Her ne kadar TBMM’nin açılış gününe denk gelmiş olması bazı çevrelerde eleştirilse de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Milli Muharip Uçak KAAN’ı ziyaret etmesi, son dönemlerin en anlamlı ve takdire şayan hareketlerinden biridir.
Zira Özel’in bu ziyareti, yalnızca bir siyasi adım değil; ülkenin geleceğine, milli savunma sanayimize ve Türk mühendisinin emeğine duyulan güvenin ilanıdır.
Özel’in “Sonuna kadar KAAN’ın arkasındayız” ifadesi, Türkiye’de siyaset üstü konuların hâlâ var olduğunu, milli meselelerde bir araya gelmenin mümkün olduğunu göstermektedir.
CHP liderinin KAAN önünde verdiği o fotoğraf, aslında milletin ortak bir hayalini temsil etmektedir.
Kendi uçağımızın, kendi gökyüzümüzde özgürce süzülmesidir.
KAAN, yalnızca bir savaş uçağı değildir.
O, bu topraklarda yetişen mühendislerin zekâsının, işçilerin emeğinin, milletimizin sabrının ve iradesinin bir ürünüdür.
“Milli gururumuz KAAN” ifadesi, bu nedenle sıradan bir söylem değil, yıllardır kurulan bir hayalin ete kemiğe bürünmüş hâlinin ifadesidir.
Özgür Özel’in paylaşımında vurguladığı gibi, KAAN’ın gücü dışarıdan değil, milletin iradesinden ve emeğinden doğmaktadır.
İşte bu yaklaşım, yıllardır “CHP her şeye muhalif” diyenlere verilmiş en güçlü cevaptır.
Çünkü milli meselelerde siyaset yapılmaz, yapılmamalıdır.
Kimi çevreler Özel’in Meclis açılışına katılmamasını eleştirebilir.
Oysa verilen bu mesaj, meclis kürsüsünde yapılacak onlarca konuşmadan daha kıymetlidir. Çünkü o fotoğraf, bir parti liderinin değil; milli iradenin ve milletin geleceğe olan güveninin fotoğrafıdır.
Milli meselelerde, hangi partiden olduğumuzun önemi yoktur.
Önemli olan, ülkemizin çıkarları ve geleceğidir.
Bugün KAAN, yalnızca iktidarın değil, 85 milyonun ortak gururudur.
Tam da böyle bir dönemde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, “KAAN motorlarını ABD’den aldığımızda uçacak, ABD meclisinin kararını bekliyoruz” şeklindeki açıklaması, ne yazık ki bu büyük projenin itibarına gölge düşüren talihsiz bir söz olmuştur.
Böyle stratejik bir meselede yapılan bu tür beyanlar hem içeride moral kaybına hem de dışarıda yanlış algılara neden olabiliyor.
İşte Özgür Özel’in ziyareti tam da bu noktada önem kazanmaktadır.
Fidan’ın sözleri ile sarsılan güven duygusunu, Özel’in sahiplenici tavrı tamir etmiştir.
O fotoğraf, “Biz bu uçağa inanıyoruz, bu millet kendi göklerini kendi kanatlarıyla koruyacaktır” mesajıdır.
Türkiye’nin savunma sanayisinde kat ettiği mesafe, tartışmasızdır.
İHA’lardan SİHA’lara, gemilerden tanklara, şimdi de milli muharip uçağa uzanan bu yolculuk, siyasi değil, milli bir meseledir.
Burada iktidarın ya da muhalefetin başarısı yoktur; burada Türk milletinin başarısı vardır.
Bu nedenle Özel’in KAAN ziyareti, yalnızca bir muhalefet liderinin hamlesi değil, aslında tüm muhalefete ve tüm siyasilere verilmiş bir mesajdır
Milli meselelerde ortak duruş sergilemek, ülkenin geleceği için zorunluluktur.
Sonuç olarak;
Bugün farklı siyasi görüşlerimiz, farklı partilerimiz, farklı ideolojilerimiz olabilir.
Ancak gökyüzümüzde uçacak olan KAAN, hepimizin uçağıdır.
O bizim ortak geleceğimizin, milli gururumuzun, bağımsızlık irademizin sembolüdür.
Özgür Özel’in yaptığı ziyareti bu nedenle çok değerli buluyorum, kutlamak gerekir.
Çünkü o ziyaret, siyaseti aşan bir anlam taşımaktadır.
Bir milletin geleceğine duyduğu güvenin ifadesidir.
Ve unutmayalım;
KAAN yalnızca bir uçak değil; bu milletin gökyüzüne yazdığı özgürlük manifestosudur.