Yaşar’ın hiçbir şeyi yoktu.
Kardeşi Murat ile güzel güzel çalışıyordu.
Bir gün İmperial hastanesindeki bir tamirat sırasında hafif rahatsızlandı.
Acile aldılar
Ağrı kesici, serum, tetkikler derken hastalığı tespit edilmiş.
Çok kötü
Böbre
Yaşar’ın hiçbir şeyi yoktu.
Kardeşi
Murat ile güzel güzel çalışıyordu.
Bir gün
İmperial hastanesindeki bir tamirat sırasında hafif rahatsızlandı.
Acile aldılar
Ağrı kesici, serum, tetkikler derken hastalığı tespit edilmiş.
Çok kötü
Böbrekleri iflas etmiş.
Yaşar ne alkol alır ne doğru dürüst sigara içerdi.
Aylarca hastanede yatmış, tedavi olmuş
Olmadı.
Böbrek nakli gerekliydi.
Kim verecekti ki
Birkaç sene önce babasını kaybetmiş, bir süre sonra
Sürmene’deki kazada ailesinden beş kişinin acısını yaşadı.
Amcası, amcasının çocuklarını kaybetmiş.
Büyük acı, kimseye gösterme
Allah’ım
Annesi zaten acıların en büyüğünü yaşamış ve ağır hasta
Yaşar’ıma kim böbrek verecekti.
Elbette ona iki tosun çocuk veren eşi.
İş yine ona düşmüştü
İkisi de aynı anda ameliyat masasına yatmış.
Eşinden aldıkları böbreği
Yaşar’a takmışlar.
Nakil gerçekleşti
oh çok şükür dendi.
Çok değil sadece bir buçuk ay rahat bir nefes alabildi
Yaşar.
Ve kaptığı enfeksiyonla
45 yaşında yaşama veda etti.
Yaşar yaşayacaktı, yaşayamadı.
Hep acılarla yaşadı
O’nu son yolculuğuna uğurlamaya gittik.
Mahşeri kalabalık son kez arkasından baktık dualar eşliğinde
Ve en acısı neydi biliyor musunuz?
O’na böbreğini veren eşinin maskeli yüzünün arkasında gözyaşlarının sel olup akmasıydı.
İki büklüm olan annesinin feryatlarıydı.
Güle güle
Yaşar, Yaşayamadın bu dünyada
Orada huzur içinde uyu sevgili ekrebam.
Cenaze dönüşünde
Çaykara ilçe merkezinde yolun kenarında üç genç gördüm.
El attılar
Durdum. Arabaya aldım
Üç fidan.
Ataköy Sağlık Meslek Lisesi’nde okuyorlar.
Son sınıftalar
Acil Tıp Teknisyeni olacaklar.
Biri
Sürmene’den ikisi
Araklı’dan.
Yol boyunca sohbet ettik.
Maşallah her şeye hakimler.
Siyaseti de iyi takip ediyorlar.
Sürmene, Araklı siyasetini çok iyi bildikleri gibi genel siyaseti de iyi takip ediyorlar.
Türkiye’nin istikrarı için
AK Parti diyorlar.
Neden diye sordum.
Arkadaki atıldı
Abi “
Lozan antlaşması. 100 yıl yeraltı kaynaklarımızı kullanamayacağımıza dair imza atmışız. 2023’te süresi bitiyor. İsterler mi Türkiye’nin güçlenmesini. Türkiye’nin geleceği için istikrar şart. Bunun için de AK Parti en az bir dönem daha”
Tebrik ettim gençleri. Onları yetiştiren öğretmenleri de kutluyorum.
Türkiye ve dünya gerçekleriyle erken yüzleşmeleri gelecek adına ümit vericidir.
30 Mart Pazar günü Türkiye bir kez daha sandık başına gidiyor.
İktidarın ön ayağı olan yerel seçimler her ne kadar genel seçim havasına büründürülmüşse de halk doğru olanı yapacaktır.
Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.