Bu yıl 27 Aralık’ta Ankara’da 90. kez düzenlenecek Büyük Atatürk Koşusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün Dikmen sırtlarından Ankara’ya gelişine ithafen koşulacak. Tarihin özellikle 27 Aralık olarak belirlenmesi, Ankara’nın Cumhuriyet’in siyasal ve toplumsal merkezi hâline gelişine işaret eder. Bu yönüyle yarış, yalnızca bir spor organizasyonu değil, Cumhuriyet’in değerlerini hatırlatan kamusal bir etkinliktir. Trabzon’da 15 Şubat 2026’da 46. kez gerçekleştirilecek Trabzon Yarı Maratonu ise kentin düşman işgalinden kurtuluşunu hatırlatmak amacıyla düzenlenecek ve yıllardır şehrin sportif takviminde önemli bir yer tutmaktadır. Sahil boyunca uzanan parkuru, Trabzon’un tarihî dokusu ve Karadeniz’in kendine özgü doğasıyla iç içe bir koşu deneyimi sunar. Ankara ve Trabzon farklı coğrafyalarda yer alsa da bu iki yarış, koşucuları ortak bir noktada buluşturur. Ankara, Cumhuriyet’in başkenti olarak modern Türkiye’nin siyasal ve toplumsal hafızasını temsil eder. Trabzon ise tarih boyunca Karadeniz’in ticaret ve kültür kapılarından biri olmuştur. Her iki organizasyon da sporun birleştirici gücünü parkurlara taşır ve farklı kesimleri aynı değerler etrafında bir araya getirir.
Bugün koşu parkurlarını dolduranların büyük çoğunluğu profesyonel sporcu değildir. Önemli bir kısmı rekreasyonel sporculardan oluşur. Rekreasyonel sporcu, sporu öncelikle sağlık, iyi hissetme ve yaşam kalitesini artırma amacıyla sürdüren birey olarak tanımlanabilir. Bu grup, koşuya profesyonel sporculara kıyasla daha geç yaşlarda başlayan, farklı meslekleri ve yaşam düzenleri olan kişilerden oluşur. Buna karşın rekreasyonel koşucuların kayda değer bir bölümü, antrenman süresi ve yoğunluğu bakımından profesyonellere yakın düzeylerde çalışır.
Rekreasyonel sporcuları profesyonellerden ayıran temel nokta, çoğunlukla düzenli ve sistematik tıbbi izlemin dışında kalmalarıdır. Ayrıca kardiyometabolik risk profilleri de profesyonel sporculardan farklıdır. Bu durum, özellikle yüksek hacimli ve yoğun antrenman yapan rekreasyonel koşucularda kritik hâle gelir. Tanı almamış bir kardiyometabolik hastalık, beklenen sağlık kazanımı yerine ağır ve hatta ölümcül sonuçlara zemin hazırlayabilir. Rekreasyonel sporcuların tek tip olmayan yapısı, farkındalık oluşturmanın ve bireysel risk değerlendirmesinin neden gerekli olduğunu açık biçimde ortaya koyar.
Bu noktada ‘Spor yapan herkes sağlıklıdır’ genellemesine temkinli yaklaşmak gerekir. Düzenli fiziksel aktivitenin sağlık üzerindeki olumlu etkileri nettir. Ancak belirleyici olan, sporun nasıl yapıldığı, ne sıklıkta yapıldığı ve hangi yoğunlukta sürdürüldüğüdür. Yaş, egzersiz temposu, kontrolsüz yüklenme ve tıbbi değerlendirme eksikliği, rekreasyonel sporun yararlarını azaltabilir ve bazı kişilerde riski artırabilir. Düzenli ve doğru planlanmış spor, kalp ve damar sağlığını destekler, metabolik dengeye katkı sağlar, ruhsal iyilik hâlini güçlendirir ve yaşam kalitesini artırır. Buna karşılık herhangi bir sağlık değerlendirmesi yapılmadan başlanan veya sürdürülen yoğun egzersiz, özellikle orta yaş ve üzeri bireylerde risk oluşturabilir. Bu nedenle temel soru sporu yapıp yapmamak değildir. Temel soru sporu nasıl, ne sıklıkta ve hangi düzeyde yapacağımızdır.
Önümüzdeki yazılarda rekreasyonel sporu daha ayrıntılı ele almayı, sporcularda sağlık risklerini ve doğru yaklaşımı bilimsel veriler ışığında tartışmayı planlıyorum.
Bu vesileyle 27 Aralık’ta Ankara’da düzenlenecek Büyük Atatürk Koşusu’na ve 15 Şubat 2026’da Trabzon’da gerçekleştirilecek Trabzon Yarı Maratonu’na tüm koşuseverleri davet ediyorum. Parkura çıkacak herkese sağlıklı, güvenli ve keyifli bir yarış diliyorum. Katılan tüm sporculara şimdiden başarılar.
Doç. Dr. Mustafa Gökhan Vural
E-posta: mgvural@sakarya.edu.tr
Instagram: drmustafagokhanvural
X: vuralmg