Yıllardır siyaseti takip ederim.

Eleştiri olur, övgü olur yazarız.

İktidarı ile muhalefeti ile Türkiye hem tartışmış hem de yol almıştır.

Kazanımlar elde etmiştir.

Türk halkının siyasi tercihler konusunda takım tutar gibi bir tavrı da yoktur.

20 yıldır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güzel hizmetler ettiğini söyler ve eleştiri de yaparlar.

Örnek mi?

Bir kişiye 3 makam verilmemeli der bunu eleştirirler.

Tasarruf konusuna da dikkat çeker, atamalarda partili de olsa liyakat isterler.

Takdir ettikleri başka bir nokta da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın inandığını yapmasıdır.

Bunlardan birisi de İstanbul Havalimanıdır.

Almanlar ve Avrupa bu havalimanını yaptırmamak için ellerinden geleni yaptılar.

İddia o dur ki, Gezi olaylarının başlatılmasının temelinde de bu vardır.

Dünyada havalimanı dendiğinde akla neresi gelirdi?

Frankfurt bir, J.F Kendy havalimanı iki!

İstanbul Havalimanı her ikisini de geride bıraktı.

Dünyanın merkezi oldu.

Önceki akşam, gözüm ekranda.

Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programında.

Gelecek Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı Profesör bir hanım konuşuyor.

Belli ki sağlık sorunu var, güneş gözlüklü.

Ağzından çıkanlara inanamadım

Dehşete kapıldım,

‘İstanbul Havalimanını yaptılar, çevreyi yok ettiler’ diyor.

‘Gelirsek orayı da yıkacağız’ demedi o kadar!

Fatih Altaylı bile sıkıldı.

Böyle bir anlayış olabilir mi?

Bunu ancak Millet İttifakı’nın iktidarını istemeyen bir kişi ekranda, canlı yayında söyler.

İstanbul Havalimanının yeri sulak ve işe yaramaz bir alandı.

Parladı.

Eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nda da böyle bir öfke var.

Onu anlayabiliyoruz, kurduğu üniversitenin kapısına mühür vuruldu.

Böyle bir kadını Genel Başkan yardımcısı yapmak olacak iş değil.

Ali Babacan’ın SİHA ve İHA’lara eleştiri getirmesi gibi.

Trabzon’da espri yapanlar da oldu: ‘Bunlar galiba Tayyip beyin adamları!’

Cumhurbaşkanı Erdoğan epey bir önce Ali Babacan ile 2 saat görüşmüştü.

‘Bir sıkıntı var ise gel düzeltelim’ demişti.

Ama yok dedi.

Babacan son konuşmasında da gaf yaptı:

‘Avrupa Millet İttifakı’nın sistemini beğenecek bize teşekkür edecek’ dedi.

Avrupa senin sistemini beğenecek ise vay Türkiye’nin haline.

Kur’an-ı yakan yaktıran Avrupa,

Gurbetçilerimizi diri diri yakan Avrupa,

Suriyelileri ölüme terk eden Avrupa,

Saddam Hüseyin’i, Kaddafi’yi öldüren ve servetlerine çöken Avrupa!.

Yarın sadece teşekkür etmez dolar avro da verir!

Sonra da gelir, ‘Senin SİHA üretimine gerek yok astarı yüzünden pahalı’ der ve tek, tek fabrikaları kapatmanı ister..

Yapmadılar mı?

Yaptılar. Hem de çok.

Onların günah defterleri dolu.