Sevgili Okurlar,
Akaryakıt, Zeytinyağı, Pirinç, Bulgur diyoruz ama asıl tehlike gözden kaçıyor.
Trabzon sokaklarına bakıyor musunuz?
Ahlaki değerler öylesine yozlaştı ki, aman ha anne babalar dikkat!
Dün Cuma Ahmet Özdemir hoca Çarşı Camisinde kürsüde vaaz veriyor.
10 yıl öncsesinin Halep Valisi’nin İstanbul Fatih’te garsonluk yaptığını yazmıştım. Onu bir kez daha anlattı. Yanımdaki cemaat mensupları birbirine baktı: ‘Ülkemizin değeri bilelim. Taşına toprağına kurban olalım.
Bu bayrak inmemeli.
Daha nice 100 yıllar ayakta kalmalı.
Rusya ile Ukrayna’yı birbirine vurdurdular şimdi ise Türkiye ile Yunanistan hedefte!
Türkiye’yi içerden yıkamadılar. Her türlü oyunu oynadılar.
Fakat küllerinden doğdu Cumhuriyet.
Bazılarına Allah, bazılarını da ülkenin liderleri ve güvenlik güçleri ve insanları
izin vermedi.
Yunanistan’ı Türkiye’nin üzerine salan ABD bu kez arkadan daha güçlü bir destek vermeyi hedefliyor.
Türkiye zorlu süreçlerden geçiyor.
Ama pes etmek yok dediler.
Pes etmemek isteyen kendine birini idöl olarak seçsin.
İş dünyasının idölü Halis Güneş.
‘Akşamın nasıl olduğunu bilmiyorum. Bana ‘akşam oldu’ diyorlar. Öyle çalışıyorum.’
Bunca ekonomik sıkıntıya rağmen ayakta.
Ve 400 kişi istihdam ediyor.
5 kardeşler.
İki kadeş bile aynı apartmanda oturmuyor.
Ayrı, ayrı mahallelerdeler.
Ordu’dan Trabzon’a geldikten sonra üzerinden 40 yıl geçmiş.
Seyyar satıcılıktan Özgüneş ve Güntaş gibi iki büyük marka ortaya çıkardı.
Dün çayını kahvesini içtim.
Sohbet ettik.
Söyleşi yapalım dedi, balkon konşumalarını gerçekleştirdik
Bir kez daha hayatını dinleme imkanım oldu.
Sordum bu kriz günlerinde ne yapıyorsun.
Şunu söyledi:
‘Zorlandım, zorlandığımda bir Vakfıkebir ekmeği, tereyağı aldım ve İstanbul’a gittim. Mal aldığım fabrikaları ve onların patronlarını dolaştım, daha önce de yaptığım gibi ‘Vadelerimi uzatın’ dedim. Tamam abim dediler.’
Geçen hafta Fuarının kurdelasını İçişleri Bakanı Süleyeman Soylu kesti. ‘Bakanımıza minnettarız’ dedi.
Siyasetten ve yerel yönetimlerden sürekli olarak ziyaretçileri var.
Bir Belediye Başkanı ile sohbet etmiş.
Başkan yakınmış, ‘Önümde iş için 400 CV var. Bir market benden 10 eleman istedi. Çağırdım 5’i geldi. Markete mülakata gidenlerden de 2’si mülakatı geçti. O ikisi de işe başlamadı.’
Durum bu.
Sorun sadece kriz değil.
Sorun insan.
Sorun Türk insanının gün geçtikçe sadece ve sadece tüketmesi!