Kalp ile zihin sanatkârlarına. Dil işte! her kavramı her duyguyu her anlamı anlatmakta, tarif etmekte her zaman yeterli gelmiyor; bir tarafı eksik, yarım bırakıyor.

Öğretmende olduğu gibi.

Tüm alfabeler bir araya gelse tüm diller el ele verseler öğretmeni anlatmakta yetersiz kalırlar.

Türk Dil Kurumu'nun güncel Türkçe sözlüğünde öğretmen, mesleği bilgi öğretmek olan kimse; hoca, muallim, muallime olarak tanımlanıyor.

Biraz daha fazlası ise ilim, sanat veya teknik dallarında bildiğini öğretmeyi meslek edinmiş kimse şeklinde karşılık buluyor.

Ne kadar da eksik

ne kadar da yarım kalmış tanımlamalar.

Öğretmen, Öğretmenlerimiz.

Hiçbir tanıma

hiçbir sözlüğe sığmayacak kadar geniş özel

ulvi ve benzersiz olan.

Öğretmeni eli öpülesi kılan

ne her şeyi bilmesi

ne de her şeyi öğretmesi, öğretebilmesidir.

Böyle olsaydı bugün google ile yapay zeka uygulamaları en vazgeçilmez öğretmen olurlardı, olabilirlerdir.

Ama değiller, hiçbir zaman da olamayacaklar.

Evet, kainatın en şereflisinin sanatkârıdır öğretmen. Öğretmeni benzersiz kılan da hem kalbe hem de zihne dokunabilmesidir.

Sadece bedenin değil ruhun sanatkârlarıdır.

Nakledici asla değillerdir. Nakledici olsalardı her bir kitap birer öğretmen olurdu.

Öğretmen her an ihtiyaç duyduğumuz nefes gibi varlığıyla umutlandıklarımızdır.

yol aydınlığımız,

şaşmaz kılavuzumuzdur.

Kolay değil insana omuz vermek, kılavuzluk etmek.

hem zihnine hem kalbine dokunabilmek, geleceğe titizlikle ilmek atmak.

Medeniyetin sorumluluğunu omuzlarına almak hiç de kolay değildir.

Selam olsun,

ellerini tebeşir tozuna bulayanlara;

Selam olsun,

mutluluğuna öğrencisinin gözlerindeki parıltıyı katık edenlere.

Selam olsun,

karşılıksız kol kanat gerenlere,

ışığını kalbinden yansıtanlara,

nefesini

öğrencisinin nefesine göre belirleyenlere,

kalp ve zihnin sanatkârlarına, maziden atiye tüm yolları sevgiyle kodlayanlara.

Hürmetle ellerinizden öpüyoruz.

Öğretmenler Gününüz kutlu olsun.

Saygı ve Muhabbetle