Trabzon İl Emniyet Müdürü Orhan Çevik,
Gazetemizin Genel Müdürü Zihni Ağırman'ın Babasının vefatı nedeniyle taziyede bulundu.
Eh gazeteci olunca ve hazır Emniyet Müdürümüzü bulmuşken,
Trabzon'u,
Bölgeyi ve asayişi konuştuk enine boyuna...

"Bu meslek,
Cesaret ister,
Yetenek ister.
Eğitim ister...
Ayrıca bu meslek mensupları ve aile yakınları dahil;
Çileye,
Zorluklara dayanıklı olması lazım...
Öyle mesai saati anlayışıyla bu meslek layıkıyla yapılamaz.
Terörist  yakalanmaz."
*
"Terörist ne yapıyorsa,
Nasıl yaşıyor,
Nasıl bir taktik izliyorsa,
Emniyet güçleri de aynısını yapması  lazım...
Hatta halkı da bu mücadelede bilinçlendirmek kaçınılmazdır.
Halkın destek verdiği hiç bir başarı yarım kalmaz."
*
"Ben Ordu ilimizde de görev yaptım.
Akkuş'ta,
Üç arkadaş bir aydan fazla süreyle bir metruk binada ,
Hiç dışarı çıkmadan bekledik...
Ve sonunda onu yakaladık.
Sabırlı ve  eğitimli olmak lazım."
*
"Terör bitmez.
Bu bir savaş biçimidir.
Dış güçlerin Türkiye'yi zayıflatma gayretidir.
Ama bizde de mücadele azmi bitmez..."
*
"Emek bizden,
Gayret bizden,
Takdir Allahtan..."
*
"Adam katil,
10 yıl yemiş,
Ama etrafta dolaşıyor.
Bu kabul edilemez."
*
"Halk bu durumu;
Yolda/ izde,
Kahvede konuşursa,
Bu devlete olan güven sarsılıyor demektir.
Oysa devlet halkının her şeyidir.
Ona güvenmeyecek de nereye güvenecektir?"
*
"Ben aranan suçluları polislerimize  zimmetledim.
'Gittim,
Baktım,
Bulamadım...'
Gibi mazeretlere karnım tok...
Bulacaksın!
Bu la cak sın.
İşin bu...
İşte o kadar."
*
Kısaca sizlerle paylaştığım Emniyet Müdürümüzün görüşlerinden bir bölüm.
Trabzon'umuza büyük katkılarının olacağını düşünmekteyim.
Ancak toplum olarak onun daha fazla yanında olmak lazım...
Zira o bizler için çaba sarfediyor.

VAH BİZE VAHLAR BİZE

İran destekli Husiler,
Yemen eski  Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'i öldürüyorlar.
Öldürüyorlar  ve kamyonetin kasasında zafer naraları atıyorlar...
*
Öldürülene eski bir devlet başkanı.
Öldürülen bir Müslüman.
Öldürenler de Müslüman.
Öldürten de Müslüman.
*
Düşünüyorum da biz bu kafayla gittikçe,
Kudüs İsrail'e başkent olmuştur.
Biz bu kafa ile gittikçe;
Sana bu dünyada zeval yok Ey İsrail.
Zira biz birbirimizden bulduk belamızı.
Ayrıca sana da hiç hacet yok.

İBO SARRAF'ÇI ÇIKTI

Ünlü Türkücü İbrahim Tatlıses.
Bu günlerde herkesin vurduğu  Sarraf'a sahip çıktı.
Bu zor zamanda bir insana sahip çıkmak erdemdir.
Erdemdir de,
Sahip çıkılanda erdemim  e'si yok.
Adam sattı gitti bizi gitti
Bakmadı arkasına,
Ebrusuna,
Sığındı Amerika'sına.

Şimdi bizim İbo'muz
Sarraf için aklama mı yapıyor.
"O hırsızsa ben de hırsızım" diyor.
Düşündüm de burada bir ironi olabilir mi?
Zira İbo şakayı sever.
*
Mesela Sarraf Hırsızsa
Bende hırssızım .
Yani bende hırs mırs yoktur.
Mu demek istemiştir diye düşünüyorum.
Öyle değil mi İbo !
Yoksa bir masalık sofranın hatırımı bu açıklamaların...

