaz mı?
Bunu sanatına yansıtmıyor ki?
Çıkıyor o müziğini-sanatını yapıyor.
Türküsünü okuyor, şarkısını çalıyor.