KİMLERİ SEVMİYORUM

Otomobilini duyarsızca kaldırımlara park eden araç sahiplerini.
*
Yüksek sesle sözde şaka yapan kaba/saba tipleri,
*
Elinde son model telefonlar olduğu halde hırpani pantolonlu gençleri,
 
Daha sarı ışık yanmışken öndeki araca korna çalan sürücüyü,
*
Görevini yaparken, karşısındaki vatandaşa tafra yapan görevliyi.
*
Burnundan kıl aldırmayan zengini,
*
Sosyal medya filozoflarını,
*
Din adına dinle ilgisi olmayan demeç mensuplarını,
*
Halktan uzak siyasileri,
Sevmiyorum...

KUTLUYORUM!

Rize'de Atatürk'e rahat vermemişti.
Hatta bir ara,
Trabzon/Rize kardeşliğini yok sayarak,
Yakışıksız laflar etmişti diye,
Ben de kendilerini eleştirmiştim.
Ama son tavrı nedeniyle Başkan Kasap'ı kutluyorum...
Rize'nin kaldırımlarını halka tahsis etmiş.
Otomobil ve kasa/masa işgalinden kurtarmış kaldırımları...
Bu benim için muhteşem bir başarıdır.
Umarın Rizeliler bu konuda takdirlerini esirgemezler.

HERGELE

Adı bile tam olarak anlaşılamadı.
Sarraf.
Sarraf değil, Zarrab.
Zarrab'da değil, Zarrap.
Neyse adı batsın,
Anlayan anladı...
Şimdi bu adama bakalım.
*
İktidara yakındı.
Bakanlarla altına üstüne haller içindeydi.
İktidar muhafazakardı.
Ama bu adam yalancıydı.
Dolandırıcıydı.
Kadına düşkündü.
Hatta ajandı.
İlk okul mezunu bir bilge (!)
Uyuşturucu müptelası,
Dolar düşkünüydü...
Arkasında Türk bayrağı büyük adamlar gibi bazı tv'lerde konuşuyor,
Türk ekonomisini kurtarıyordu (!)
*
İşte benim hazmedemediğim ona biçilen bu itibar.
Oldu mu şimdi?
Sattı bizi işte.
Onu, onca seven bakanları sattı...
Onu da bırak,
Ebru yengemizi de bir çırpıda sattı.
*
Tam da bunları düşünürken birsi bağırıyor kulağımın dibinde:
"Biz muz Cumhuriyeti değiliizz..."

 DİYECEĞİM ÇOK AMA

Ahlaksız ve aç gözlüler,
Bir otomobil fuarında görüldü.
Başlarında beyaz çember.
Üzerlerinde entari.
Yüzleri kara sakal

Sanki çok çalışıyorlar.
Sanki emek harcayıp kazanıyorlar,
Sanki üretip helalinden tüketiyorlar,
Sanki insanlık dünyasına yaptıkları katkılarla parayı bulan din kardeşlerimiz,
Altın kaplama arabalara talip olmaktadırlar...
*
Şu rezalete,
Bu israfa bakın...
Bu şaşkınlığa züppeliğe bakın.
*
Allah verdi petrol.
Var ülkede  bol kari.
Sen dünyada yaşa cenneti ölmeden.
*
Tabi sen zevki sefada,
Ama mübarek şehr-i Kudüs Hıristiyan/Yahudi ittifakıyla ham yapılmakta.
Sen kumarda,
Kudüs Yahudi'de,
Altında altından araba,
Aklını verdin şaraba,
RTE kızar Trump'a...
Oh oh ne ala!

ARTIK HER ŞEY DAHA ZOR

Kendi halkı tarafından da sevilmeyen,
Bu huyu ve tüyü bozuk,
Tüm dünyaya rağmen,
Birleşmiş Milletler kararına rağmen.
İslam ülkelerinin infialine rağmen,
İslam'ın ve hatta tüm semavi dinlerinin merkezi Kudüs'ü,
Babasının malıymış gibi  İsrail'e hediye etti.
Al İsrail!
 
Olsun bakalım İsrail.
Kudüs'ü al da;
Bakalım görebilecek misin hayrını?
Bakalım bu Müslümanlar hala uyanmayacaklar mı?

FIKRA

Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına 
e-mail
atmaya karar verir.
Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese 
gönderir....
Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze 
töreninden
evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili 
görür,arkadaşlarından
geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.
Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.

Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 16 Mayıs 2004 

Benden haber aldığına şaşıracağından eminim.
Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz.
Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin 
buraya

geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle
bekliyorum.
Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not : Burası çok sıcak.